Giriş yapmadınız.

1

Wednesday, 22.10.2008, 11:24

KIYAMET GUNU 4 AYET

İnsanlar dünyanın ebedi olarak var olacağını düşünerek hareket ederler. Yaşamları boyunca içine düştükleri en büyük yanılgılardan biri budur. İnsanların dünyaya bu derece bağlanmış olmalarının başlıca sebeplerinden biri de, Allah'ın yeryüzünde var ettiği bu olağanüstü sistemin kendi başına işleyebileceğini sanmaları ve günün birinde sona ereceğine ihtimal vermemeleridir. Oysa artık bulundukları ortam, kendilerine vaat edilen gerçekleri kesin bir biçimde gözler önüne sermektedir. Inkar edenlerin sandığı gibi ölüm herşeyi bitirmemiş, tam tersine sonsuz hayatın başlangıcı olmuştur. Dünya hayatları boyunca Allah'ın kendilerini çağırdığı hak dini yalanlayan ve ölümün bir son, bir yokoluş olduğunu savunan inkarcılar, hiç beklemedikleri bir anda topraktan kendilerini çağıran bu sesle büyük bir dehşete kapılırlar. Henüz amel defterleri kendilerine verilmediği ve başlarına gelecekleri tam olarak yaşamadıkları halde inkarcılar "eyvah" diyerek bulundukları yerden kalkarlar, bu karşılaştıkları gün, dünya hayatı boyunca aslında bilgisine sahip oldukları bir gündür. Kuran'da Yasin Suresi 52. ayetinde bu insanların yaşadıkları korku anı şu şekilde anlatılır:
Demişlerdir ki : "Eyvahlar bize, uykuya bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip kaldırdı? Bu Rahman olan (Allah)'ın vaadettiğidir, (demek ki) gönderilen elçiler de doğru söylemiş." (Yasin Suresi, 52)
Artık çok geç kalınmış, dünyadaki yaşam ne zevk ne de rahatlık vermiş, o ana kadar yaptıkları herşey kendileri için sadece bu zorlu günü hazırlamıştır.
Bir Çağırıcıya Doğru Yönelirler
O gün, kendisinden sapma imkanı olamayan çağırıcıya uyacaklar. Rahman (olan Allah)'a karşı sesler kısılmıştır; artık bir hırıltıdan başka bir şey işitemezsin. (Ta-ha Suresi, 108)
İnsanlar toprağın altından çıktıklarında kendilerini çağıran sese doğru yönelip koşmaya başlarlar. Bu koşuş çağrıldıkları yere ulaşana dek sürer. Bu çağrı daha önce benzerlerine rastlanmış bir çağrı değildir. Müminlerin güven ve huzurlu gelişlerinin aksine, inkarcılar toplanma yerine alacakları karşılığı hissetmişçesine, bu günün "zorlu bir gün" olduğunu ikrar ederek gelirler. (Kamer Suresi, 8) Artık toplanma zamanıdır. Bunu geri çevirebilmek için yapabilecekleri hiçbir şey yoktur. Binlerce senedir yaşamış olan insanların tümü biraraya toplanacaktır. Bu büyük kalabalık Allah'a boyun eğmiş olarak şaşkınlık içinde hızla hareket etmekte, kendilerine gelecek olan azapları beklemektedirler. Ne kaçış, ne geri dönüş mümkün değildir, pişmanlıkları kendilerine fayda da getirmeyecektir. Korku bütün benliklerini kaplamıştır. Ayetlerde o gün yaşanacak dehşet şöyle tarif edilir:
Kabirlerinden koşarcasına çıkarılacakları gün, sanki onlar dikili birşeye yönelmiş gibidirler. Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük' yüzlerini de bir zillet kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan (kıyamet ve azab) günüdür. (Mearic Suresi, 43-44)
Dünyada iken kendilerine gelen uyarılara sırt çeviren, ne kendilerinin ne de atalarının tekrar dirileceğine inanmayan bu insanlara Kuran'da Allah'ın verdiği cevap şu şekilde olmuştur:
Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz. Veya önceki atalarımız da mı? De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz)." (Saffat Suresi, 16-18)
Dünyada Allah'ın sınırlarını tanımayan Allah'a itaat etmeyen ve büyüklenen inkarcılar, burada ayette geçen ifadeye mutabık olarak çok itaatli ve boyun eğicidirler. Ne olup bittiğini sorgulamadan, kayıtsız şartsız çağrıcıya icabet ederler. Kendi iradeleri ile hareket etmeleri mümkün değildir. Allah'a teslim olmuş, isteseler de istemeseler de O'nun vereceği hükme boyun bükmüşlerdir. Çünkü artık nefisleri için yaşadıkları, içindeyken ahireti hiç düşünmedikleri dünya hayatı son bulmuştur. Allah'ın karşısında ne kadar aciz olduklarını ve Allah'ın azabının şiddetini ve gerçekliğini açıkça anlamışlardır:
Öyleyse sen onlardan yüz çevir. O çağırıcının 'ne tanınmış, ne görülmüş' bir şeye çağıracağı gün... (Kamer Suresi, 6)
Kabirden Çıkış Adeta Çekirgelerin Yayılması Gibidir
Ahirete inanmayanların kötü örnekleri vardır, en yüce örnekler ise Allah'a aittir. O, güç sahibi olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nahl Suresi, 60)
Ayette de belirtildiği gibi Allah'ın verdiği her örnek, anlatılmak istenen durumu en özlü ve en güzel şekilde tasvir eder. Bu sebeple, Kuran'da ayetlerin her birinin "doruğunda olgunlaşmış hikmet" (Kamer Suresi, 5) olduğu bildirilmiştir. Kuran'da yapılan her tarif işte bu nedenle kıyamet günü meydana gelecek ortamı ve insanların durumlarını gözümüzde canlandırmamıza imkan sağlamaktadır. Hiç kuşkusuz Allah'ın vaadi haktır ve bütün bu örnekler ve tarifler gerçekleşecektir. Örneğin Kamer Suresi'nde din günü topraktan çıkan insanlar, çekirgelerin yayılmasına benzetilmektedir.
Gözleri 'zillet ve dehşetten düşmüş olarak', sanki 'yayılan' çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar. (Kamer Suresi, 7)
Elbette Allah'ın yaptığı bu benzetme diğer ayetlerde de olduğu gibi o anın gözlerde canlandırılabilmesi için en güzel benzetmelerden biridir. Zira çekirgelerin yayılışları, dünyadaki tüm hayvanlarınkinden daha farklıdır.
Göçmen çekirgeler oldukça fazla çekirgeyi barındıran sürüler halinde hareket ederek gittikleri yerde çok büyük zararlara yol açarlar. Bazı çekirge sürülerinin eni 1,5 km, boyu 80 km, yüksekliği ise 25 m.'dir. Ve bu sürülerin yaklaşık olarak 40 milyar çekirge içerdiği sanılmaktadır. Hava akımı hızlı olduğunda çekirge sürüleri 200-500 m. yükseklikte uçma eğilimi gösterir ve çekirgeler uçarken birbirlerine oldukça yakındırlar. Milyarlarca çekirge biraraya gelerek kilometrelerce uzunlukta ve genişlikte, kapkara bir yağmur bulutu görüntüsü oluştururlar

*Deniz*

Bilge

  • "*Deniz*" bir kadın

Mesajlar: 5,865

Kayıt tarihi: Feb 27th 2007

Konum: Kocaeli

  • Özel mesaj gönder

2

Wednesday, 22.10.2008, 11:33

ceza06, teşekkürler paylaşımınız için

3

Friday, 23.12.2011, 00:16

Emeğinize sağlık, paylaşımınız için teşekkür ederim ... Allah razı olsun...