Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

861

Sunday, 6.10.2013, 17:54



Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş. Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?” diye tekrar sormuş.

Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”

“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”

Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,895

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

863

Monday, 7.10.2013, 00:41


864

Tuesday, 8.10.2013, 10:06




Her sabah bir aslan uyanır Afrika’da.
Kafasında bir tek düşünce vardır.
En yavaş koşan ceylandan daha hızlı koşabilmek,
Yoksa açlıktan ölecektir.

İster aslan olun,
İster ceylan olun hiç önemi yok.
Yeter ki güneş doğduğunda koşuyor olmanız gerektiğini,
Hem de bir önceki günden daha hızlı koşuyor olmanız gerektiğini bilin.

Yani...
Hayat koşusunda, devam edebilmenin tek şartı var...
Dünden daha hızlı olabilmek...
Bakın bakalım şimdi kendinize...
Ondan, Şundan, Bundan değil “Dünden” hızlı mısınız?

865

Wednesday, 9.10.2013, 16:39




Saklambaç oynardık biz.
Bir anlığına herkesin , herkesi kaybettiği; ama kimsenin kaybolmadığı o oyunu severdik.
Birini saklandığı yerden çıkarmak, ondan daha akıllı olduğumuzu işaret ederdi...Ondan önce yerimize varmak ise çevik olduğumuzu.
Egomuzu parıl parıl parlatan bu oyun; en büyük keyfini , kaybettiğimizi bulduğumuzda yaşayacağımız mutluluktan alırdı.
Biz en çok bu yüzden , en çok saklambacı sevdik...
Hiç vazgeçemedik.
O yüzden hala saklanmayı sevişimiz...
Ve sobelenmek pahasına aramaktan hiç vazgeçmeyişimiz.



866

Wednesday, 9.10.2013, 23:54




BİLMEK İSTEDİĞİM...
Geçinmek için ne yaptığın beni ilgilendirmiyor. Neyi özlediğini, kalbinin arzuladığı şeye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edip edemediğini bilmek istiyorum.

Kaç yaşında olduğun beni ilgilendirmiyor. Aşk için, hayallerin için, yaşıyor olma serüveni için, bir aptal gibi görünme riskini göze alıp almayacağını bilmek istiyorum.

Ay´ının etrafında hangi gezegenlerin döndüğü beni ilgilendirmiyor.

Kederinin merkezine dokunup dokunmadığını, hayatın ihanetlerince açılıp açılmadığını, daha fazla acı korkusundan kapanıp kapanmadığını bilmek istiyorum.

Saklamaya, azaltmaya ya da düzeltmeye çalışmadan benim ya da kendi acınla oturup oturamayacağını bilmek istiyorum.

Benim ya da kendi neşenle olup olamayacağını, insan olmanın sınırlılığını hatırlamadan, bizi dikkatli ve gerçekçi olmamız için uyarmadan çılgınca dans edip coşkunun seni parmak uçlarına kadar doldurmasına izin verip vermeyeceğini bilmek istiyorum.

Bana anlattığın hikayenin doğru olup olmaması beni ilgilendirmiyor. Kendi kendine dürüst olmak için bir başkasını hayal kırıklığına uğratıp uğratamayacağını; ihanetin suçlamasına dayanıp, kendi ruhuna ihanet edip etmeyeceğini bilmek istiyorum.

Güvenebilir ve güvenilebilir olup olamayacağını bilmek istiyorum. Her gün sevimli olmasa da güzelliği görüp göremeyeceğini bilmek istiyorum. Benim ve kendi hatalarınla yaşayıp yaşayamayacağını; bir gölün kenarında durup gümüş ay´a ´EVET!´ diye bağırıp bağırmayacağını bilmek istiyorum.

Nerede yaşadığın ya da ne kadar paran olduğu beni ilgilendirmiyor. Keder ve umutsuzlukla geçen bir gecenin ardından, yorgun, bitap da olsan, çocuklar için yapılması gerekenleri yapıp yapmayacağını bilmek istiyorum. Kim olduğun, buraya nasıl geldiğin beni ilgilendirmiyor. Çekinmeden benimle ateşin ortasında durup durmayacağını bilmek istiyorum.

Nerede, kiminle, ne okuduğun beni ilgilendirmiyor. Diğer her şey bittiğinde seni ayakta tutan şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum.

Kendinle yalnız kalıp kalamadığını ve o boş anlarda sana arkadaşlık eden kendini gerçekten sevip sevmediğini bilmek istiyorum.

Oriah Mountain Dreamer (Kanadalı Kızılderili) —


867

Thursday, 10.10.2013, 10:07

Oglumun facesinden alintiii:)))))

Mert Ozan
Sınıftaki gülüşler;

Ön sıra: :))
Orta sıra: :DD:)
Daha arkası: :DDDDd
En arka sıra: ASDADQW:ADWQS AMK ASDADQW:SQWDAS

:D :D :D

Hayatta üç şeyi sevmem ;

- Okul
- Mektep
- School

:D:D:D

  • "harbi kız" bir kadın

Mesajlar: 5,575

Kayıt tarihi: Jul 9th 2013

  • Özel mesaj gönder

868

Thursday, 10.10.2013, 10:12

Yagmurun Maksadı Aşkımı Külletmekse Aldırmıyorum LAKİN Yüzümü Yıkamaksa Ben Zaten AGLIYORUM

869

Thursday, 10.10.2013, 10:14

Yagmurun Maksadı Aşkımı Külletmekse Aldırmıyorum LAKİN Yüzümü Yıkamaksa Ben Zaten AGLIYORUM

:thumbup:

  • "harbi kız" bir kadın

Mesajlar: 5,575

Kayıt tarihi: Jul 9th 2013

  • Özel mesaj gönder

870

Thursday, 10.10.2013, 10:16

:1gözkirp:

  • "€fsuNkaR" bir kadın

Mesajlar: 13,374

Kayıt tarihi: Mar 30th 2007

  • Özel mesaj gönder

871

Thursday, 10.10.2013, 10:57

:D

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,895

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

874

Friday, 11.10.2013, 15:08

1- Bilinçaltınızda her sorunun cevabı vardır.Uykuya dalmadan önce bilinçaltına " Sabah altıda kalkacağım" emrini verirseniz sizi tam saatinde uyandıracaktır.

2- Her gece yatarken kendi kendinize söylediğiniz olumlu ifadeler sağlığınızın ve yaşantınızın kusursuz olması yönünde olsun; bilinçaltınız Bu ifadeyi buyruk olarak algılayıp buyruğunuzu yerine getirecektir.

3- Bir kitap ya da harika bir tiyatro eseri yazmak, fevkalâde bir konuşma yapmak istiyorsanız, bu fikri sevgiyle hissederek bilinçaltınıza iletin;o da size istediğiniz karşılığı verecektir.

4- Asla "bunu yapamam" ya da "şunun olması imkânsız" gibi sözler söylemeyin. Bilinçaltınız bunu yalın anlamlarıyla alacak ve bu düşüncelerden dolayı yapmak istediğiniz şey için yeteneğiniz olmadığını kabul edecektir.

5- Size zarar verecek ya da canınızı yakacak şeyler düşünmeyin. Çünkü neye inanırsanız onunla karşılaşacaksınız.

6- En doğru şekilde düşünüp hissetmeye başlarsanız huzurlu bir zihne sahip olmanız kaçınılmaz olur. Bilinçaltınız, zihninizden geçirip doğru olduğunu iddia ettiğiniz her şeyi kabul edecek ve size bunu yaşatacaktır.

7- Bilinciniz kapıdaki bekçidir. En önemli işlevi bilinçaltını, yanlış izlenimlerden korumaktır. İyi şeylerin olabileceğini ve şu anda olmakta olduğunu düşünmeyi her zaman tercih edin.

875

Friday, 11.10.2013, 15:18

-Kaç yıldır benim yanımdasın?
-20 yıldır efendim
-Bu zaman süresince benden ne öğrendin?
-Hiçbir şeyle değişmeyeceğim yedi gerçek öğrendim.
-Ömrüm seninle geçtiği halde topu topu 7 gerçek mi öğrendin?

-Evet

-Söyle bakalım öyleyse neler öğrendin?
-Baktım ki herkes bir şeyi dost ediniyor ona gönül verip bağlanıyor.
Ancak bunların hemen hepsi insanı yarı yolda bırakıyor.Ben ise beni hiç bırakmayacak ölümden sonra
Bile benimle gelecek şeyleri aradım.Ve dost olarak iyilikleri seçtim kendime ki onlar sonsuz bir
yükselme yolculuğuna çıkmış insanoğlunun hiç tükenmeyecek azığı ve en gerçek dostlarıdır.

-Çok güzel ikincisi ne bakalım?

-Baktım ki insanların bir çoğu geçici dünya değerlerine dört elle sarılmış onları koruyor kasalarda
saklıyor kaybolmaması için her çareye başvuruyor kimi zenginliğine kimi güzelliğine kimi ününe
tutunmuş sımsıkı onları elden çıkarmamak için çırpınıp duruyor oysa ben varlığımı ve bütün isteklerimi
ona satıp gönlümü yalnız onun sevgisine açtım.

-Devam et!

-İnsanların üstün olmak için birbirleriyle yarıştıklarını gördüm.Ancak bir çoğu üstünlüğü yanlış yerlerde
arıyor ve birbirinin üstüne basarak yükselmek istiyordu.Bunu üzerine üstünlüğü geçici dünya
değerlerinde değil akıl ve ahlakça yükselmekte kötülüklerin her çeşidinden el etek çekip iyiliklere
vasıta olmakta aradım.

-Devam et yavrum.

-Yine baktım ki insanlar sabahtan akşama birbirleriyle uğraşıyor boş yere hayatı zehir ediyorlar
kendilerine.Bütün bunların benlik bencillik ve çekememezlikten ileri geldiğini gördüm.Ve gönlümü bu
kirlerden arıtarak herkesle dost olup huzur ve güven içinde yaşamanın yolunu buldum

-Sonra?

- Nedense herkes hatasının sebebini hep dışta arıyor ve başkalarını suçlamak yoluna
sapıyordu.Böylece suçlarının örtüsü altına saklanıyordu oysa insanın başına ne geliyorsa kendi
yüzünden ve kendi eliyle geliyordu bunu bilip yalnız kendimle cenge girerek nefsimin iradesine
uymamaya ve vesvese verenin ağına düşmemeye çalıştım.


-Doğru....


-Baktım ki insanlar şu bir lokma ekmek ve dünya geçimi için helal haram demeden her türlü hakkı
çiğnemekten çekinmiyorlar hem başkalarının hakkını alıp onları yoksul bırakmakla hemde bu
haksızlığın azabını ağır bir yük gibi vicdanlarında taşımakla iki kere kötülük etmiş oluyorlar oysa doğru
yaşanıldığında ve hakça bölüşüldüğünde dünya nimetleri insanlara yeter de artardı bile.

-Ve yedinci?

-Yedinci olarak şunu gördüm ki insanlar bir şeye dayanmak ve güvenmek ihtiyacındadırlar kimi
zenginliğine kimi güzelliğine..... bunların hepsi de bir süre sonra yıkılacak eğreti desteklerdir ben ise
yalnız ona sığınıp yalnız ondan yardım diledim ve bunun karşılığı sonsuz bir güven oldu

-Seni tebrik ederim evladım bende yıllar yılı bütün dün kitaplarını inceledim
Hepsinin bu 7 gerçek etrafında döndüğünü tespit ettim

ALINTI —

876

Friday, 11.10.2013, 17:39


Zordur kadın olmak, her an kırılıverecekmiş gibi
yaşamak!
Herkesin yerine her şeyi düşünüyor olmak ama
herkesçe çokta umursanmamak!
Bir türlü anlaşılamamak, hep bir şeyleri
istemekle suçlanmak!
Onca kalabalığa rağmen yalnız olmak ve sadece
içindeki çocuk tarafından sarılmak!
Anne olmak, eş olmak, her şey olmak, bir
varlığıyla bin parçaya ayrılmak!
Bütün bunların yanında içindeki çocuğun elinden
tutup O'nu da yaşatmak'
Zordur kadın olmak; hep bir şeyleri, birilerini
toplamak zorunda kalmak!
Güçsüzlükle suçlanmak ama her zorlukta
sığınılan liman olarak var olmak!
Ve bu tezat duygular arasında yinede ayakta
kalarak yaşamak!
Zordur kadın olmak, her gün bir şekilde kırılmak
buna rağmen tüm parçaları bir arada tutmak!
Kalbi kırılır, umudu kırılır, hayat yada biri
kırmazsa tırnağı kırılır, saçı kırılır!
Ama kırılır; Allah vergisi olmalı bu kadar çok
kırılırken; hep ayaktadır hep tek parçadır!
Çok şeyleri saklar içinde, bilir belki de
anlatamayacaktır kimselere!
Onca kalabalığa rağmen bu yüzden yalnızdır
bütün kadınlar belki de !....

877

Friday, 11.10.2013, 20:09




Kişi kendini bir amaca adadığında evren onunla işbirliği yapar.

Başka türlü asla oluşmayacak güçler orta ya çıkarak kişiye yardım eder.

Kişinin verdiği karar sonucunda kendini destekleyen bir olaylar zinciri gerçekleşir.

Aklının ucundan bile geçmeyen her türlü beklenmedik olay ve yardımla karşılaşır.

Düşleyeceğiniz her şey için yola koyulabilirsiniz.
Yüreklilik; içinde zekayı , gücü ve büyüyü barındırır.
Hemen başlayın…

Goethe

  • "bulent-06" bir erkek

Mesajlar: 4,674

Kayıt tarihi: Jun 15th 2013

Konum: polatlı

  • Özel mesaj gönder

878

Friday, 11.10.2013, 20:15


880

Saturday, 12.10.2013, 00:26


HUZUR İÇİN KÜÇÜK SIRLAR
· Ufak şeyleri dert etmeyin!
· Erkenden kalkmaya alışın!
· Hayatı olduğu gibi kabul edin!
· Tenkit etme isteğinizi bastırın!
· Bırakın ara sıra canınız sıkılsın!
· Rastgele iyilikler yapmaya çalışın!
· Başkalarını suçlamayı artık bırakın!
· Her şeye hâkim olmaya çalışmayın!
· Kusursuz olamayacağınızı kabullenin!
· Sabrınızı geliştirme egzersizleri yapın!
· Her an bir şeyler öğrenmeye açık olun!
· Konuşmadan önce derin bir soluk alın!
· İnsanların gözlerine bakın ve gülümseyin!
· Bırakın, çoğu zaman başkaları haklı olsun!
· Aynı anda birkaç şey yapmaya kalkmayın!
· Beterin beteri vardır, her hâlinize şükredin!
· Olağan şeylerdeki olağanüstünlüğü arayın!
· Bugününüzü son gününüzmüş gibi yaşayın!
· Herkesin onayını alamayacağınızı unutmayın!
· Yaptığınız iyiliklerden bahsetmemeye çalışın!
· Bulunduğunuz durumda mutlu olmaya çalışın!
· Öfkeniz kabarmaya başlayınca 10'a kadar sayın!
· Sizden başka herkesin bilgili olduğunu düşünün!
· Başka fikirlerde biraz olsun doğruluk payı arayın!
· Her gün biraz vaktinizi, minnettarlık için harcayın!
· Gördüğünüz her şeyde Yaradanın izini unutmayın!
· Hizmeti, hayatın değişmez bir parçası hâline getirin!
· İnatla savunduğunuz iddiaları yumuşatmaya çalışın!
· Kimsenin sözünü kesmeyin, cümlesini siz bitirmeyin!
· Sahip olmak istediğinizi değil, elde ettiğinizi düşünün!
· Daha fazlası daha iyidir, diye düşünmekten vazgeçin!
· Herkesin farklı olabileceğini anlayın ve saygı gösterin!
· Unutmayın ki, insan edindiği huylardan meydana gelir!
· Sevgi kapasitenizi geliştirip, hayatınızı sevgi ile doldurun!
· Gerçeği olduğu gibi kabul edin, çünkü hayat âdil değildir!
· Ölünce, yapılacak işler listesinin dolu olacağını unutmayın!
· Unutmayın, 100 yıl sonra burada bambaşka insanlar olacak!
· Olumlu ve olumsuz düşünce kartopunun çığ gibi büyüyeceğini
ve ilerde dağ gibi meseleler çıkaracağını göz önüne alın!