Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

gece yolcusu

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "gece yolcusu"

Mesajlar: 240

Kayıt tarihi: Sep 7th 2006

  • Özel mesaj gönder

1

Sunday, 29.10.2006, 03:41

Seni yeneceğim hayat..

Havada yağmur kokusu, toprak kokusu iliklerime kadar işleyen.
Bakışlarımda gri bulut yüklü, sağanak yağışları hiç dinmeyen.
Kırılganlıklarım yürek dolusu, sepet sepet, tıka basa dolu.
Sitemim sana hayat, sitemim yalnızlığıma…
Ben, seni bir ananın evladını sevdiği gibi sevdim, ben seni karlı bir kış gecesi sokakta uyuyan sahipsiz, kimsesiz, savunmasız küçücük bir yavrunun düşleri gibi sevdim ama sen bana bir kez bile gülümseyen yüzünü göstermedin…
Ey hayat, sen beni yargısız infaz ettin. Sen beni mahkum ettin suçumu bilmeden…
Tek suçum sana inanmak mıydı? Yoksa senin sahnene oyuncu olarak çıkmam mı?
Kalbim lif lif parçalara ayrılıyor, acıyor, kanıyor…
Artık bu infaza daha fazla dayanamıyor.
Suçlu ben miyim? Yoksa hayat mı beni suçlu ilan eden.
Kır diyorsun yüreğinin kabuklarını, yık gitsin aradaki buz kalıplarını…
Ya inandıklarım, doğruluğu adına savunduğum, onca kaybı göze aldığım yıllarım.
Hepsi kocaman bir yalan ve bu yalan girdabının ortasında kaybolan, gecelerin sabahı hiç doğmayan, hep yalnız kalan …
Hep yalnızlığa eş olan ben…
Fermanım çoktan imzalanmış, hayat en ağır cezaya, yalnızlığa mahkum etmiş.
Suçlu sen misin? Yoksa ben miyim ey hayat..
Üzgünüm. Hem de çok üzgünüm ey hayat..
Pes etmedim, seni yeneceğim hayat..
Sen bana gülmezsen, ben sana gülüp geçeceğim çok üzgünüm ey hayat.
Yüreğimin katmer katmer kabuklarını kıracağım,
Kalbimdeki salkım saçak örümcek ağlarını temizleyeceğim,
Kalıp kalıp buz sarkıklarımı eriteceğim,
Kara gecelerimin kızıl şafağını göreceğim,
Her yeni doğan güne umutla gülümseyeceğim.
O gün belki yakın, belki de hiç gelmeyecek..
Ama sana söz..
Sana söz veriyorum ey hayat bunu deneyeceğim..
Sen bana gülümsemezsen, ben sana gülümseyeceğim.
Hayal kırıklığımı dipsiz kuyulara atıp,
Zifiri gecelerde bir mum yakıp ışığı göreceğim.
Ruhuma zehirli sarmaşık misali dolanan zincirlerini kırıp,
Senden firar edeceğim..
Ben sana güleceğim ey hayat.
Ben sana gülümseyeceğim..
Sana söz veriyorum ey hayat.
Bir de bunu deneyeceğim