Search results
Search results 1-20 of 55.
BEN MUSTAFA KEMAL OLSAYDIM Selanik'te doğsaydım Şemsi Efendi İlkokulu'nda okusaydım 24 yaşında yüzbaşı olsaydım Yurdun kurtuluşu yolunda adım atsaydım. * * * * Tayin olduğum her yerde Suriye'de, Sofya'da İki-üç subay arkadaşım bile olsa Örgütlenseydim, onlarla haberleşseydim. * * * * Sonunda Çanakkale'ye gelseydim Komutayı ele alsaydım İngiliz, Fransız savaş gemilerini Boğazın karanlık sularına gömseydim. * * * * 19-Mayıs-1919' da Samsun'a çıksaydım Amasya Tamimi'ni yayımlasaydım Erzurum ve Siva...
BAŞKOMUTAN ATATÜRK Atatürk'ü sevesim geldi. Karşımda göresim geldi. Düşmanlarını üzesim geldi. Kurtuluş Savaşı'nı anlatasım geldi. * * * * Karanlıkta mavi iki ışık belirdi. O iki ışık Atatürk'ün gözleriydi. Beni bu konuda harekete geçiren, Atatürk'ün tarihi sözleriydi. * * * * Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde Yaşayanlar, Atatürk'ü sevmek zorundadır. Ekmeğini bu sınırlar içinde kazananlar Atatürk'e saygı duymak zorundadır. * * * * Atatürk, Kurtuluş Savaşı zamanında Sekiz yıl ailesinden uzak k...
DEVRİMCİ OLMAK İSTİYORUM Bugün şehrin sokaklarında gezerken, Yol kenarındaki bir banka oturdum. Öylesine sağa-sola bakınırken, Liseden bir arkadaşım, Beni gördü, yanıma geldi, oturdu. Kendisi avukat, bunu biliyordum. * * * * Oradan, buradan, geçmişten, gelecekten konuştuk. Arkadaşın babası tüccardı, iki kardeşi vardı. Onların uçakları vardı. Uluslararası nakliye işiyle uğraşıyorlardı. * * * * Avukat arkadaş: Serdar, biliyorsun ben Atatürkçüyüm. Atatürkçülüğün kral taraftarıyım. Bu kadarı beni te...
O CESUR YÜREKTE YÜZLERCE ASLAN YATAR Anadolu dört bir yandan kuşatılmıştı Ordular dağıtılmıştı, silahlar toplanmıştı Halk, çaresizdi, mal, can emniyeti yoktu Her yer karanlıktı, göz gözü görmüyordu Anadolu düşman çizmesi altında eziliyordu. * * * * Ruslar, 1914 yılında Anadolu'ya girdi ve Erzurum'u kuşattı Enver Paşa başarılı olamadı Ruslar, Erzurum, Muş, Bitlis ve Erzincan'ı ele geçirdi 200 bin kişilik Rus Ordusu yenilmezdi Mustafa Kemal dediler, az bir kuvvetle Rusları durdurdu, dediler Mustaf...
ATATÜRK'ÜN GÖLGESİ YETER İngiliz gemileri Çanakkale'de Dakikada 60 mermi atan pek çok toplarıyla Türk tabyalarını yoğun bombardıman ateşine tuttu Türk topçular hazırdı Ateş emrini bekliyordu Alman komutanlar, Türk topçusuna bekleyin, diyordu İngilizler, bombaları bitince gider, diyordu. Çanakkale'de Türk askeri giderek azalıyordu Tabyalar gerilere, daha gerilere çekildi. * * * * Sonra Çanakkale'ye Mustafa Kemal geldi Türk topçusuna ateş emrini verdi İngiliz gemileri, Marmara'ya giremedi Boğazın ...
BİZ MUSTAFA KEMAL'İN ASKERLERİYİZ Gelecek nesiller Rahat etsinler diye Çanakkale'deydik. * * * * Çanakkale'ye gelip Evine, köyüne geri dönemeyen Çanakkale'ye gelip Kimi bir gün Kimi bir buçuk yıl Ömür törpüleyen Yarı aç, yarı tok Bazen tam aç Kahramanca savaşan Düşmana geçit vermeyen Canını dişine takan Sadece kazanmayı düşünen Türk Askerleriyiz. * * * * Biz binlerceydik On binlerceydik Yüz binlerceydik Çoğumuzun adını kimse bilmedi Hayatımızı bir kurşuna Bir bombaya satmadık Direndik, yıkılmadı...
OĞLAK İLE KARTAL Bursa Hayvanat Bahçesi’nde kartallar için ayrılan yer çok büyüktü. Buradaki kartallar, tel örgülerle çevrili, yüksek yerde uçup duruyordu. Yorulanlar ise, kayaların üstünde oturuyordu. Pek çoğu yarını bekliyordu. Genç kartal Pena, yarın bekleme bahsini çoktan geçmiş, bugünü değerlendirme çabası içine girmişti. Tellerin yukarıdaki kayalara monte edildiği yerde kaçıp gidebileceği bir gedik açmıştı. Buradan kurtulup zengin olma düşüncesindeydi. Akıllıydı, zekiydi ama ikna kabiliyet...
PAPAĞAN İLE ZÜRAFA Afrika’nın uçsuz bucaksız savanlarında yaşayan bir papağan vardı. Bu papağanın adı Sarp’tı. Sarp hangi ağacın altındaki gölgelikte serinleyen hayvan grubu varsa oraya gider, konuşmaları dinlerdi. Kim ne demiş, kim ne söylemiş, kimin ne derdi varmış, hepsini bilirdi. Sarp öğrendiklerini sağda solda anlatmaz, olayların hesaplaşmasını kendi iç dünyasında yapardı. Duydukları çok önemliyse, bunları arkadaşı zürafa Bili ile paylaşırdı. Zürafa Bili, Sarp’ın anlattıklarını önemsemez, ...
Quoted from "Naber80" Mesajınıza teşekkürler. Gün gelip dünya seni alkışlasın.
Quoted from "qupido" Mesajınıza teşekkür ederim. Alkışlayanlarınız çok olsun.
ULUDAĞ TARZANI AHMET Bursa Hayvanat Bahçesi'nde çalışmakta olan Kemal dürbünüyle Uludağ'ı gözlemliyordu. Kemal birden irkildi. Gördüğüne inanamadı. Ağaçlar arasında bir boşluk vardı ve orada ağaç yoktu. Halbuki geçen gün orası ağaç doluydu. Dürbününü sağa doğru kaydırdı. Birtakım adamlar, ellerinde baltaları ağaç kesiyordu. Yutkundu. Sağ yumruğunu salladı: " Benim adım Kemal, ben size orada ağaç kestirmem, " diye söylendi. Yan taraftaki tel örgülerin arkasında duran arkadaşı Hayri'ye seslendi: "...
ATATÜRK'Ü MUTLAKA SEVMELİSİN Kalbinde sevgi olmasa da Hiç kimseyi sevmesen de Atatürk bu vatanı kurtardı. Atatürk'ü mutlaka sevmelisin. * * * * Özgür ve bağımsız yaşıyorsan Köleliği düşman görüyorsan Hür düşünmeme engel olunamaz diyorsan, Atatürk'ü mutlaka sevmelisin. * * * * Atatürk sekiz yıl ailesinden ayrı kaldı. Gece gündüz demedi senin için savaştı. Yurduna saldıran düşmanları perişan etti. Atatürk'ü mutlaka sevmelisin. * * * * Samsun'a senin için çıktı. Erzurum ve Sivas kongrelerini senin ...
YA ATATÜRK OLMASAYDI? Anadolu'da kilise çanları çalardı Etnik azınlık Türkler, bundan rahatsız olurdu Camiler kiliseye çevrilirdi Ezan sesi duyulmazdı. - * * * Papazlar, hayata yön verirdi Krallara taç giydirirdi Beşe bölünen Anadolu'da Beş krallık hüküm sürerdi. - * * * İngiliz, Fransız, İtalyan Anzak ve Yunan Krallığı Anzaklar kimdir derseniz İngilizler tarafından Çanakkale'ye getirilen Avustralya yerlileri. - * * * Ey şimdiki zamanda yaşayan insan, Sen hayatta olmazdın Baban, annen var olmazd...
ÖZBEKİSTAN CUMHURİYETİ YÜKSEK VE İKİNCİL ÖZEL EĞİTİM BAKANLIĞI TAŞKENT DEVLET DOĞU ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ Yoshlarga ko‘rsatilayotgan g’amxo‘rlik, yaratilayotgan sharoitlar ularni puxta bilim egallab, har sohaning yetuk mutaxassisi bolib yetishishlari uchun zamin yaratadi. Ayniqsa, oliy o‘quv yurtlarining tubdan isloh qilinishi, o‘quv jarayonlarini jahon miqyosi darajasiga olib chiqilishi buning yaqqol misoli hisoblanadi. Shu o‘rinda yoshlarning bilim olishga bo‘lgan ishtiyoqlari, chet tillarini...
ATATÜRK GİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK Atatürk, dünyanın gelmiş, geçmiş En büyük insanı O, bir önder, lider. Yurduna saldıran düşmanlara karşı koyan Askeriyle omuz omuza savaşan Düşmana geçit vermeyen Vatanı için, canını tehlikeye Atmaktan çekinmeyen Bir özgürlük sevdalısı. * * * * Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Tarihe ismini altın harflerle yazdıran En kült düşüncenin bile görmezden gelemeyeceği Bir bağımsızlık sevdalısı. * * * * Başkalarına zarar vermemek şartıyla İstenilen hayatın yaşanabileceği Yenilene...
DÜNYADAN BİR MUSTAFA KEMAL GEÇTİ Toprakları işgal edilmiş bir vatan Bağrına hançer dayamış olan düşmana çatan Özgürlük yolunda inanılmaz adımlar atan Düşmanın yüz tanesini bir kurşuna satan. * * * * Başka milletlere boyun eğmeyi reddeden Bunun için, sessiz kalmayan, isyan eden Sekiz yıl boyunca cepheden cepheye giden Anadolu'nun boşluğunda düşmanı mahveden. * * * * Ey Kurtuluş Savaşı'nın yenilmez armadası Ey dünyanın gelmiş geçmiş en büyük komutanı Ey Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumh...
BİR MUSTAFA KEMAL YARATMAK Gerçeğinin tıpatıp benzeri Beyni akıl dolu, oldukça zeki Yaşadığı çağın çok ilerisinde Dünya durdukça ışığıyla Evreni aydınlatacak Bir Mustafa Kemal yaratmak. * * * * Yurduna saldıran düşmanlara karşı koyan Biz bu sınırlar içinde özgür ve Bağımsız yaşamak istiyoruz diyen Kurtuluş Savaşı'nı başlatan Onca yokluğun arasında kaybolmayan Türkiye Cumhuriyeti'ni yoktan var eden Savaş meydanlarının yenilmez armadası Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük komutanı olan Bir Mustafa Kem...
KARAGÖZ İLE HACİVAT: AYAKLI KÜTÜPHANE Karagöz ile Hacivat yolda karşılaşır. Karagöz: "Hacivat, evi taşımışsın? " Hacivat: " Doğru taşıdım. " Karagöz: " Nereye taşıdın? " Hacivat: " Şu kilisenin beş ev yukarısına. " Karagöz: " Kilis'e mi taşındın? " Hacivat: " Kilis demedim Karagözüm. Kilise dedim. " Karagöz: " Kilis'e taşındığına göre Konya'yı görmüşsündür. " Hacivat: " Konya da nereden çıktı? " Karagöz: " Kilis'e giderken kervan Konya'dan geçer. " Hacivat: " Ne Konya'sı, ne kervanı? " Karagöz: ...
KARAGÖZ İLE HACİVAT: TUZSUZ DELİ BEKİR Karagöz ile Hacivat yolda karşılaşır. Ramazan ayının birinci günüdür. Hacivat: " Ramazan-ı şerifler hayrolsun Karagözüm. " Karagöz: " Sen ne diyorsun Hacivat? Ramazan'la şerif neden kaybolsun? " Hacivat: " Ramazan-ı şerifler hayrolsun. Hayırlı ramazanlar. " Derdi dağlardan büyük olan Karagöz Hacivat'ın ne dediğini yine anlayamaz: " Ramazanların tarlası mı? Ne bileyim nerededir? " Hacivat: " Yani oruç ayına girdik Karagözüm. " Karagöz: " Hı. " Hacivat: " Oru...
ALTIN ELMA Genç bir adam bisikletiyle, dedesini görmek için, Elmalı Köyü’ne gidiyormuş. Genç, uzun süre yol aldıktan sonra toprak yola girmiş. Toprak yolda giderken, bisikletin lastiği patlamış. Bisikletini ilerideki çalılıklara saklamış, dönerken bisikletini almayı umuyormuş. Kestirme olsun diye patika yola girmiş ve sonunda yolunu kaybetmiş. Genç adam günün ilerleyen saatlerinde gördüğü elma ağacına doğru yürümüş. Işıl ışıl, sapsarı bir elmayı koparmak için uzandığında: “ Dur insanoğlu! O altı...