Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

Friday, 9.09.2011, 11:07

Lüzumsuz Bilgiler =)

- ‎1995 yılında Satranç ustası Robert Smeltzer Amerikan Satranç Federasyonu tarafından onaylı 2266 oyun oynayarak bir yılda en fazla müsabakaya katılan oyuncu ünvanını almıştır.

- Almanya'nın Bonn Üniversitesi, İstanbul Teknik ve Yüzüncü Yıl üniversitelerinin Van Gölü'nde yürüttüğü ''Paleo-Van'' araştırması kapsamında,
Gölün derinliklerinden alınan numunelerin analizlerinde, 1986 yılında Ukrayna'daki Çernobil nükleer kazası sonucu ortaya çıkan radyoaktif serpintiler tespit edildi.

- Dünya genelinde en çok oyuncak promosyonu dağıtan firma McDonalds'tır.

- Chicago, Illinois dünya üzerindeki tüm şehirlerden daha fazla çikolata ve şekerleme firmasına ev sahipliği yapar.

- Telefon üzerinden müzik yayını ilk defa 1876 yılında denenmiştir. Bu aynı zamanda telefonun icat yılıdır.

- Guinness Rekorlar Kitabı'na giren en büyük disko aktivitesi; Buffalo Convention Centre'da (New York, 1979) 13,000 dansçının aynı anda pistte dans etmesiyle gerçekleşmiştir..

- Geyikler günde ortalama 5 dakika uyurlar...

- Hindistan'ın bazı bölgelerinde filler pembedir.

Bunun sebebi toprağın kırmızı olduğu bu bölgelerde yaşayan fillerin haşerelerden korunma maksadıyla üzerlerine hortumlarıyla toz halindeki toprağı püskürtmeleridir.

- New York'ta Central Park'ta yapılan anket deneyinde; bir kalem kağıt uzatılarak birşeyler yazması istenilen insanların %97'si kendi ismini yazmayı tercih etmiştir.

- Elvis PRESLEY karatede siyah kuşak sahibiydi.

- 1952 yılında Albert Einstein'a İsrail devlet başkanlığı teklifi yapıldığını biliyor muydunuz?
Einstein bu teklifi reddetmeseydi acaba şu an nasıl bir ülke ile karşı karşıya olurduk?

- Fermuar 1913 yılında patenti alınarak ilk defa kullanıma sunulmuştur.

- Bir salyangoz uyanmadan 3 yıl boyunca sürekli uyuyabilir

- Hit parçası Mory Kante'nin "ye ke ye ke" idi. 1 milyondan fazla single satarak tarihe bir ilk olarak geçmiştir.

- Bahama plajlarında yabani domuzların yaşadığını biliyor muydunuz? Denize girerken Dikkat

- Kamboçya'nın Skuon kentinde "kızarmış örümcek" günlük tüketilen bir yiyecektir.
İnsan avucu büyüklüğünde ve Khmer dilinde "a-ping" (latince adı: Haplopelma albostriatum) adı verilen bu örümcek türü kızgın yağda kızartılarak tuza ya da şekere bulanır,
Duruma ve damak tadına göre yanında sarımsaklı sosla sunulur. Afiyet olsun :kontroll:

- Eşek arıları her gece bir bitkinin ince bir dalına ya da sağlam bir yaprağına çenelerini kitlerler ve vücutlarını sarkıtarak uyurlar.

Bu Kadar Çok lüzumsuz :pardon:

Melye

Yönetici

  • "Melye" doğum gününü kutluyor
  • "Melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

2

Friday, 9.09.2011, 12:09

- Kamboçya'nın Skuon kentinde "kızarmış örümcek" günlük tüketilen bir yiyecektir.
İnsan avucu büyüklüğünde ve Khmer dilinde "a-ping" (latince adı: Haplopelma albostriatum) adı verilen bu örümcek türü kızgın yağda kızartılarak tuza ya da şekere bulanır,
Duruma ve damak tadına göre yanında sarımsaklı sosla sunulur. Afiyet olsun



bööö :pinch:



bilmediğimiz aMA bilmemekle pekte bişe kaybetmediğimiz bilgilermiş :pinch:


paylaşım içün teşekkürler Sayın Günbey :iyi:

3

Friday, 9.09.2011, 12:14

Başlıkta Belirmiştim Sayın Melye ' Lüzumsuz Bilgiler ' Diye :haha:

MeRaL

Jüri

  • "MeRaL" bir kadın

Mesajlar: 5,317

Kayıt tarihi: Jan 6th 2007

Konum: NRW

  • Özel mesaj gönder

4

Friday, 9.09.2011, 12:20

Ama aralarinda faydali bilgilerde var. Mesela $eker ve cikolata fabrikasi kurmak isteyenler, Chicago yerine baska bir eyalet sececeklerdir :pinch: :D
Veya aileler en cok promosyonu dagitan firma'ya cocuklariyla gidecek ve o promosyon oyuncaklardan faydalanacaktir *fast food zararlidir söylemis olalim :kizgulme:

Yerine, zamanina, kisine göre lüzumluda olabiliyormus demek ki bilgiler.

Kimide gercekten komik, Elvis Presley siyah kusak sahibi olsa nolur, olmasa nolur?
Geyikler günde 5 dk uyusa nolur, hic uyumasa nolur? :himmmm:
Paylasim icin tesekkürler :thumbup:

5

Friday, 9.09.2011, 12:30

Hahahahha Demi Modum :haha:

Lüzumsuz Lüzumsuz Seyler Iste :hayret:

6

Friday, 9.09.2011, 12:32

Gercekten lüzümsuz bilgilerle kafamızı dolduracaksın :) :bye:


bendende luzumsun bır ıkı bilgi

Çakmak kibritten önce bulunmuştur.

fatih sultan mehmet domates yememiş :olamazzz:

7

Friday, 9.09.2011, 14:02

Hehehehe..
Senin Bilgilerde Cok Lüzumluymuş Hani :haha:

Melye

Yönetici

  • "Melye" doğum gününü kutluyor
  • "Melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

8

Friday, 9.09.2011, 14:10

zeynom senünküler lüzumlu bakma ona sen :P
bende dumates yimem,maydanozda,cola ve fanta tadlarını bilmem ömrümde içmedüm tzz accukta luzumlu bilgi ben ekledüm sayın fatih sultanı kıskandum :ep:
benle ilgili bilgileride eklermüsünüz sayın tipsüz listenüze :haha:



kaçsam ii olacak yoksam kesin kemiklerimi kıracak biri yine :sakli:

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

9

Friday, 9.09.2011, 14:14

Eşek arıları her gece bir bitkinin ince bir dalına ya da sağlam bir yaprağına çenelerini kitlerler ve vücutlarını sarkıtarak uyurlar.... :fd: Ben şimdi düşünüyorumda bu lüzumsuz bilgileri elde etmek için acaba kaç kişi eşek arılarınca haşlandı ve ne kadar fondan para harcandı :dusunmek: Vay be lüzumsuz bilgiler ama bak bizi düşündürdü ablam demek genede bir işe yaradı :ap: Teşekkürler ;)

10

Friday, 9.09.2011, 14:28

Eylom :gelgel: :sinirli:


Ablam Lüzumsuz fakat Düşündürücü Demi ^^

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

11

Friday, 9.09.2011, 14:46

Evet ablam genede bir işe yarıyor boş değil yani, düşündürüyor :thumbup:

12

Saturday, 3.12.2011, 02:24

Emeğine sağlık...
Paylaşım için teşekkürler...

  • "zeynoo35" bir kadın

Mesajlar: 8,423

Kayıt tarihi: Jan 7th 2012

  • Özel mesaj gönder

13

Sunday, 24.03.2013, 11:06

Lüzumsuz Bilgilerin Lüzumlu ? Cevapları

İngiltere'de trafik niçin soldan akar?


Bir zamanlar herkes İngilizler gibi yolun solundan gidiyordu. Bunun için de çok geçerli bir sebep vardı. Yüzyıllarca önce yolun karşısından gelenin dost mu, yoksa düşman mı olduğunu kestirmek mümkün değildi. İnsanların çoğu sağ ellerini kullandıkları için, yolun solundan, duvar dibinden (yaya veya atla) giderek sol taraflarım emniyete alır, sağ ellerini kılıçlarını hemen çekecek şekilde hazır bekletirlerdi.
Yolun solundan seyahat, ilk defa 1300 yıllarında, papanın Roma'ya gelecek hacıların yolda karmaşaya sebep vermemeleri için, yolun solundan gitmelerini söylemesiyle resmileşti ve yüzyıllar boyu devam etti.

18. yüzyılın sonlarında ABD'de birçok atın çektiği posta arabalarında, sürücü koltuğu yoktu ve sürücü en arkada ve soldaki atın üstünde oturuyordu. Bu da yolun solundan gidildiğinde karşıdan geleni ve yolun kontrolünü zorlaştırıyordu.
Çok geçmeden ABD'de trafik sağdan işlemeye başladı. Fransız İhtilalı sırasında, ihtilalın liderlerinden Maximilien Robespierre, büyük bir olasılıkla Katolik kiliseye meydan okuyanlara bir jest olsun diye, Parislilerden yolların sağından gitmelerini istedi.
Bir süre sonra aslında kendisi de bir solak olan Napolyon, ordularındaki ikmal arabalarının yolların sağından gitmeleri emrini verdi ve zapt ettiği her ülkede de bu uygulamayı hayata geçirdi.
İngiltere hiçbir zaman Napolyon tarafından zapt edilemediğinden İngilizler yolun solundan gitme alışkanlıklarından vazgeçmediler. Avustralya, Hindistan gibi tüm eski sömürgelerinde de bu usulü devam ettirdiler. Zaten İngilizler' de Amerikalılardan farklı olarak sürücü arabanın üstünde ve sağında oturuyordu.
Modern araba teknolojisinin gelişmesi ile bu gelişimin dünyada öncüsü olan ABD'de sürücü koltuğu ve direksiyon sağdan gidişe uygun olarak sola konuldu ve dünyanın birçok bölgesinde bu şekilde yaygınlaştı.

İngiltere'de ve eski sömürgelerinde, trafik akışını sağ şeride almanın faturası o kadar yüklüdür ki, artık isteseler de kolay kolay bunu yapamazlar. Hangi ülkede olursanız olun, trafiğin yönü ister sağdan olsun ister soldan, karşıdan karşıya geçmeden önce, siz yine de her iki yöne bakmayı ihmal etmeyin.



Niçin trafik lambaları kırmızı / sarı ve yeşildir?




İngiltere'de trafik niçin soldan akar?

Bir zamanlar herkes İngilizler gibi yolun solundan gidiyordu. Bunun için de çok geçerli bir sebep vardı. Yüzyıllarca önce yolun karşısından gelenin dost mu, yoksa düşman mı olduğunu kestirmek mümkün değildi. İnsanların çoğu sağ ellerini kullandıkları için, yolun solundan, duvar dibinden (yaya veya atla) giderek sol taraflarım emniyete alır, sağ ellerini kılıçlarını hemen çekecek şekilde hazır bekletirlerdi.
Yolun solundan seyahat, ilk defa 1300 yıllarında, papanın Roma'ya gelecek hacıların yolda karmaşaya sebep vermemeleri için, yolun solundan gitmelerini söylemesiyle resmileşti ve yüzyıllar boyu devam etti.

18. yüzyılın sonlarında ABD'de birçok atın çektiği posta arabalarında, sürücü koltuğu yoktu ve sürücü en arkada ve soldaki atın üstünde oturuyordu. Bu da yolun solundan gidildiğinde karşıdan geleni ve yolun kontrolünü zorlaştırıyordu.
Çok geçmeden ABD'de trafik sağdan işlemeye başladı. Fransız İhtilalı sırasında, ihtilalın liderlerinden Maximilien Robespierre, büyük bir olasılıkla Katolik kiliseye meydan okuyanlara bir jest olsun diye, Parislilerden yolların sağından gitmelerini istedi.
Bir süre sonra aslında kendisi de bir solak olan Napolyon, ordularındaki ikmal arabalarının yolların sağından gitmeleri emrini verdi ve zapt ettiği her ülkede de bu uygulamayı hayata geçirdi.
İngiltere hiçbir zaman Napolyon tarafından zapt edilemediğinden İngilizler yolun solundan gitme alışkanlıklarından vazgeçmediler. Avustralya, Hindistan gibi tüm eski sömürgelerinde de bu usulü devam ettirdiler. Zaten İngilizler' de Amerikalılardan farklı olarak sürücü arabanın üstünde ve sağında oturuyordu.
Modern araba teknolojisinin gelişmesi ile bu gelişimin dünyada öncüsü olan ABD'de sürücü koltuğu ve direksiyon sağdan gidişe uygun olarak sola konuldu ve dünyanın birçok bölgesinde bu şekilde yaygınlaştı.

İngiltere'de ve eski sömürgelerinde, trafik akışını sağ şeride almanın faturası o kadar yüklüdür ki, artık isteseler de kolay kolay bunu yapamazlar. Hangi ülkede olursanız olun, trafiğin yönü ister sağdan olsun ister soldan, karşıdan karşıya geçmeden önce, siz yine de her iki yöne bakmayı ihmal etmeyin.


Niçin trafik lambaları kırmızı / sarı ve yeşildir?

Trafik ışıklan uygulaması, önceleri demiryollarının trenleri kontrol için uyguladığı sinyaller örnek alınarak başlamıştır. Demiryolları idaresi kırmızı rengi 'dur' sinyali olarak seçmişti. Kırmızı renk kan rengi olduğundan asırlar boyu tehlikenin, tahribatın ve ölümün simgesi olmuştur. Demiryolları ilk faaliyete geçtiği 1830'lu yıllarda 'ikaz' ışığının rengi yeşil, 'geç' ışığının ise beyazdı.

Bir süre sonra beyaz sinyal problem yaratmaya başladı. Beyaz renkli 'geç' sinyali diğer sokak lambaları ile karıştırılabiliyordu. Ama daha da kötüsü 'dur' işaretlerine konulan kırmızı mercekler yerlerinden düşünce ışık beyazlaşıyor, 'geç' sinyali olarak algılanıyor ve kazalara yol açabiliyordu.

Sonunda demiryolcular kırmızıyı 'dur', yeşili 'geç' san rengi de 'ikaz' sinyali olarak kullanmaya başladılar. Bilindiği gibi sarı, renk spektrumu içinde en göz alıcı renktir. Böylece makinist bir sinyalin bulunması gereken yerde beyaz ışığı görürse, bir şeylerin yanlış olduğunu anlıyor ve tedbirini alıyordu.

Karayollarına gelince, yollarda sadece atların ve at arabalarının bulunduğu tarihlerde bile dünyanın büyük şehirlerinde trafik sorundu. İlk trafik lambası otomobillerin ortaya çıkmasından çok önce 1868'de Londra'da kullanıldı. Gazla yakılan ve bir eksen etrafında döndürülebilen kırmızı ve yeşil lambalar bir yıl sonra patlayıp, kendilerini çeviren polisi de yaralayınca bu uygulama ortadan kalktı.

Ama öte yandan otomobillerin ortaya çıkması ve şehirlerde dolaşmaya başlamalarıyla birlikte durum iyice kötüleşti. Çeşitli şehirlerde değişik uygulamalar yapıldı. Demiryollarındaki uygulama örnek alındı ama demiryollarında birbirine paralel iki hat vardı. Bu sistem iki yolun kesiştiği kavşaklarda işe yaramıyordu.
Sonunda günümüzdekilere benzeyen ilk elektrikli otomatik trafik lambasını, ilkokul mezunu ve ABD'deki Cleveland' da otomobil sahibi ilk siyah olan Garrett Morgan geliştirdi. 1914'de ilk denemelerine başlayan Morgan 1923'de de patentini aldı. Morgan 1963'de ölümünden az önce patentini 40 bin dolara General Electric firmasına sattı.
Morgan'ın lambaları demiryollarına benzer şekilde bir 'T' üzerinde kırmızı ve yeşil iki lambadan ibaretti. Çok geçmeden ikaz anlamında sarı lamba da ilave edildi ve uygulama bütün dünyaya süratle yayıldı. Aradan geçen yıllara rağmen sarı renk hala 'ikaz' anlamındadır ama günümüz sürücüleri onu 'geç' sinyali olarak algılıyorlar.


  • "zeynoo35" bir kadın

Mesajlar: 8,423

Kayıt tarihi: Jan 7th 2012

  • Özel mesaj gönder

14

Sunday, 24.03.2013, 11:14

Erkek bebeklerin giysileri niçin mavidir?


Yüzyıllarca önce insanlarda şeytani güçlerin, bebeklerin veya küçük çocukların odalarında dolaştıklarına, onların vücutlarına girmek için fırsat kolladıklarına ilişkin ortak bir inanç vardı. Ayrıca bu şeytani güçlerin, mavi renk tarafından kovulduğuna da inanılıyordu. Çünkü mavi göklerin rengi idi. Hatta bugün bile hala Ortadoğu'da şeytanı kovmak için, bazı evlerin kapıları maviye boyanmaktadır.

O zamanlarda, sülalenin devamı için, erkek bebeklerin önemi daha fazla olduğu için, şeytan korkar da gider diye, erkek bebeklerin ve küçük erkek çocukların giysilerinin mavi olması adet haline geldi ve yüzyıllar boyunca devam etti.
Çok sonraları kız bebekler de "erkek bebekler kadar önem kazanınca", onların giysilerine de bir renk verilmesi ihtiyacı doğdu ve de çiçeklerin en güzeli olan gülün rengi, yani pembe renk verildi.



Erkeklerin düğmeleri niçin sağdadır?


Hakikaten, niçin erkeklerin tüm giysilerinde düğmeler sağda, ilikler solda iken kadın giysilerinde tam tersidir?

İşte, insanların daha çok sağ ellerini kullanmalarından dolayı yerleşen bir alışkanlık daha. Sağ elini kullanan bir insan için, sağdaki bir düğmeyi, soldaki bir iliğe geçirmek daha kolaydır. Bu nedenle de erkeklerin düğmeleri daima sağdadır.

Peki, kadınların düğmeleri niçin solda? Kadınların çoğunluğu da, daha çok sağ ellerini kullanmıyor mu?

Giysilerde düğmelerin kullanılmaya başlanıldığı ilk zamanlarda, düğmeler hem çabuk kırılabiliyordu, hem de herkesin alamayacağı kadar pahalı idi. Düğme alabilecek zengin kadınlar da, uzun elbiselerini ancak hizmetçilerinin yardımı ile giyebiliyorlardı.
Hizmetçiler ise hanımlarının karşısında, onların düğmelerini, sağ ellerini kullanarak daha rahat ve daha hızlı ilikleyebiliyorlardı (tabii erkeklerin de daha hızlı çözdüklerini söylemeye gerek yok). Bu neden(ler)le, terziler düğmeleri hizmetçinin sağına, hanımının ise soluna gelecek şekilde diker oldular. Günümüzde her kadın, kendi kendine giyinip soyunmasına rağmen nedendir bilinmez, bu adet değişmedi.



İnsanlar niçin tokalaşıyorlar?


Tokalaşma aslında çağlar öncesi bir adet. Çok eski çağlarda, tüm erkekler bir silah taşıyor ve çoğunluğu da bu silahı sağ eli ile kullanıyordu. Bir erkek diğerine dost olduğunu, elinde silah bulunmadığını göstermek için, boş sağ elini uzatıyor, diğeri de aynı şeyi yapıyordu. Ama her iki taraf da kendini emniyete almak, diğerinin aniden silah çekmesine mani olmak için, birbirlerinden emin olana kadar, birlikte ellerini hafifçe sıkarak duruyorlardı.
Tokalaşırken elleri sallama alışkanlığı, elleri daha iyi kavrayarak, rakibin giysisinin içinden aniden bir silah çıkarmasını önlemek için başlamış olabilir. Ancak sonraları dostluğun bir ifadesi oldu.


Benzer konular