Giriş yapmadınız.

DJ_DiL@N

Profesyonel

  • Konuyu başlatan "DJ_DiL@N"

Mesajlar: 1,351

Kayıt tarihi: Aug 22nd 2008

  • Özel mesaj gönder

1

Saturday, 23.08.2008, 12:19

~ ÇiÇekÇi KıZ ~

Nergislerim çok taze,
İnce,uzun boylu,13-14 yaşlarında ki çiçekçi kız,dağılmakta olan sinemanın kalabalığına karışmış,elinde kalan son nergis demetini gelene geçene uzatıyordu.Nihayet o da sahibini buldu.Akşam karanlığı çökmeden eve döneceği için sevinçliydi.Bugün iyi sayış yapmıştı.Gün olur,bütün nergis demetleri elinde kalır,onları eve götürmek pek acı gelirdi.

Anacığı şimdi yolunu gözlüyor,bir yandan da cebindeki parayı hesaplıyordu. Derin bir Ohh! Çekti ve Allahına şükr etti. Nihayet, günlerdir çok arzuladığı halde,bir türlü imkan bulamadığı nefis köfteyi yiyebilecekti demek,

Uzun bir yürüyüşten sonra evlerine yaklaşmıştı. Kolunun altındaki kıyma paketini sıkıca tutarak hızlı adımlarla yürürken bitişik komşularının küçük oğlu seslendi:
-Ayşegül Abla! Bu sabah bir kardeşim oldu. Görmek ister misin?
-Tabi, tabi,,, diyen Ayşegül, çelimsiz oğlanın saçlarını okşayarak evden içeri girdi.Yere serilmiş yatakta,solgun benizli genç bir kadın yatıyordu.Biraz ileride yerde oturmuş iki-üç yaşlarında bir kız çocuğu,elindeki küçük ekmek parçasını geveleyip duruyordu.Ayşegül:
-Gözün aydın Serap abla, bir şeye ihtiyacın var mı?
Diyerek onu öptü.
Serap abla, yorgun bir gülümseyişle:
-Allah razı olsun evladım, dedi. Ayağa kalkacak dermanım yok.Kendim için bir şey istemem.Ama şu iki çocukcağızım sabahtan beri açız diye ağlaşırlar.Dolaptan zeytin ekmek çıkarıver de yesinler.

Ayşegül dolabın kapağını araladı ama birkaç boş tabaktan başka bir şey göremedi. Bu yoksul ailenin çocukları bu gece aç mı kalacaklardı. O an aklından, geçen günlerde öğretmeninden dinlediği:,Komşusu açken tok yatan bizden değildir.,ve ,Sizden biriniz kendisi için arzu ettiğini, Müslüman kardeşi için de arzu etmedikçe,gerçek mümin olamaz., Hadislerini geçirdi.
-Ben hemen geleceğim, diyerek evden ayrıldı.
Kendi evlerine girdiğinde, annesini tahmin ettiği gibi iki kişilik sofralarının başında, ufak bir tencereye çorbayı hazırlamış vaziyette buldu.Hemen paltosunu çıkararak ocak başına gitti.Bir yandan da olanı biteni annesine anlatıyordu.Yarım saatte büyük bir tabak köfteyi hazır etmişti.
Annesinin yaptığı çorbayı ikiye böldü. Bir tepsi üzerine köfte tabağıyla ekmeği de koyarak,tekrar bitişik komşularına geçti.

Çocuklar dumanı tüten çorbayı ve mis gibi kokan köfteyi sevinçle yediler.Ayşegül,biraz da yataktaki Serap abla,ya yedirdi.Kadıncağız o kadar memnun ve minnettardı ki,gözlerinden süzülen yaşları saklayamıyor,duanın birini bitirip,diğerine başlıyordu.

Ayşegül,boşalan tepsiyi alıp eve döndüğünde mahiyetini anlayamadığı bir mutluluk içindeydi.Ana kız huzur içinde çorbalarını içtiler ve Allah,a şükürde bulundular.

Ayşegül,yatsı namazını kılıp yatağına uzandığında,mutlulukla gülümsedi.Günlerdir özlemini duyduğu köfteden bir tek dahi tatmadığını düşündü.Hayret,o anda bu hiç aklına bile gelmemişti.
-Keşke her an böyle olabilsem.İnsanları sevindirmek,İslam,ın emirlerini uygulamak insanı ne kadar huzurlu yapıyormuş,diye usulca mırıldandı

Serin bir rüzgar,camın çatlağından eserek yüzüne değince,üzüntüyle içini çekti.Her yıl yapılmakta olan ,En güzel çiçek, yarışmasına o da katılmak istiyordu.Aylardır bahçelerinde büyük bir özenle yetiştirdiği güllerin tomurcukları açmak üzereydi.Ama işte şimdi dışarıda ıslık çalarak esen rüzgar ve soğuk,kim bilir gülleri nasıl da korkutuyordu.Aslında böyle havalarda çiçeklerin üzerini naylonla örtmek gerekirdi.Ama buna ayıracak paraları bugünlerde yoktu.Oysa o,bu yarışmaya katılmayı öyle çok istiyordu ki,Belki bir dereceye girer,kazanacağı mükafatla annesinin bir kısım ihtiyacını giderebilirdi.Son günlerde bütün ümidi ve dileği buydu.Nasibim ne ise o olur,diyerek uykuya daldı.
derin uykusunda olan çiçekçi kızın evinin etrafı,sayısız meleklerle sarıldı.Bahçesi nurani bir aydınlığa büründü.Soğuk rüzgar,yerini ılık bir bahar havasına bıraktı.Soğuktan büzülmüş gül tomurcukları sevinçle teker teker açmaya başladılar.Öyle çeşitli ve öyle güzeldiler ki,dünyanın hiçbir yerinde,bu güne kadar böyle güzel tonda güller görülmemişti.

Sabah namazına kalkan Ayşegül,bahçedeki çiçeklerin pırıltılarını görünce,şaşırıp kaldı.Sevinçten ağlıyor,Rabbine el açarak dua ediyordu,

İki gün sonra girdiği yarışmayı kazanıp büyük bir ikramiyenin de sahibi olmuştu.Yapılan küçük bir iyiliğin karşılıksız kalmayacağını,şimdi o, çok daha iyi biliyor ve Rabbine şükür ediyordu.

Alintidir.

  • "60GeNCLiK" bir erkek

Mesajlar: 3,650

Kayıt tarihi: Dec 31st 2007

Konum: HOLLANDA

  • Özel mesaj gönder

2

Saturday, 23.08.2008, 12:24

DJ_DiL@N, Emegine Sağlik güzel paylasim için tskler

*Deniz*

Bilge

  • "*Deniz*" bir kadın

Mesajlar: 5,865

Kayıt tarihi: Feb 27th 2007

Konum: Kocaeli

  • Özel mesaj gönder

3

Saturday, 23.08.2008, 17:54

Komşusu açken tok yatan bizden değildir. Efendimiz ne güzel buyurmuş keşke hepimiz bu hadise uyabilsek. Ayşegül Ablanın yaptığı iyilik ona ne büyük bir mükafat olarak geri dönmüş ne büyükte sevabı vardır bunun kim bilir. Rabbim böyle güzel kalpler versin bizlerede.

DJ_DiL@N

Profesyonel

  • Konuyu başlatan "DJ_DiL@N"

Mesajlar: 1,351

Kayıt tarihi: Aug 22nd 2008

  • Özel mesaj gönder

4

Sunday, 24.08.2008, 02:35


Rica ederim Arkadaslar Sizlerde Güzel Yorumlariniz icin Tessekkür Ederim..!!!
ALLAH Sizlerdende Razi Olsun.