Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

Monday, 25.11.2013, 09:12

Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü



Kadın olmak ülkemiz de dahili olmak üzere dünyanın bir çok yerinde gerçekten çok zor. Her yıl bir çok kız çocuğu doğar doğmaz öldürülüyor. Yaşamayı başaranlar satılıyor. Her gün dünyanın her yerinde bir çok kadın tecavüze uğruyor. Tecavüzcüsüyle evlendirilmek de ülkemizde namus kurtarma yöntemi olarak kullanılıyor. Düşünsenize size bunu yapan kişiyle birlikte bir hayata zorlanıyorsunuz. Yaşadığınız o kabus her gün yanı başınızda.

Genel olarak tüm dünyada kadınlar bilinçlendirilmeye çalışılır. Ülkemizdeki Mor Çatı gibi sığınma evleri açılır. Kadınlara hukuki olarak yol yordam öğretilmeye çalışılır. Aslında en büyük eğitim ve terapi erkeklere verilmeli bence. Ülkemiz gibi ataerkil ülkelerde erkek ne yaparsa yeridir anlayışını erkeği eğiterek değiştirebiliriz. Ya da fiziksel olarak daha güçlü olmanın kadına vurabilme hakkı vermediğini anlatmalıyız.

Sevdiği insanla bir hayatı istemenin ve seçmenin karşılığı hayatını kaybetmek olmamalı. Ekonomik gücünü kaybeden erkek bunun sıkıntısını kadınını döverek atmamalı. Biyolojik olarak bir sıkıntı yaşadığında kadınını döverek erkekleşebileceğini düşünmemeli. Dövdükçe daha fazla sahiplendiğini sanmamalı.

Sadece fiziksel de değil kadın evinde de, işinde de, toplumsal hayatının içinde de psikolojik şiddete, tacize maruz kalmamalı. Kadın para kazandığı için, iş başardığı için, hayatın yüküne ortak olduğu için takdir edilmeli. Çalışma hayatındaki kadın anne olmak istediğinde iş yerinde değersizleşmemeli. Gözden çıkarılacak ilk personel, anne, hamile ya da çocuk sahibi olma potansiyeli olan kadın olmamalı.

Cennet anaların ayaklarının altındadır ile dayak cennetten çıkmıştır sözleri birleştirilip anlamı karıştırılmamalı. Bizler sadece bugün tepki vermeyip etrafımızda şiddete uğradığını bildiğimiz ya da uğradığını düşündüğümüz insanlara elimizi uzatmalı, yol göstermeliyiz.

Aman araya girmeyeyim bir tokat da bana gelir, ayy karı koca arasına girilmez diyerek seyirci kalmayalım. Bugün Kadına Şiddete Hayır günü..

Melye

Yönetici

  • "Melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

2

Monday, 25.11.2013, 09:19




  • "Harbi Kız" bir kadın

Mesajlar: 5,575

Kayıt tarihi: Jul 9th 2013

  • Özel mesaj gönder

3

Monday, 25.11.2013, 09:23

Bu yıl özellikle ülkemizde kadına uygulanan şiddet haberleri fazlaca duyuldu ve fazla canımızı sıktı. Bakanlar bunun için birkaç görüşme ve yasa tasarısı hazırlasa da halen yeterli bir uygulamanın olmadığı haberlere yansıyan ve şiddet gördüğü için ölen kadınlardan belli oluyor. Peki, bir insan neden kendinden zayıf olan birine şiddet uygular ki. Hem de bu kişi onun eşi veya kız arkadaşıysa. Bunun günümüzde galiba en büyük nedeni eğitimsizlik ile beraber işsizlik ve refah seviyesinin düşük olması geliyor. Tüm bunlara küçük yaşta evlendiren kadınların ve ekonomik olarak özgürlükleri ellerinde bulunmayan yani çalışmayan bayanlarda eklenince kaçınılmaz bir son geliyorum diyor.

Evet, ülkemizde eğitimsizlik seviyesinin yüksek olması ve işsizlik oranın yüksek olması evde sorunları da beraberinde getiriyor. İyice bunalan insanların psikolojileri de bu doğrultuda değişmeye başlıyor ve daha sinirli bir yapıya bürünüyorlar. Buda beraberinde şiddet duygusunu getiriyor. Her şeyden bunalan erkek en zayıf halka olarak gördüğü eşine veya kız arkadaşına şiddet uygulamaya başlıyor. İşin kötü yanı, gördüğü şiddet karşısında sadece susan ve hiç bir şey yapmayan bir kadın daha fazlasını görmeye mahkûm etmiş oluyor kendini. Ve bunu bir üstünlük olarak gören erkek her seferinde biraz daha fazla şiddet uygulamaya başlıyor. Buda hiç istemediğimiz çok kötü sonuçları doğuruyor.

Bu yüzen şiddet gören her kadın kesinlikle polise başvurmalı ve bu gördüğü zulmü kabullenmemeli. Çünkü o sustukça çektiği eziyet biraz daha büyüyecek, biraz daha kötüye gidecektir durum. Bunun önüne geçmek de kadının bilinçlenmesinde yatıyor. Bu yüzden programlar yapılmalı, televizyonda sahip oldukları haklardan bahsedilmeli ve hakları yasalar çerçevesinde daima daha net kurallar eşliğinde korunmalı. Ve dayak yani şiddet uygulayan bireye ağır cezalar verilmeli. İşte o zaman şiddetin önüne geçmeye ve daha laik ve demokratik bir toplum yapısı oluşturmaya başlanabilir.

Ayrıca yapılan bir araştırmaya göre çalışan bayanları çok ama çok daha az şiddet gördüğü ortaya çıktı. Bu yüzden kadınların daha çok istihdam edilmesi ve okuyan kadın oranın arttırılması gerekiyor. Bu yüzden herkes kız çocuklarını okutmalı ve kalkınması için elinden gelen desteği sağlamalıdır. Bu sayede pek çok şey hemen değişmese bile yavaş yavaş değişmeye başlayacaktır. Bu yönde yapılan haydi kızlar okula kampanyası da bu yönde atılan adımların galiba en büyüğü ve en etkili diyebiliriz. Bu basit bir destekle bile binlerce kız çocuğu okula başladı. Gördüğünüz gibi küçücük bir kıvılcımın bile neye dönüşebileceğini görüyorsunuz.

Daha temiz bir toplum için, bizi doğuran ve büyüten o kadınlar için. Peygamber efendimizin ‘’ cennet anaların ayaklarının altındadır ‘’ sözü ile kıymet biçemediği o kadınlar için gelin kadına şiddete HAYIR diyelim.

TürkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TürkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

4

Monday, 25.11.2013, 12:35


Kadına şiddeti erkeğe men eden, aslında şiddeti kime karşı işlenmiş olursa olsun lanetleyen bir dinin mensupları olarak… bugün karısını döven- eziyet eden- öldüren ve hala “elhamdülillah müslümanım” diyen nasıl bir toplum olmuş ve yazık ki nereden nereye gelmişiz… Sevgili peygamberimizin bu konudaki tavrına bakıp belki daha net anlama imkanı bulabiliriz…

Hz. Muhammed (s.a.v.) kadın haklarına saygı gösterilmesini istemiş, Veda Hutbesi’nde konu ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’a karşı gelmekten sakınmanızı tavsiye ederim." (Müs-lim, Hac, 147)

Hz. Âişe’nin naklettiği hâdisede: Bir kızcağız geldi: "Ya Resûlallah", dedi "Babam beni istemediğim hâlde amcamın oğluyla evlendirdi." Hz. Muhammed derhal kızın babasını çağırdı: "Kızını, istemediği halde bir başkasıyla evlendirmeye zorlayamazsın." dedi. Adam: "Nasıl emrederseniz ya Resûlallah!" diyerek yaptığından vazgeçti.

Kendi öz evladı Fatıma'yı Hz. Ali ile evlendirirken de; "Ya Ali, kızımı sana cariye olarak veriyorum ama unutma ki bundan böyle sen de onun kölesisin" buyurmuştur.

Yine Hz. Muhammed (s.a.v.) aile hayatında kadının da sorumluluğunun olduğunu ve söz hakkının bulunduğunu bildirmiş ve bu hususu şöyle dile getirmiştir: “Kadın; eşinin, evinin ve çocuklarının yöneticisidir. Hepiniz yöneticisiniz ve hepiniz yönettiklerinizden sorumlusunuz" (Müslim, İmâre, 20)

Ashabına bir tavsiyesinde; “Kadınlarınızı nasıl köle ya da hayvan döver gibi dövüyor, sonra da akşam olunca utanmadan beraberce yatıyorsunuz?” şeklinde bir ifade ile seslenirken;

Erkeklerin eşlerine karşı katı, kaba, zorba ve merhametsiz olmamalarını, onlara sözlü ve fiilî şiddet uygulamamalarını, kötü sözlerle tahkir edilmemesini (Ahmed, V, 5) istemiş ve;

“Kadınlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onlara vurmayın ve onları kötülemeyin." buyurmuştur.(Ebû Dâvûd, Nikâh, 42)

Hz Muhammed (s.a.v.) asla kadın dövmemiş, dövenleri kınamış, kadınlar hakkında Allah’tan korkulmasını, onlara haksızlık yapılmamasını ve onlara iyi davranılmasını istemiş, bu bağlamda; “Sizin hayırlınız kadınlarına/ eşlerine en hayırlı olanlarınızdır." (Tirmizî, Rada, 11)...

Yada;

“Müminlerin iman bakımından en mükemmel olanları, ahlâkı en güzel olanları ve eşine en yumuşak davrananlarıdır." (Nesâî, es-Sünenü’lKübra, Uşratü’n-Nisaî, 66)...

Yada;

“Sizin hayırlınız, eşi ve aile fertlerine hayırlı olanınızdır. Ben sizin, eşi ve aile fertlerine en hayırlı olanınızım." (İbn Hıbbân,Nikâh, IX, 484) buyurmuştur.

Yine peygamberimiz kadınların görüşlerine önem vermiş, onlarla istişare etmiştir. Mesela ilk vahiy aldığı zaman, içinde bulunduğu sıkıntılı durumu hanımı Hz. Hatice ile istişare etmiştir.

Peygamberimizin, dinî ve dünyevî en ciddi konularda eşleriyle istişare etmesi, kadınlara ve onların görüşlerine verdiği önemi ifade eder.

Zaten evinde zamanının bir kısmını ibadete, bir kısmını ailesine, bir kısmını da kendisine olmak üzere üçe ayırırdı. Kadınların ibadetlerine önem verir, beş vakit namaza, cumaya ve bayram namazlarına katılmalarını (Buhârî, VI, 160)teşvik eder, kadınların camiye gelmelerine engel olunmamasını isterdi.

Sonuç olarak; Peygamberimiz, “Kadınlarla iyi geçinin."(Nisa, 19)ayet-i kerimesinin gereğini hakkıyla yerine getirmiş, ashabını da bu yönde eğitmiş, Müslümanlara da gerekli tavsiyelerde bulunmuştur.

Bu itibarla insanlık âleminin olmazsa olmazı konumunda olan kadına gereken değeri ve önemi vermiş, kadını onurlu bir kul, salih bir insan, kendisi ile cennetin kazanıldığı bir anne (Süyûtî, Câmi’u’s-Sağîr, I, 42, No: 3657),güven ve huzura erildiği bir eş (Rum, 21),adaletile davranılması gereken bir evlât (Müslim, Hibât,13)olarak görmüştür.

Kız çocuklarının diri diri gömüldüğü ve kadının bir meta gibi kolayca alınıp satıldığı- el değiştirdiği bir çağda, kadınların itilmesine,aşağılanmasına, haklarının gasbedilmesine,sözlü ve fiili şiddet uygulanmasına şiddetle karşı çıkmıştır.

Öyleki; Kadınlara iyi davrananları insanların en hayırlısı olarak zikretmiştir.

Aslında bu gün her konuda olduğu gibi kadın hakları konusunda da çağımız insanının, Hz. Peygamber’in çağları kucaklayan anlayış ve görüşüne, örnek ve üstün ahlâkına ne kadar da çok ihtiyacı var!

(Alıntı)

ZENoBIA

Bilge

  • "ZENoBIA" bir kadın

Mesajlar: 27,931

Kayıt tarihi: Apr 21st 2011

  • Özel mesaj gönder

6

Tuesday, 26.11.2013, 22:11




Şiddet gören kadınlar için kadın sığınma evleri yapılacağına, şiddet yapan erkekler için hayvan barınakları yapılsa daha iyi olur


Kadın katliamı na ve kadına şiddete son verilmeli..Kadınlara yönelik şiddet uygulayan erkekler unutmayınki; Sizide doğuran bir kadın.