Yalnızdım kalabalıklarda,boşluktaydım amaçsız,çıkarsız öylesine yaşamda,yaşamakla meşguldum yalnızca.Kaçmaktaydım gerçeklerden,belki unutmak istediklerimden.Hayallerim vardı bozguna uğramış,amaçlarım vardı ulaşılamamış.Çok büyük şeyler değildi bunlar.Yüzümü görmeden beynimi görebilen,bedenimi değil yüreğimi sevip yüreğine alan bir arayış...Ne sevgili,ne dost,ne kardeş,ne evlat,nede arkadaş.Hepsinden bir parça arıyordum belkide.Hiç doymadığım babamdı belki aradığım,hiç olmayan abim,kaybettiğim ilk sevgilim,hayalimdeki eşim,menfaatsiz kız kardeşim,dedikodu bilmeyen arkadaşım,yardım isteyen bir gencim,yalnız kalmış kimsesizim,sırlarımı paylaşa bileceğim bir dost elim...Bedensiz,yüzsüz,cüzdansız,kariyersiz,beklentisiz....Sevgi ve saygı dolu seviyeli herhangi biri ama sadece hayalimdeki...
Sonra seni tanıdım.Çıkarların dört dönüp etrafımı kuşattığı hayatımda,buz gibi ekranda sıcacık bir merhabaydın sen.Hayaldin belki ama girdiğin dünyamda bende en gerçekten daha gerçek oldun birden.Rotası yoktu klavyede biz yönlendirirken bu dünyayı aynı durakta karşılaşmıştık.Yağmur yağıyordu ve biz üşüyorduk.Sığınacak bir çatı arıyorduk yalın ve sessiz.Yalnızdık kalabalıklarda, tek başına direnirken hayata..Yolumuz yoktu,rotamız yoktu sadece yola çıkmıştık ama şans ya yağmura tutulmuştuk,ıslanıyorduk...Bulamıyorduk yolumuzu çünkü yalansızdık yalındık sanaldı bizim için en buyuk gerçek karşımızdakiler öyle olmayınca bocalıyorduk,gerçek hayatta bulamadıklarımızdan kaçıp bir yola çıkmıştık acabalarla...Çırıl çıplaktık ne adımız vardı nede sanımız sonra kelimeler giydik üstümüze,giyindik yakıştırdıklarımızla..Bir çatımız olmuştu sıra binadaydı başladık duvarları örüp,tanımaya anlattıklarımızla..Tanıdıkça zaman içinde çocuk olduk,sonsuz özgür olduk,bazen bir tutsak,istediğimizce deli,attık gizemleri başladık paylaşmaya...Ne kadar inandıysak o kadar kendimiz olduk aktık birbirimize sınırlı,sınırsızca...Biz karar veriyorduk gizemlerin ölçüsüne ne kadar tanıması gerektiğine...İlerledi zaman öyle bir hal aldıki söylenmedik ne varsa söyledik,içimizde kalan ne varsa çıkardık,yapamadıklarımızı yaptık artık bizdik bu sanal öykünün kahramanları...Güvendik korkularımız açtık,gizlerimizi bıraktık,isteklerimizi açıkladık,yitirdiklerimiz,hayallerimiz ne varsa yaşayamadığımız yaşadık aktık aktık aktık...Bazen olmadık şeylere güldük kahkahalarla,bazen ağladık karşılıklı rahatça,bazen hayatın tüm hırsını birbirimizden çıkardık tartıştık,buyuk harflerle birbirimize bağırdık,üzüldük simgelerle kucaklaştık...Kızdık zincirlere,kırdık parçaladık.En anlatılmaz şeyleri anlatırken,canımız istedi en basit şeyleri sakladık.Oyunlar oynadık kıskandık kıskandırttık,masum yalanlarla romanı canlandırdık.Olabildiğimizce özgürdük,yapabildiğimizce rahat,ofkemizi boşalttık...İsyankarları oynarken gün geldi aman sende dedik umursamaz davrandık...Kırdık,kırıldık...Başkalarına ait nefretleri taşıdık,yanlışlar yaptık..Üzüldük,sevindik...Terkettik,özledik...Çünkü biz görmeden birbirimizi beynimizle,yüreğimizle sevdik...Bu bize ait bizim yazıp oynadığımız sanal romanda soğuk gecelerde sıcak bir dost omuzu gibi resimlerle birbirimize yaslandık,şiirlerle sevgimizi anlattık,yalnızlığında sarıldık,korkularında bir ışık yaktık,ben burdayım dedik,hastalıgında bir çay uzattık,sigaramızı yaktık,çok uzak yerlerde birbirimizi gormeden karşılıklı koltukları paylaştık...Uyuduk uyandık,hülyalarımız gibi rüyalarımızı anlattık...Karnımız acıktı atıştırdık,birlikte yemekler yaptık...Fırtına gördük kaçtık,saldırılarda kucak açtık,siper ettik kendimizi,yalnızlığı paylaştık..Alışverişler yaptık,gezmelere gittik beraber,çay keyifleri yaptık kimse görmedi ama biz sokaklarda gezdik elele bazen isyan ettik dünyanın gidişine,bazen küfrettik kötüye kötülüklere,heryeri gördük gezdik sessizce...Birlikte gecirdik uzun vakitleride, yetmedi doyamadık...Kimse görmedi cennetimizi bizim istediklerimiz seyredebildi sadece uzaktan seviyesince...Misafirlerimiz oldu sonra açtık yavaşca kapıları ama yanlış yaptık kıskandılar çamur atıp yağmaladılar gülüp yüzümüze bizi birbirimize kattılar,çaldılar çırptılar,romanımızın rotasını onlar çizmeye başladılar...Çünkü onlar bir hiçti bizim gibi ne yürek,ne beyin yalanlar,alıntılar çalıntılarla gerçek hayatındaki gibi sanaldada başarmak adına herşeyi yapabilen menfaatkardılar...Bazen sen yanıldın,bazen ben kırdık birbirimizi koptuk,koparıldık farkına varmadan...Bazen bitirdik herşeyide,getiremedik romanın sonunu,sonuc bölümünü yazamadık,virgüller kullandık nokta koyamadık...Çünkü ayrı mevsimlerde,guneşi paylaştık ısındık bazen terledik,kar yağdı bazen yüreklerimize,üşüdük hastalandık.Yağmur gibi duygular yağdı dünyamıza,harflerden rakkamlardan gelecekleri bekledik sabırsızlandık...Severken ayrıldık,gülerken ağladık,yazılan iki kelimeyle coşarken toz pembe olurken ekran,dokuna bilmek adına ekranı camdan attık,bazen acımasızca kırdık doktuk attık tuttuk birbirimize sinirle sonrada uzulduk keşke dedik çünkü biz herşeyi paylaşmıştık yokluğuna dayanamadık...Belki sanaldı,belki yalandı,belki romandı ama biz gerçekten daha gerçektik...Sevgimizin adı şekli yoktu biz hayatı paylaşıyorduk...
Sonra fırtına şimşek yıldırım derken mücadelemizde bir an boşlukta kaldık yanıldık,açık kalan kapıyı farkedenler saldırdı bu romana,doldurdular önce ben geldim oyuna farkettim geç olsada sildim kestim attım bana ait sayfadan onlarıda,üzgünüm isteklerini başaramayınca seni kattılar rüzgarlarına...Girdiler bizim guzel sanal hayatımıza çok çirkindiler farketmedin sen uydun onlara..Sende onlarlaydın artık yok ediyor yıkıyor yakıyordunuz güzellik adına ne varsa haykırdım duyan olmadı olsada işine geldiği gibi anlatıldı sürüldü piyasaya...Ölüyken doğan biz,şimdi yaşarken ölüyorduk yapılanlarla...Kirleniyor, parçalanıyordu roman artık sonuçlanmalıydı nokta konulmalı saklanmalıydı...Kararlar veriliyor, kalemler kırılıyordu herşey yerle bir yeksandı sebep olanlar zevkte sefada ama biz özellikle ben perişan çaresiz sabırla suskun dinsin dursun bu çirkin saldırı diye çabalamakta....Herşey yapıldı kötülük adına ne varsa yoruldum dayanamıyordum artık yapılanlara...
Ve sonunda ben Gönül bu güzel romanın kirletilen kadın kahramanı daha fazla yok edilmesine izin vermeden noktayı koyuyor,sayfayı kapatıyorum..!
Gerçekten daha gerçek, sevgi dolu, saygının yok olduğu,
Sanal romanımız BİTTİ.....NOKTA.
GNL/2008