Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

341

Wednesday, 18.09.2013, 17:15

Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

“Kureyş ile Kureyş’in dininde olan müşrikler cahiliye devrinde Müzdelife’de vakfe yaparlardı. Bunlara Ahmes ismi verilirdi. Bunlardan başka olan Arap hacıları ise Arafat’ta vakfe yaparlardı. İslam gelince Allah, Nebisine Arafat’a gitmesini, sonra orada vakfe yapmasını, bundan sonra da oradan dönmesini emretti. İşte bu, Allah’ın:

“Sonra insanların döndüğü yerden siz de dönün...” Bakara Suresi 198. ayetteki kavlidir.”

Buhari 4214, Müslim 1219/151, Ebu Davud 1910, Nesei 3012, Tirmizi 884

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

342

Wednesday, 18.09.2013, 17:19

Urve şöyle dedi:

“İnsanlar cahileye devrinde Kâbe’yi çıplak olarak tavaf ederlerdi, bundan ancak Ahmesler müstesna idiler. Ahmesler ise Kureyş ile onun doğurduğu diğer kabilelerden ibaretti. Bu Ahmesler diğer insanlara Allah rızası için ödünç elbiseler verip sevap ümit ederlerdi. Erkek erkeğe elbise verir, bu ödünç elbiseyi alan kişi de aldığı bu elbise ile tavaf ederdi.

Kadın kadına elbise verir, o da elbiseli olarak tavaf yapardı. Ahmes fertlerinden birinin elbise vermediği kişi ise Kâbe’yi çıplak olarak tavaf ederdi. Diğer insan toplulukları, Arafat’tan ifada yaparlardı; Ahmes ise Müzdelifeden ifada yaparlardı.

Hişam dedi ki:

Bana babam Urve bin Zubeyr, Aişe (Radiyallahu Anha)’dan haber verdi. Şu:

“Sonra insanların döndüğü yerden siz de dönün...” Bakara 198. ayeti bu Ahmesler hakkında inmişti.

Dedi ki:

–Onlar cemden yani Müzdelife’den ifada yapıyorlardı, bu ayetle Arafat’a götürüldüler oraya gitmekle emrolundular.”

Buhari 1588, Müslim 1219/152

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

343

Wednesday, 18.09.2013, 17:21

Salim (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Abdulmelik bin Mervan, Irak valisi Haccac’a onu hac emiri yaptığında hac amellerinde Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma)’ya muhalefet etme diye mektup yazdı.

Salim dedi ki:

−Babam Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) ben onunla beraber olduğum halde Arefe günü güneş tam ortadan meylettiği zaman Arafat’a geldi ve Haccac’ın perdeli çadırının önünde yüksek sesle bağırdı.

Haccac üzerinde sarı boyalı bir maşlah olduğu halde çadırdan çıktı ve:

−Ne var ya Eba Abdurrahman! dedi.

Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma):

−Eğer sünnete uymak istersen şimdi hutbe vaktidir yürüyün! dedi.

Haccac:

−Bu saatte mi? dedi.

Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma):

−Evet, dedi.

Haccac:

−Beni bekleyin başımı yıkayayım sonra çıkarım dedi. Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) devesinden indi ve Haccac çıkıncaya kadar bekledi. Haccac çıktı babamla benim aramda yürüdü.

Ben Haccac’a:

−Eğer sünnete uymak istersen hutbeyi kısa tut vakfeyi çabuk yap! dedim. Bunun üzerine Haccac, Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma)’ya bakmaya başladı. Babam Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma), Haccac’ın mütereddit bakışlarını görünce Salim doğru söylüyor dedi.”

Buhari 1583, Malik 1/399, Begavi 1932

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

344

Wednesday, 18.09.2013, 17:21

Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah Müzdelifeden geçip Arafat’a geldi. Çadırını Nemirede kurulmuş halde buldu ve oraya indi. Güneş batıya meyledince Kasvanın getirilmesini emretti. Kendisi için Kasvanın üzerine semeri kondu. Sonra Arafat vadisinin ortasına geldi. Orada insanlara bir hutbe irad ederek şunları söyledi:

‘Şüphesiz kanlarınız ve mallarınız, bu beldenizde, bu ayınızda bu gününüzün haramlığı gibi sizlere haramdır! Dikkat ediniz! Cahiliye işlerinden olan her şey ayaklarımın altındadır, lağv edilmiştir! Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da kaldırılmıştır! Kan davalarımızdan ilk kaldırdığım kan davası Rebîa bin el-Haris’in kan davasıdır. O Sa’d oğullarında çocuğu için sütannesi aramakta iken Huzeyl onu öldürmüştü.

Cahiliye faizi de kaldırılmıştır! Faizlerimizden ilk kaldırdığım faiz Abdulmuttalib bin Abbas’ın faizidir! O tamamıyla geçersiz kılınmıştır! Kadınlar hakkında Allah’tan korkun! Çünkü sizler onları Allah’ın emanı ile aldınız ve ferclerini Allah’ın kelimesiyle helal kıldınız! Sizin onlar üzerindeki hakkınız, hoşlanmadığınız kimselere döşeklerinizi çiğnetmemeleridir!

Eğer bunu yaparlarsa onları hafifçe dövün! Onların sizin üzerinizdeki hakları da maruf yönüyle yedirilmeleri ve giyindirilmeleridir! Ben size öyle bir şey bıraktım ki eğer ona sıkı tutunursanız ondan sonra asla dalalete düşmezsiniz! O, Allah’ın Kitabıdır. Sizler benden sorulacaksınız! O vakit ne diyeceksiniz?’

Sahabeler:

−Senin tebliğ edip vazifeyi ifa ettiğine ve nasihat eylediğine kesin şehadet ederiz! dediler. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şehadet parmağını semaya doğru kaldırıp insanlara göstererek üç defa:

−‘Şahit ol ya Rab! Şahit ol ya Rab!’ buyurdu...”

Müslim 1218/147, Ebu Davud 1905, Nesei 2711, İbnu’l-Carud 465, İbni Mace 3074, İbni Hibban 3944, Ahmed 14447, Albânî İrva 1017

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

345

Wednesday, 18.09.2013, 17:22

Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“…Sonra ezan okuttu, sonra kamet ettirdi ve öğle namazını kıldırdı. Sonra yine kamet ettirdi ve ikindi namazını kıldırdı. Bu iki farz arasında başka namaz kılmadı. Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) devesine bindi vakfe yerine geldi...”

Müslim 1218/147, Ebu Davud 1905, Nesei 2711, İbnu’l-Carud 465, 469, İbni Mace 3074, İbni Hibban 3944, Beyhaki 8827, Ahmed 14447, Albânî İrva 1017, 1120

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

346

Wednesday, 18.09.2013, 17:23

Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dişi devesi Kasvanın karnına kaya parçaları değmeye başlayıncaya kadar tepenin eteğine yanaştı. Yayalar topluluğunu önüne aldı ve kıbleye döndü. Sonra güneş batıncaya kadar vakfe yapmaya devam etti. Sarılık biraz gidip kurs kaybolunca Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Usâme’yi terkisine bindirdi ve yavaş yavaş hareket etti...”

Müslim 1218/147, Ebu Davud 1905, Nesei 2711, İbnu’l-Carud 465, İbni Mace 3074, İbni Hibban 3944, Ahmed 14447

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

347

Wednesday, 18.09.2013, 17:23

Usâme (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Arafat’tan geriye hareket etti. Dağ yoluna girince inip su döktü. Ondan sonra abdest aldı, abdesti hafifti.

Ben:

–Namaz kılacak mısınız? ya Rasulallah! dedim.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Namaz önünde ileridedir’ buyurdu. Yine bineğine bindi. Müzdelifeye varınca indi ve abdest aldı. Bu kez tam ve kamil bir abdest aldı. Sonra namaza kamet getirildi ve akşam namazını kıldırdı. Ondan sonra her kes devesini kendi durağına çökertti. Sonra yatsı namazına kamet getirildi ve yatsı namazını kıldırdı. İki namaz arasında başka bir namaz kılmadı.”

Buhari 292, Müslim 1280/276, Malik 1/400, 401, Ebu Davud 1925, Darimi 2/58, İbni Hibban 1594, Tabarani Mucemu’l-Kebir 386, Beyhaki 5/122, Begavi 1937, Ahmed 5/208

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

348

Wednesday, 18.09.2013, 17:24

Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Müzdelife’de akşam ile yatsı namazlarını birleştirdi. Bu iki namazdan her biri bir kametle kılındı. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne bu iki namaz arasında ve ne de bunların ardından sünnet namazı kılmadı.”

Buhari 1593, Müslim 1288/287, Ebu Davud 1926, Nesei 3028

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

349

Wednesday, 18.09.2013, 17:26

Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dişi devesi Kasvanın karnına kaya barçaları değmeye başlayıncaya kadar tepenin eteğine yanaştı. Yayalar topluluğunu önüne aldı ve kıbleye döndü. Sonra güneş batıncaya kadar vakfe yapmaya devam etti. Sarılık biraz gidip kurs kaybolunca Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Usâme’yi terkisine bindirdi ve yavaş yavaş hareket etti. Kasvanın dizginini hayvanın başı semerin ön tarafına değecek şekilde kısmış olduğu halde sağ eliyle işaret ederek:

−‘Ey insanlar! Sekînetle sekînetle’ diyordu. Kum tepeciklerinden her birine uğradıkça oraya çıkması için Kasvanın dizginini biraz gevşetirdi. Nihayet Müzdelifeye geldi. Orada akşam ile yatsıyı bir tek ezan ve iki kametle kıldırdı. Aralarında hiçbir sünnet namaz kılmadı. Sonra Rasulullah fecir vakti oluncaya kadar yattı. Sabah belli olunca bir ezan ve bir kametle sabah namazını kıldırdı. Sonra Kasvaya bindi. Oradan Meşaru’l-Hareme kadar geldi...”

Müslim 1218/147, Ebu Davud 1905, Nesei 2711, İbnu’l-Carud 465, İbni Mace 3074, İbni Hibban 3944, Ahmed 14447

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

350

Wednesday, 18.09.2013, 17:27

Salim (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) ailesinin zayıf kişilerini önce gönderir, onlar da geceleyin Müzdelifede Meşaru’l-Haramın yanında vakfe yaparlardı. Bildikleri zikirlerle Allah-u Teâlâ’yı zikrederlerdi. Sonra imamın Mina’da vakfe yapmasından ve oradan hareket etmesinden önce Mina’ya dönerlerdi. Onlardan kimi Minaya sabah namazı zamanı gelir, kimi de ondan sonra gelirdi. Mina’ya geldikleri vakit Akabe cemresine taşları atarlardı.

Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma):

−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu zayıf kimseler için ruhsat verdi derdi.”

Buhari 1595, Müslim 1295/304

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

351

Wednesday, 18.09.2013, 17:31

Abdullah bin Keysan şöyle dedi:

“Esma (Radiyallahu Anha) akşamla yatsı namazlarının cem edildiği gece Müzdelifeye indi ve kalkıp namaz kıldı.

Bir saat namaz kıldıktan sonra bana:

−Ey oğlum! Ay battı mı? dedi.

Ben:

−Hayır, dedim. Bunun üzerine bir saat daha namaz kıldı.

Sonra:

−Ay battı mı? dedi.

Ben:

−Evet, battı dedim.

Esma (Radiyallahu Anha):

−Öyle ise Minaya doğru hareket ediniz! dedi. Biz de hareket ettik. Nihayet cemre mevkiine gelip Akabe cemresine taş attı. Sonra Esma (Radiyallahu Anha), Mina’daki yerine döndü ve orada sabah namazını kıldı.

Ben kendisine:

−Ey hanım efendi! Biz meşru olan zamandan erken davrandık gecenin sonundaki karanlıkta geldik dedim.

Esma (Radiyallahu Anha):

−Ey oğlum! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mahfeli kadınlar için erken cemre taşlamalarına izin verdi dedi.”

Buhari 1599, Müslim 1291/297, Ebu Davud 819, Nesei 3050

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

352

Wednesday, 18.09.2013, 17:31

Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

“Biz Müzdelifeye indik. Sevde (Radiyallahu Anha), insanların izdihamından önce kendisinin Minaya gitmesi hususunda Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den izin istedi. Sevde (Radiyallahu Anha) iri yapılı ağır hareket eden bir kadındı. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Sevde (Radiyallahu Anha)’ya izin verdi.

Sevde (Radiyallahu Anha) halkın izdihamından önce Minaya gitti. Biz de sabaha kadar Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanında kaldık. Sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in hareket etmesiyle biz de hareket ettik. Yemin olsun, Sevde (Radiyallahu Anha)’nın Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den izin istediği gibi izin istemek bana kendisiyle en sevinilecek bir şeydi.”

Buhari 1680, Müslim 1290/193, Nesei 3049, İbni Mace 3027

(34) Kurban Kesmenin İlk Gününde ve Teşrik Günlerinde Telbiye Getirmek

(72) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Usame Arafat’tan Müzdelifeye kadar Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in binitinin terkisinde idi. Sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Müzdelife’den Mina’ya gelinceye kadar da Abbas’ın oğlu Fadl’ı binitinin terkisine aldı. Bunların her ikisi de, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in Akabe cemresini taşlayıncaya kadar telbiye etmeye devam ettiğini söylediler.”

Buhari 1465

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

353

Wednesday, 18.09.2013, 17:33

Kureyb şöyle dedi:

“Bana Abdullah bin Abbas, Fadl’ (Radiyallahu Anhuma)’dan Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in Akabe cemresine ulaşana kadar telbiye etmeye devam ettiğini haber verdi.”

Müslim 1281, Buhari 1603, Ebu Davud 1815, Nesei 3081, Darimi 2/62, 63, Tirmizi 918, İbni Mace 3039, İbnu’l-Carud 476, İbni Huzeyme 2885, Beyhaki 5/112, Ahmed 1/210, 214, 383, Albânî İrva 1098

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

354

Wednesday, 18.09.2013, 17:35

Abdurrahman bin Yezid şöyle dedi:

“Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anh), Müzdelife’den Mina’ya hareket ettiği sırada telbiye getiriyordu. Ona bu bir bedevi midir? denildi.

Buna karşılık Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anh):

−İnsanlar unuttular mı, yoksa sapıttılar mı? Kendisine Bakara Suresi inen kişiden işittim, o bu makamda:

‘Lebbeyk Allahumme Lebbeyk...’ diye telbiye getiriyordu dedi.”

Müslim 1283/270, Nesei 3046

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

355

Wednesday, 18.09.2013, 17:36

Abdurrahman bin Yezid şöyle haber verdi:

“Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anh) Akabe cemresini taşladığı zaman vadinin içine girmiş, orada bulunan ağacın hizasına geldiğinde onu yanlamış olarak yedi tane çakıl taşını, onların her birinde tekbir getirerek atmıştır.

Bundan sonra:

−Kendinden gayrı İlah olmayan Zata yemin ederim ki, kendine Bakara Suresi indirilen kişi, işte buradan cemreyi attı demiştir.”

Buhari 1653, Müslim 1296/305, Ebu Davud 1974, Tirmizi 901, İbni Mace 3030, İbnu’l-Carud 475, İbni Huzeyme 2879, 2880, Beyhaki 5/129, Begavi 1949

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

356

Wednesday, 18.09.2013, 17:38

Salim şöyle dedi:

“Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) küçük cemreye yedi çakıl taşı atar, her çakılı atışının ardından tekbir getirirdi. Bundan sonra Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) ileri geçip vadinin ortasındaki düzlüğe girer ve orada kıbleye yönelip uzunca kıyamda durur ve elini kaldırıp dua ederdi.

Bundan sonra orta cemreye taş atar, sonra vadinin kuzey tarafına yürür, vadinin ortasındaki düzlüğe girer ve orada kıbleye yönelip uzunca kıyamda durur ve iki elini yukarı kaldırıp dua ederdi. Bundan sonra Akabe cemresine gelir, vadinin içinden ona da yedi taş atardı. Ancak onun yanında dua için durmaz ve atıştan sonra hemen dönerdi.

Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma):

−Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i işte böyle yaparken gördüm der idi.”

Buhari 1654

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

357

Wednesday, 18.09.2013, 17:39

Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in küçük çakıl taşlarıyla cemre attığını gördüm.”

Müslim 1299/313, Ebu Davud 1944, Tirmizi 897, İbni Mace 3023

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

358

Wednesday, 18.09.2013, 17:41

Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi.

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) veda haccında başını tıraş etti.”

Müslim 1304/322, Ebu Davud 1980, Tirmizi 913

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

359

Wednesday, 18.09.2013, 17:41

Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mina’ya geldi. Müteakiben Akabe cemresine gelip onu taşladı. Sonra Mina’daki menziline geldi ve kurbanını kesti. Sonra kendisini tıraş edecek olan berbere başının sağ tarafını işaret ederek:

‘Burayı al!’ buyurdu. Sonra da sol tarafı işaret etti. Sonra tıraş edilen saçlarını insanlara vermeye başladı.”

Müslim 1305/323

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,893

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

360

Wednesday, 18.09.2013, 17:45

Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Akabe cemresini taşladı. Sonra kurbanlık develerinin yanına geldi ve kurbanlarını kesti. Haccam yanında oturuyordu Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) eliyle başının bir kısmını ona işaret etti. O da başının sağ tarafını tıraş etti. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kesilen saçları yanında bulunanlara taksim etti.

Sonra haccama:

‘Diğer tarafı da tıraş et!’ dedi sonra:

‘Ebu Talha nerede?’ buyurdu ve bu saçları ona verdi.”

Müslim 1305/325, Tirmizi 912