Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

halil_66

Orta Düzey

  • "halil_66" bir erkek
  • Konuyu başlatan "halil_66"

Mesajlar: 538

Kayıt tarihi: May 4th 2011

Konum: İzmir

  • Özel mesaj gönder

1

Saturday, 26.09.2015, 22:15

Yabancı Gözüyle Osmanlı Medeniyeti

AVRUPALI YAZARLARIN KALEMİNDEN

OSMANLI AHLÂK ve KARAKTERİ

Osmanlı İmparatorluğu nasıl bir ahlâk ve karakter yapısı ile kuruldu? Bunu gözden geçirmek gerekir. İlk dersimizde, daha tarafsız gözlemciler olmaları bakımından, çeşitli devirlerin Avrupalı yazarlarından örnekler vererek Osmanlı ahlâkının karakteristik çizgilerini anlatacağız.

Osmanlı’nın Ahlâk ve Karakteri; vatanseverlik duygusu, dîn, devlet, padişah, aile ve namus mefhumlarının kutsal sayılması üzerine kurulmuştur. Bu kavramların zedelenmemesi, devletin ayakta kalabilmesi için, feda edilmeyecek hiçbir şey tasavvur olunmamıştır.

Batılı seyyah ve gözlemcilerin kullandıkları “Türk” kelimesinin birçok yerde “Osmanlı”, hatta sadece “Müslüman” demek olduğunu, sevgili öğrencilerimiz fark edeceklerdir.

“Türk” kelimesinin eskiden Avrupalılarca “Müslümané” mânâsına kullanılması yaygındır. Birçok eski Avrupa metninde “Türk oldu” şeklinde geçen tabiri “Müslüman oldu, ihtida etti” mânâsında anlamak gerekir. İhtida; başka bir dînden çıkıp Müslüman olmak demektir. Sadece Osmanlı toplumu içinde kullanılmaz. Osmanlı dışı başka Müslüman Asya toplumları için de kullanılmaktadır.




halil_66

Orta Düzey

  • "halil_66" bir erkek
  • Konuyu başlatan "halil_66"

Mesajlar: 538

Kayıt tarihi: May 4th 2011

Konum: İzmir

  • Özel mesaj gönder

2

Saturday, 26.09.2015, 22:22

Halk arasında ağırbaşlılık olarak bilinen vakar, kişiye hürmet duyguları kazandıran bir fazilettir. Vakarın kibre kaçmaması, hatta vakarlı birinin aynı zamanda mütevazı (alçak gönüllü) de olması gerekir. Osmanlı vakarı meşhurdur. Osmanlı, vakarı içinde, ciddi, ağırbaşlı, mütevazı’dır. Vakarın kibir ve azametle hiçbir ilgisi yoktur, bambaşka şeylerdir.

“Osmanlı Beyefendilerinin konuşmaları ciddidir. Kısa söz söylerler. Kendilerine de dilek ve maksatların kısaca anlatılmasını isterler.”(Kont Marsigli)

“Osmanlılar, vakur, terbiyeli, edebli bir millettir. Terbiye ve nezaket kaidelerini hiç ihmal etmezler. Hangi sosyal tabakaya mensup olurlarsa olsunlar, hareketlerinde açıkça vakar görünür. Huzur ve sükûna çok düşkündürler. Kimseyi rahatsız etmezler, kendilerini rahatsız edeni de hoş görmezler. Az heyecanlı, az meraklıdırlar. Sokakta bir şey için toplanmak, birbirini kovalamak, taşkınlıkta bulunmak gibi hareketler, Osmanlı şehirlerinde görülmez.” (d’Ohsson)



“Türkler ağırbaşlı, düşünceli, vakur, nazik, heybetli bir millettir. Gürültü ve şamatadan nefret ederler. Sessizlikten çok hoşlanırlar. Erken yatıp namaz için gün doğmadan kalkarlar.” (Thornton)



“Türkler, ciddi, vakur, azametli bir millet olmakla beraber öğünmezler. Öğünenleri acayip karşılarlar. Yakışıklı, boylu boslu temiz bir millettir. Yalnız su içerler. Türk esnafı, bizimkilerin şamatasından tamamen uzak, nazik insanlardır. Herkes kendi işiyle meşgul olur, başkasının işine karışmaz. Sıkıntı ve felakete karşı sabırlı ve dayanıklıdırlar.” (Ubicini)

“Türk çocukları sokaklarda sükûnet içinde oynarlar, ağlamazlar, gürültü etmezler, bağırmazlar” (A.Brayer)



“Türklerde babaya saygı son derecede büyüktür. İzin almadan babalarının karşısında oturmazlar. Babanın her sözü kesin bir emir sayılır.” (Amedee Jaubert)

Benzer konular