Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır."
Atalarımız ne kadar doğru demiş.
Kalp kırmadan, gönül yıkmadan, kimseyi rahatsız etmeden,dostça sevgiyle geçinmek ne kadar güzel.
Tatlı dilli güler yüzlü olmak merhamet, şefkat sevgi dolu gözlerle,canlılara nazar etmek ne hoş.
Musamahakâr ,hoşgörüye sahip affedici olmak ne kadar güzel.Başkaları onun haklarına saygılı olmak ne kadar büyük insanlık.
Kul kusursuz olmaz;
İnsanoğlu hatadan kurtulamaz.Kişinin kabahati olabilir.Bütün mesele sabretmek,bağışlamak ,başkalarına acımak ve herkesi sevmektir.sevgi ,acımak bağışlamak iyilik ve yardım etmek bir binanın tuğlalarını birbirine bağlayan harç gibidir.
Nefret,kin,düşmanlık, husumet,intikam,çamur atmak, kalbi ruhu perişan eder. Toplumun içinde fitne toğumu eker.Toplumu ipi kopmuş tespih taneleri gibi paramparça eder.Karşılıklı kalpler kırılır.Her iki dünyada mutlu olmak için,bilgili,sanatkâr,samimi,ahlaklı,çalışkan,adal etli,merhametli,nazik ,sevgi ve saygı dolu olmak, gönül almak,yoksulu korumak,devleti, milleti ve bayrağı muhafaza etmek gerekir..
Sanat dolu,
barış dolu,
sevgi dolu,
dostluk ve huzur dolu
bir dünya dileğiyle..
________________________
Peygamber -aleyhisselatü vesselam,
ßirgün ashâbıyla birlikte giderlerken.
Kokmuş, etleri çekilmiş, dişleri dışarı fırlamış bir köpek leşi görmüş.
Herkes burnunu tıkayarak yüzlerini çevirmiş.
Efendimiz ise köpeğe dikkatle bakarak:
“–Ne güzel, inci gibi dişleri var.” buyurmuştur.
Buradan da anlaşılacağı üzere,
Her şeyde güzeli görmek İslâm ahlâkının aslî vasıflarından biridir.
Bir leşte dahî, güzellik görme kasdı ile bakmak nikbinliğin muhteşem bir tezâhürüdür.