Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

21

Saturday, 24.09.2011, 17:42



“Öğle olmasına bir saat kala gülümseyerek ona bakıyordum. Tanrım, bu kadın olmasaydı dünya(m) ne kadar boş, eksik ve yapayalnız kalacaktı? Onsuz bir kuzguncuk, üsküdar, bir istanbul, onsuz bir Türkiye, dünya bir evren düşünebilir miydim ben?
Düşünmüş müydüm hiç! Olmuş muydum yokluğunda? Onun bana kattığı incelikler ve sürprizlerle dolu sevinç. Yürek ağızda heyecan, umut edebilme enerjisi, yitirme korkusuyla uyarılma hali…

Sürekli bir çıldırış durumu… Daima yüksek kalma yorgunluğu… Hiç bitmeyecek oluş sevinci… Aldatılmayacağına inanmak masumiyeti…
Ortada kalmak tedirginliği… Ve yeniden ona dönüş güveni…
Bunları toplu halde bu kadar uzun süre hangi kadın bir erkeğe yaşatabilmiştir?
Bir mucizenin bu kadar yakın ve sürekli olabilmesi ayrı bir destan konusu sayılmaz mı?”

-Kumral Ada Mavi Tuna // Buket Uzuner-

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

22

Thursday, 6.10.2011, 00:53



Biz neden hayattan kaçıp kitaplara sığınırız?
Dünya sahtekarlarla doludur azizim; insanlar samimi değildir,
herkes birbirini kırar, incitir.
Bizim o koca koca kitapları devirmemiz,
iki satır samimiyet bulabilmek içindir



Ömer Faruk Dönmez/ Bir Kitap Bir Balta

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

23

Thursday, 6.10.2011, 01:09


…Çocukluğun kendini saf bir biçimde
akışa bırakması ne güzeldi.
Yiten bu işte!..



Nilgün Marmara/
daktiloya çekilmiş ŞİİRLER

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

24

Thursday, 6.10.2011, 01:19



Yap boz, "puzzle" gibi bazı kadınların hayatı.
Parçalar bir bütüne tamamlanıyor elbet,
ama parçalı kalma hali hiç değişmiyor.

Elif Şafak/ firarperest

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

25

Thursday, 6.10.2011, 01:43



Kurtulalım bu şirk putlarından,
hakikati perdeleyen bunca şablonu atalım bir kenara.
Sayfalar dolusu 'bakış açımız'dan soyutlayalım kendimizi.
'Dünya görüşümüzü' fırlatalım bir kenara.
İlk kez görüyormuşcasına saf bir niyetle bakalım insana!



Leyla İpekçi/ Bir Sevgili Gibi Yaşamak

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

26

Friday, 7.10.2011, 07:50


''Gerçekten insanların çoğu, her ne kadar bunun açıkça farkında olmasalar da, kalplerinin en derinliklerinde "Mümkün olduğunca az düşünceyi açığa vurarak idare etme" kararındadırlar ve bu onların davranışlarına yön veren en başlıca düsturdur, çünkü onlar için düşünme en zahmetli yüktür.''

Schopenhauer (Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine)

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

27

Friday, 7.10.2011, 12:18



Doğru insan iyi yüreklidir; ama istediğini bilmez.

Haksızlık etmek fırsatını bulan herkes haksızlık eder. Doğruluksa doğruya hiçbir kar sağlamaz. Eğriliğin doğruluktan daha çok karlı olduğuna inanmayan hiç kimse yoktur. Her şeyi yapma fırsatını bulan kimse, haksızlık etmek istemez, başkalarının malına dokunmazsa, bunun farkına varanlar ona enayi derler içlerinden. Ama haksızlık görmekten korktukları için de yüzüne karşı onu yalancıktan överler.

Babalar oğullarına "doğru adam olacaksın" derler; eğiticilerin de yaptığı budur. Ama doğruluğu, doğruluktur diye değil, insana iyi ün kazandırdığı için överler. Doğru görünüp böylece yüksek mevkilere ulaşmasını, iyi evlenmesini, nimetleri sağlamasını isterler. Onlar için önemli olan ün kazanmaktır..

Thrasymakhos: Doğru, güçlünün işine gelendir. Doğru olmayan doğru olandan daha iyi yaşar..Platon / Devlet

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

28

Friday, 7.10.2011, 17:39


‘’Kimi sessizce atlayıp dibi boyluyor, kimisiyse yarı yolda vazgeçtiğinde iş işten geçmiş oluyordu. Ne yazık ki akıllarına gelmeyen, geriye bir başka boyuta, daha zor şartlara, güç sınavlara ve düşük seviye ruh haline dönecekleriydi. Dualarına cevap alamadığını sanan, umutlarını yitirmiş insanların akıttığı gözyaşlarının ıslattığı topraktan yukarıya bir rüzgar esmeya başladı. Kara bir yeldi bu esen... Kimi an yavaş, kimi ansa güçlü esiyordu. Geride kalanlarsa suçu kendinde arayıp, neden yardım etmediklerini düşünmekten acizdiler. Burada bu insanlara, umutlarını tüketmişlere yer yoktu. İnsanoğluna bahşedilen yaşam nefesini kendisinin kesme hakkı yoktur.’’ İnkar | Eddi Anter

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

29

Sunday, 9.10.2011, 11:47


AŞAĞILIK DUYGUSU

Bir başka Doktor Alfred Adler’e göre, İnsan olmak aşağılık duygusu duymak demektir. İnsan davranışlarını belirleyen, Freude’nun zannettiği gibi haz isteği değil, üstün olma isteğidir. Haz isteği, insanın üstün olma isteğinin çeşitli belirtilerinden sadece biridir.

Her iki düşüncenin de söylemek istediği şudur: İster cinsellik olsun ister aşağılık, bizi duygular yönetiyor. Doğayı ve toplumu bir yana bırakın bilincinizi eğitin.

BİLİM’İ DE BIRAKIN

Bu düşünceyi savunan Fransız idealisti Henri Bergson’dur. Bergson’a göre sezgi, gerçeği bilme yoludur.Çünkü gerçek, maddesel doğa değil, ruhsal doğa, eş değişle ruhsal yaşamdır. Bergson bu düşünceleriyle bilimi tamamen saf dışı bırakmaktadır.

KEYFİNİZE BAKIN

Yeni bir düşünce akımı, İngiliz faydacılığını, her olguyu işe yararlığı açısından değerlendirmesiyle ortaya çıkmıştır. Pragmacılık adını alan bu akın bir felsefe olmaktan çok,düşünceyi doğurduğu eyleme göre değerlendiren bir metottur. Pragmacılığa göre bir düşünce, yaşayışımız için elverişli olduğu sürece doğrudur. Pragmacı pratik fayda bulduğu sürece tanrı düşüncesinde kullanmaktadır.

DÜŞÜNCE TARİHİ, ORHAN HANÇERLİOĞLU

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

30

Sunday, 9.10.2011, 11:53



Hayat kısadır ve bilgi sonsuz. Kimsenin her şey için zamanı yok. Pratik olarak, biz genellikle aşırı kısa bir sunumla sunumun yokluğu arasında seçim yapmaya zorlanırız. Kısaltım kaçınılmaz bir kötülüktür ve kısaltanın işi, doğası gereği kötü de olsa, hiç yoktan iyi olan bir şeyi en iyi şekilde yapmaktır. Basitleştirmeyi öğrenmek zorundadır; fakat çarpıtacak kadar değil. Bir durumun esasları üzerine yoğunlaşmayı öğrenmek zorundadır; ama gerçekliği niteleyen yan konuları çok fazla görmezden gelmeden. Bu yolla belki hakikati bütünlükle anlatamaz -neredeyse her konuda bütünlüklü hakikat, kısalıkla uyuşmazlık içindedir- ama düşüncenin her zaman için tedavüldeki paraları olan tehlikeli çeyrek hakikatler ve yarım hakikatlerden çok daha fazlasını anlatır.

Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

31

Sunday, 9.10.2011, 11:57


İnsanın her zaman seçenekleri vardır.

Güçlü yeteneği olanlar çoğu şeyi görebilirler; ama gördükleri bilinçaltındadır. İyi fikirlerine öngörü, içgüdü ya da bir duyguya kapılmak derler. Aslında bu fikirler her-an’da gördükleri olası geleceklerden kaynaklanır. Her-an’da herkes için mükemmel ve mutlu gelecekler de vardır.

Olasılıksız (Adam Fawer) / Görsel: FrodoK (deviantart)

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

32

Sunday, 9.10.2011, 12:01



İnsanların saadet anlayışları da gariptir. Kitaplara bakarsanız, kendilerini dinlerseniz, insanoğlunun esas vasfı akıldır. Onun sayesinde hayvanlardan ayrılır. Beylik sözüyle, hayata hükmeder. Fakat kendi hayatlarına teker teker bakarsanız bu yapıcı unsurun zerre kadar müdahalesini göremezsiniz. Bütün telakkileri, hususi bağlanışları hep bu aklın varlığını yalanlar.

İnsan neyi anlatabilir? İnsan insana, insanlara hangi derdini anlatabilir? Yıldızlar birbiriyle konuşabilir, insan insanla konuşamaz.

"Nasıl böyle düşünebiliyorlar?" diye hayret ettim. Galiba bizi benzerlerimizin karşısında her gün birkaç defa çıldırmaktan bu hayret kurtarır.

Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar (Görsel: Robert Motherwell)

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

33

Sunday, 9.10.2011, 14:42


Bir insanı tanımak inanılmaz zor bir iştir. Bir insanı ilk olarak başbaşa bir sohbetin ilk yarım saatinde ve ikinci kez, ancak on yıl birlikte yaşadıktan sonra tanıyabileceğimizi söylersem, sanırım abartmış olmam. Ayrıca şuna inanıyorum ki, iki insanın kim olduklarını ve kiminle evlendiklerini düğünden önce sezebilmeleri bile mümkün değildir. Birisi ötekinin bütün davranışlarını, bütün fikirlerini, tutkularını, kanaatlerini, inançlarını bilse bile, çorapları, uykuda çapaklanmış gözleri, her sabah diş fırçalarken ağzını çalkalayış şekli ve özellikle garsona bahşiş verişi hakkında henüz hiçbir fikri yoktur - çünkü insan derinlerde aldatır ama yüzeyde onu tanıyabilirsin.

Kısacası her bir evliliğin içinde binlerce hayal kırıklığı riski ve her türlü içsel çuvallama ihtimali saklıdır; ki bunlara karşı kullanılabilecek tek bir silah vardır: hepsini daha baştan üstlenmek.

Milena
Franz Kafka - Milenaya Mektuplar

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

34

Monday, 10.10.2011, 18:41


Nefsi eğitmede bir önemli tedbir de kişinin hep kendisini ön plânda tutma sevdasından, gururunu öne çıkarma gayretinden uzak durmasıdır.

Mevlânâ, bir rubâisinde, benlikten kurtulmayı ve uygun olanı yapmayı tavsiye etmektedir. “Benlikten geçersen yüzlerce rahmet görürsün, kendine gelince de binlerce zahmet çekersin. Hep Firavun gibi sakalını tarayıp durma. Bir şey taramak istiyorsan bıyığına yaraşacak bir tarak bulmaya bak.”

“Kendini hiçe saymazsan hiçlikten kurtulamazsın” diyen Mevlânâ, kişinin nefsine uyarak benlik sevdasına kapılmamasının önemini ve bunun getireceği faydaları şöyle dile getirir: Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmadığı için herkese dost kesilir.
Nakışsız bir ayna haline gelir, değer kazanır. Çünkü bütün nakışları aksettirir.

Kaynak : Mevlânâ, Mesnevî, Çev. Veled İzbudak (M.E.B. Yayınları),

Mevlana - Benlikten kurtulma

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

35

Monday, 10.10.2011, 18:48


Saygı ve utanç duymalı uykunun karşısında! İşin başı budur! Ve kötü uyuyanların ve geceleri uyanık duranların yolundan çekilin!

Hırsız dahi utanç duyar uykunun karşısında: hep geceleyin sessizce çalar. Utanmaz ama gece bekçisi, utanmadan taşır düdüğünü.

Öyle kolay bir sanat değildir uyumak: onun uğruna bütün gün uyanık durmak gerekir.

Günde on kez altetmelisin kendini: bu iyi bir yorgunluk verir ve canın afyonudur.

On kez yine barışmalısın kendinle: çünkü altetme acıdır ve kötü uyur barışmayan.

On gerçek bulmalısın günde, yoksa gece de ararsın gerçeği ve canın aç kalır.

On kez gülmelisin günde ve sevinmelisin: yoksa miden, o dert babası, gece seni tedirgin eder.

Bunu bilen azdır: iyi uyumak için kişide bütün erdemlerin bulunması gerekir. Yalan yere tanıklık mı edeceğim? Zina mı edeceğim?

Komşumun hizmetçisine göz mü dikeceğim? Bütün bunlar uykuya iyi gelmez. Ve kişide bütün erdemler ola bile, bilinmesi gereken bir şey daha vardır: erdemlerin kendilerini de tam vaktinde uykuya yollamak.

Böyle Buyurdu Zerdüşt - F. Nietzsche

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

36

Tuesday, 11.10.2011, 07:48

Lütfen Kalbimi Kırma!



Ölüm bile kalp kırıklığını almıyor. Kalp, kalbi kıran karşısında kaçınılmaz bir çekingenlik, yok edilemez bir ritim bozukluğuyla çarpıyor. Belki de Yüce Yaratıcının "Kul hakkını affetmem, helalleşip gelin!" dediği yer de tam burasıdır.

İnsan gerçekten de kalp kırmakta mahirdir. Bir söz, bir davranış, bir dokunuş, bir ima… Hiç ummadık bir anda ve ummadık biçimde hem de son derece derin oluyor kırılma. Ancak insan kalp kırmada mahir olduğu kadar, gönül almada da mahir… Hiçbir maharet ise kırılan gönüldeki kırılma anına dair o belli belirsiz izi silmeye yetmiyor. Lütfen ama lütfen kalbimi kırma, çünkü içinde sen varsın…
"Ali Ulurasba"

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

37

Wednesday, 12.10.2011, 17:51


Görsel : Brenda Chrystie

Kimse seni övmüyorsa, sen kendini öv.

Kendimi tarif etmek, kendime sınır çizmek olur; kudretimin ise asla sınırı yoktur.

Kötü huyların en büyüğü temkindir.

İtiraf edin ki, güzel, hoş olarak yaptığınız ne varsa, hepsini bu deliliğe borçlusunuz.

İnsanın her şeyi iyi tanımasını engelleyen iki şey vardır: Biri ruhunun önüne perde çeken utanma, öteki de kendisine tehlikeyi gösterip büyük işlemlere girişmekten yüz çevirten korku.

Delinin ruhunda ne varsa yüzünde yazılıdır, ağzı da bunu gizlemeden söyler; oysaki bilgenin, yine Euripides'e göre iki dili vardır: Biri hakikati söylemek için, öteki de yeri gelince hakikatin kılığını değiştirmek ya da onu gizlemek için. Bilgede akı kara, karayı da ak kılmak sanatı vardır. Ağzından hem soğuk hem sıcak soluk çıkar. Sözleri de çoğu zaman düşüncelerinden epey uzaktır.
Erasmus - Deliliğe Övgü

  • "oguzhan01fm" bir erkek

Mesajlar: 1,976

Kayıt tarihi: Jul 29th 2010

Konum: Adana

  • Özel mesaj gönder

38

Wednesday, 12.10.2011, 18:05

Teşekkürler Türk Ece / GNL ...

Güzel bir konu başlatmışsınız emeklerinize sağlık ... Katkılarınızdan dolayı paylaşım adına sonsuz teşekkürler...
Eklentiler illaki kitaplardan mı alınma olmalı ???

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

39

Wednesday, 12.10.2011, 18:07


Görsel: Pablo Picasso


Dış dünyayla başa çıkmak istiyorsan, insanların yüzünü görmesine izin vermeyeceksin. Dünyada herhangi bir yere gidebilirsin; yeter ki insanların gerçekte kim olduğunu bilmelerine izin verme. Tamamen normal, sıradan bir hayat sürebilirsin. Yeter ki hiç kimsenin gerçeği öğrenecek kadar yakınına sokulmasına izin verme.

Hepimiz kendimizin gübresiyiz.

Kimden nefret edeceğimizi bilemediğimiz zaman kendimizden nefret ediyoruz.

Kendi sorunlarınızı paylaşmadığınız zaman, başkalarınınkini dinlemeye dayanamazsınız.

Dünyadan kaçamazsın ve nasıl göründüğünden de sorumlu değilsin; ister çok güzel görün ister ... gibi. Hislerinden, sözlerinden, davranışlarından veya yaptığın herhangi bir şeyden sorumlu değilsin. Bunların hiçbiri senin elinde değil. Nasıl bir CD üzerine kaydedilmiş olandan sorumlu değilse, biz de değiliz. Programlı bir bilgisayar kadar özgür davranabilirsin. Bir dolar banknotu kadar biriciksin. Her ne düşünüyorsan, onları milyonlarca başka insan da düşünüyor. Her ne yapıyorsan, onlar da yapıyor ve hiçbiriniz sorumlu değilsiniz. Çünkü hepiniz ortaklaşa bir çabadan ibaretsiniz.

En çok korktuğun şeyi bul ve gidip orada yaşa...

Görünmez Canavarlar - Chuck Palahniuk

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

40

Wednesday, 12.10.2011, 18:11

Teşekkürler Türk Ece / GNL ...

Güzel bir konu başlatmışsınız emeklerinize sağlık ... Katkılarınızdan dolayı paylaşım adına sonsuz teşekkürler...
Eklentiler illaki kitaplardan mı alınma olmalı ???

Çok teşekkürler Poyraz bey :ff:
Evet kitaplardan alıntılar arkadaşım çünkü bu konudaki amaç kitap tanıtmak,kitap alımına teşvik ve kitap seçiminde kolaylık.
Bende burdaki içeriklere bakıp bir liste oluşturdum ilk alacağım kitaplar listesi :1gözkirp: