Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

1

Sunday, 3.06.2007, 10:31

Ümit Yaşar Oğuzcan

BEN SENİ SEVDİM Mİ?

Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
İçtim yudum yudum güzelliğini
Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette
Bendeydi özlemlerin en korkuncu
Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan,
Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu
Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu
Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim
Biri vardı ağlayan; gecelerce
Biri vardı sana tutkun; o bendim
Ben seni sevdim mi? Sevdim, en büyük
En solmayan güller açtı içimde
Ömrümü değerli kılan bir şeydin
Sen benim bozbulanık gençliğimde
Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya
Bir çizgiye vardım seninle beraber
Ve bir gün orada yitirdim seni
Ben seni sevdim mi? Sevdim,
Ya sen beni?



:up: :up: :up:

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

2

Sunday, 3.06.2007, 10:46

AŞK MIYDI O?

Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi
Neydi çekip kendine, beni bağlayan
Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan
Elleri ta içimde o dev miydi
Etime bir alev değmişçesine
Nasıl da yakardı öptüğü zaman
Bir su gibi akıp gitti avuçlarımdan
Yorgunum şimdi bin yıl sevmişçesine
Hani o yalnız benim olan gül, kırmızı
Gözlerimin önünde açılan sonsuz bahçe
Hani, o var olmalarımız öpüştükçe
O delice sürdürmeler yaşantımızı
Hiç doymamak oysa, tene, kokuya, aşka
Sarıldıkça güçlenmek, bütünlenmek
Kudurmuş arzularla zamanı yenmek
Ve en kuytularda buluşmak korka korka
Kimi gün utanmak otlardan, çimenlerden
Kimi gece mıhlamak gölgemizi duvara
Varmak için o sevgiyle açılmış kollara
Apansız düşmek yükseklerde bir yerden
Oydu işte alıştığım, özlediğim şimdi de
Sevgice bir tutku, aşkımsı bir yakınlık
Avunmak... Kırık dökük anılarla artık
Kimbilir? o geceler yaşanmadı belki de

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

3

Sunday, 3.06.2007, 10:48

AŞKTI O

Aşktı o! Değiştiren tüm gecelerimi
Aşktı o! Beni durup durup yenileyen
Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi
Oydu, doludizgin gidişime dur diyen

Bir bıçağın keskin yüzünde kan lekesiydim
Aşktı yine beni yıkayan, arıtan su
Böyle ak pak olacağımı bilir miydim?
İçimde açmasaydı o sevmek duygusu

Ben bir tutsağım şimdi sevgiye, gönüllü
Çözmeyin ellerimi, zincirlerim kalsın
Görsün prangalarım o doğacak günü

Ve bu dünyaya aşk dolu şiirlerim kalsın
Seninle her yerde güzel, her zaman yeni
İstemem, sensiz hatırlamasınlar beni.

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

4

Sunday, 3.06.2007, 10:49

BIRAKMA BENİ

Bırakma beni sevdiğim
Gidişine dayanamam
Hasret gözyaşlarımla
Kendimi avutamam
Dönerim dersin ama
Kadere inanmam
Bıraktığın anılarınla
Ben sensiz yaşayamam


(işte beni etkileyende bu şiiriydi)

5

Sunday, 3.06.2007, 10:51

Çok Güzel şiirler. Yüreğinize sağlık...

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

6

Sunday, 3.06.2007, 10:51

BİR GÜN

Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, acil
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum
Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum
Gecelerden bir gece uyanırsan apansız
Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir kara gül biterse
Bil ki seni seviyorum

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

7

Sunday, 3.06.2007, 10:56

teşekkür ederim sağolun bencede çok güzeller her seferinde okurken etkileniyorum bu şiirlkerden :blush2:

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

8

Sunday, 3.06.2007, 10:58

BİR GÜN KAPINA GELSEM

Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından
Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum
Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından
Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski
Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki
Bu ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum
Beni çağırdığını bir defa duyabilsem
Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem
Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem
Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

9

Sunday, 3.06.2007, 11:02

BİRGÜN SENİ SEVDİĞİMİ ANLARSIN

Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
Gün gelir de sesini bir kerecik duymak için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
Duyarsın ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
Niçin yaratıldığını
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun uzun seyredersin de aynalarda güzelliğini
Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
Dolar gözlerin için burkulur
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın sevilen dudakların
Sevilen gözlerin erişilmezliğini
O hiç beklenmeyen saat geldi mi
Düşer saçların önüne ama bembeyaz
Uzanır gökyüzüne ellerin
Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin
Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın hayal kurmayı
Beklemeyi
Ümit etmeyi
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
Lanet edersin yaşadığına
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
Zaman bir çiçek gibi büyür kabrimde kendiliğinden
Bir gün seni sevdiğimi anlarsın

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

10

Sunday, 3.06.2007, 11:08

ÇIKMAZ SOKAK

Bir daha dünyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni üzesin diye
Beni deli divane edesin diye
Biliyorum
Sen de bir daha dünyaya gelsen
Yine beni sevmezdin
Kahrımdan öleyim diye



:cry: :cry:

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

11

Sunday, 3.06.2007, 11:12

DİYEBİLSEYDİM

Anladım diyemem ki! Suçluyum
Belki ben anlatamadım sana kendimi
Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece
Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi
Her gün her dakika seni özlerdim
Bitmezdi kederim senin yanında bile
Susardım, gözlerime baktığın zaman
Mermer bir heykelin çaresizliğiyle
Oysa neler düşünürdüm sen yokken
Sana kavuşunca neler söylemek isterdim
Dakikalar bir ışık hızıyla geçerdi
Ayrılık başlayınca ben biterdim
En kötüsü beni koyup gitmendi
O öyle bir yalnızlıktı anlatılmaz
Hep yarım kalmış heyecanlar hazlar içinde
Biterdi bir kış, geçerdi bir yaz
Ve nice yıllar kovalardı birbirini
Gözlerimde gitgide büyürdü mesafeler
Bütün teselliler uzaklarda kalırdı
Bütün çiçekleriyle solardı bahçeler
Ne olurdu saadetlerin en büyüğü
İşte ellerimde al, diyebilseydim
Anlardın, ve hiç gitmezdin, değil mi
Bir gün duyduğum gibi kal diyebilseydim.

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

12

Sunday, 3.06.2007, 11:18

GİDEN'E

Gidişin ölümüydü umutlarımın
Güllerin yüreğimde can verişiydi
Ufkumda her akşam hüzünlü ve dalgın
Seninle batan ömrümün güneşiydi

Ardında bir İstanbul bıraktın öksüz
İçimde yokluğun ateşini yaktın
Karanlıklar ortasında güpe gündüz
Yıkılmış, dağılmış bir adam bıraktın

Gün gün yaklaşan bir şey var, ölüm mü ne
Değilse; içimde bu ürperti niye
Dolaşan kim benimle deli divane

Güzel olan her şeydi seninle giden
Şimdi bütün hayallerim yoksul kaldı
Gittin... bana bu rezil İstanbul kaldı.

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

13

Sunday, 3.06.2007, 11:20

GÖZLERİM GÖZLERİNDE

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin...
Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında
Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum.
Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum;
En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında...

Hiç yumma gözlerini, ışığın eksilmesin,
Gündüzüm aydınlığım, ipek böceğim benim!
Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim!

Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;
Ayırma gözlerimden çocuksu gözlerini,
O sakin o yalansız, o kuytu gözlerini.

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

14

Sunday, 3.06.2007, 11:25

HATIRLAMA

Ne zaman elime bir kalem alsam
Sana seslenmek geliyor içimden
Güzelliğini hatırlıyorum bir yaz günü
Yine gemiler geçiyor uzaklardan
Biz yosun kokulu rıhtımlarda el ele
Şehirlerden İstanbul, aylardan temmuz
Ne zaman elime bir kalem alsam
Geçmişi seninle yeniden yaşıyoruz
Ne zaman elime bir kitap alsam
Hep seni okuyorum inanır mısın
İstiyorum seni anlatmalı bütün romanlar
Sevilen kadın hep sen olmalısın.
Ne zaman elime bir kibrit alsam
Yine İstanbul'u yakmak geçiyor aklımdan
Bu sensiz sokakları, bu evleri
Bu plajlari bu denizleri
Sensiz kaldığım bu şehri tüm yakasım geliyo
Yine alev alev bir İstanbul düşünüyorum
Ve çaresiz yaktığım bütün sigaraların
Dumanlarında seni görüyorum.
Ne zaman elime bir fırça alsam
Yüzünü çiziyorum kapılara, duvarlara
Bir bir hatırlıyorum bütün hatlarını
Gözlerini dudaklarını saçlarını
Baktığım her yere gölgen düşüyor
Dokunduğum herşeyde senin sıcaklığın
Sonra dağlar, denizler giriyor aramıza
Gitgide büyüyor uzaklığın
Ne zaman elime bir kadeh alsam
Delicesine sarhoş olmak istiyorum
İçkiler seni hatırlatıyor yine
Kırıyorum birbiri ardınca kadehleri
Artık hiç birşey kar etmez biliyorum
Ne dost, ne içki, ne aşk, ne kadın
Gözlerimde yıllardır eşsiz olan
Değişmeyen bir sen varsın
Ne zaman elime bir ayna alsam
Gözlerimden korkuyorum, bakışlarımdan
Bu seni unutamayan benden korkuyorum
Uçurum çizgiler, kara gölgeler
Bir sonun belirtileri yüzümde yer yer
Karşımdaki yüz sefil bir akşam
Hep sana sesleniyorum duyuyor musun
Ne zaman elime bir kağıt alsam.



:aglamak: :aglamak:

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

15

Sunday, 3.06.2007, 11:32

HER GÜN SENİNLE

Güzel olan
Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak
Erimek yarını olmayan zamanlarda
Durdurmak bir yerde bütün saatleri
Bütün kuralları kırıp parçalamak
Sonra varmak o yerlere
Mevsimlere dur demek
Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara
Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak
Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere
Delicesine içmek
Ve unutabilmek her şeyi ansızın
Sevmek seni en yücesiyle sevgilerin
Birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak
Güzel olan
Sevmek seni Tanrılar gibi
Seninle Tanrılaşmak...

Bir gün bu akan sele dur diyeceğim, göreceksin
Ne bu şehir kalacak
Ne bu duygusuz sürü
Bu korkunç kalabalık
Her vapur seni getirecek bana
Bütün istasyonlarda seni bekleyeceğim
Kapılar sana açılacak
Senin için söylenecek şarkılar
Şiirler senin için yazılacak
Her evde bir resmin
Her meydanda bir heykelin olacak
Ve sen kimi gün bir rüzgar gibi
Kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi
Kopup ötelerden, ötelerden
Yalnız bana geleceksin
Bir gün bu akan sele dur diyeceğim göreceksin.

Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm
Sende buldum erişilmez hazları
Yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan
Duyguların en ölmezini sende duydum
Susuzluğum dudaklarında dindi
Yalnızlığım ellerinde
Çoğu gün unuttum açlığımı
Sende doydum...

İlk defa seninle bütünlendim, anlıyor musun
Anladım yaşadığımı her nefes alışta
Seninle geçtim bütün zamanlardan
Seninle var oldum
Eridim seninle bir sonsuz çalkanışta.

Boynunda bir yer vardır, ben bilirim
Ne zaman oradan öpsem,
Değişir gözlerinin rengi
Yanar dudakların, terler avuçların
Dökülür kapkara aydınlık gibi
Omuzlarına saçların
Gitgide artar kalbinin vuruşları
Bir musiki halinde dünyamı doldurur
Ansızın bütün sesler kesilir
Zaman durur
Bir baş dönmesi başlar o en yükseklerde
Her gün seninle yeniden var oluruz
Eriyip kaybolduğumuz yerde...

Sesini duymadığım gün
Yaşanmış değil
Açan çiçek değil
Öten kuş değil
Yüzünü görmediğim gün
İçimde yıldızlar sönük
Güneşler güneş değil
Seni sevmediğim gün
Seni anmadığım gün
Olacak iş değil...

Her günüm seninle geçsin
O güneşe en yakın
Kimsenin varamayacağı bir dağ başında
Uçsuz bucaksız uzak denizlerde
İnsan ayağı değmemiş ormanlarda
Uzaklarda, en uzaklarda
O gemilerin uğramadığı limanlarda
Işığım ol, alınyazım ol benim
Vatanım ol, evim ol
Yeter ki bir ömür boyu benim ol
Her günüm seninle geçsin...

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

16

Sunday, 3.06.2007, 11:36

HER SABAH SENİNLE BAŞLAR

Önce gözlerin girer odamdan içeri
Sonra ellerin, saçların dudakların
Bir bir hatırlarım
Her sabah senin olan ne varsa
Yüzüm aydınlanır
Şarkılar söylemek gelir içimden
Yakında bir kuş öter
Uzaklarda bir tren sesi
Sonra kornalar, çocuk ağlamaları
Vapur düdükleri
Sesler bir uğultu halinde yükselir büyük şehirlerden
Ve alışılmış bir yaşamaktır çöker omuzlarıma
Sarar benliğimi birden
Büyük, devamlı dalgalar halinde duygularım
Her sabah seninle başlar
Ve ben her sabah
Ta içimde bir ağrı gibi yokluğunu duyarım

Her sabah
Rezil insanlar bekler her köşebaşında beni
Yüzleri, yürekleri kadar kirlidir
Biri gider, biri gelir
Biri gider, biri gelir
Yakamda duygusuz iğrenç elleri
Ve soğuk gözbebekleri gözlerimde
O alışılmış yaşamak ki her sabah
İğreti bir elbise gibi durur üzerimde
Bir isyandır sarar içimi
Her şeyi üzerimden çıkarıp atasım gelir
Fakat insanlar, insanlar bırakmaz beni
Biri gider, biri gelir

Hep aynı ses, aynı şarkı
Aynı sağır gökyüzü
Dilsiz bir deniz
Kör bir düzen
Hep aynı kör döğüşü
Yalancı yüzler, aptalca bakışlar
O iki yüzlü selamlar
Hep aynı tempoda geçen manasız bir gün
Hep o değişmeyen puslu ikindi üstleri
Ve hep aynı yorgun, zoraki akşamlar
Ya o geceler satılmış, utanç dolu
Büyük avizelerin aydınlattığı sefil yüzlerimiz
Renkli kumaşlar, altın kol düğmeleri
Kristal kadehlerde kral içkiler
O hesaplı dostluklar
Satın alınmış sevgiler

Ben alışılmış şeyleri sevmem, bilirsin
Yaşamaksa dilediğim gibi yaşamalıyım
Sevmekse gönlümce sevmeliyim
Kendi ellerimle yazmalıyım alın yazımı
Ölmekse istediğim anda ölmeliyim
ve yaşıyorsam
Her şey bambaşka olmalı seninle
Alışılmış şeylerden öte
Yalanlardan, düzenlerden uzak
Yeter, yeter artık
Dönmesin o eski plak
Her şey gölümüzce olsun
Bulsun
Dilediği zaman ellerim ellerini
Paylaşalım seninle bütün geceleri
Sabahları, akşam üzerlerini
Görülmemişi görelim, tadılmamışı tadalım
Şarkılar söyleyelim kimsenin bilmediği
Yüzüm her zaman aydınlık olsun aydınlığında
Her zaman sevgiyle gülsün gözlerimin içi
Yeter artık, yeter
Kırılsın o çemberler
Sarsın her yanımızı bir yaşama sevinci
Ayrılıklar, kederler, gözyaşları bitsin
Bütün bir ömür boyunca
Seninle başlayan sabahlarım
Seninle sürüp gitsin.

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

17

Sunday, 3.06.2007, 11:38

İMKANSIZ ŞEYLER

İmkansız olan şeyler vardır bilirsin
Yaşlanmamak gibi, ölmemek gibi
Ve seni sevmemek cigan gözlüm
Mümkün değil ki
Çıkarıp atamam içimden
Neyleyim yer etmişin bir kere
Ne zaman elime bir kağıt alsam
Siner güzelliğin kelimelere
Yumsam gözlerimi seni seyrederim
Devamlı bir musiki kulaklarımda sesin
Mevsimler seninle başlar, seninle biter
Yıl oniki ay benimlesin
Ne zaman bir gemi görsem limanda
Alıp başımı seninle gitmek isterim
Umurumda değil bu oyunlar, bu düzenler
Anlasana; seni arıyor ellerim
İmkansız düşünmemek gecelerce seni
Ve sevmemek ömür boyunca, bir gün değil
*Başka çaremiz yok, beni unut* demiştin
Mümkün değil cigan gözlüm, mümkün değil.

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

18

Sunday, 3.06.2007, 11:41

İSTANBUL

Evin içinde bir oda, odada İstanbul
Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul

Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı
Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul

Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm
Çekmeğe başladı, oltada İstanbul

Bu ne biçim su, bu nasıl şehir
Şişede İstanbul, masada İstanbul

Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık
Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul

İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım
Nereye gidersen git, orada İstanbul.

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

19

Sunday, 3.06.2007, 11:44

KARANLIK AMAN VERMİYOR

aman vermez karanlıklar içindesin
hangi perdeyi aralasan gece
hangi kapıyı çalsan çaresizlik
gel de inancını kaybetme tanrıya
deli divane olma gel de

nereye baksan o zifir karanlık
bir meşale gibi yanar yüreğinde
taştan bir kalabalık bütün insanlar
gel de yüceliğine inanma kaderin
durup durup ağlama gel de

hani o delicesine sevdiklerin
hani o dostlar, sevgililer nerde
nerde o çocukluk yılları, gençlik hayalleri
gel de çekinmeden bak aynalara
boşa giden ömrüne yanma gel de

bir yoksulluk ki başında ağrı gibi
bir yoksulluk ki seninle beraber her yerde
üstelik "viran olası hanede evladü ayal var"
gel de akşamcıya çıkmasın adın
efkarlanıp efkarlanıp içme gel de

güvendiğin dağlara kar yağdı bütün
şimdi ne avuçta var, ne elde
o gülüşler, kahkahalar senin için değil
gel de inan güzelliğine bu dünyanın
bütün nimetlerinden vazgeçme gel de

insanları sevdin de ne oldu
yüreğin aşka düştü, başın derde
gel de bu şehirde dur artık
başını alıp kaçma gel de.

  • Konuyu başlatan "__h(A)tice__"

Mesajlar: 132

Kayıt tarihi: May 27th 2007

Konum: C:\WINDOWS

  • Özel mesaj gönder

20

Sunday, 3.06.2007, 11:46

KAVUŞMA GÜNÜ

En güzel gülüşünle karşıla beni
İşte geldim yanına yorgun ve yitik
Yılmışım, yıkılmışım, kahrolmuşum
İçimde tarifsiz bir gariplik

Anlamaya çalış bir şey sormadan
Yaklaş yanıma, gözlerime bak
Dağıt saçlarını çocuklar gibi
Sonra başını omuzlarıma bırak

Dertliyim, kahırlıyım, efkarlıyım
Ağır, çaresiz hüzünlerle geldim sana
Birlikte ömür boyu yaşayacağımız
Perişan gecelerle, günlerle geldim sana

Paramparça hayallerim, umutlarım
Ne kalmışsa içimde kırık dökük
Al, yeniden yarat beni, ayıkla arıt
Baksana, bütün ışıklarım sönük

Pelte pelte karanlığım koyu, zifir
Göklerin üstüme abandığı gecelerdeyim
Dinle, sana bir şarkı söyleyeceğim özlem dolu
Dinle, bütün çalgıların sustuğu yerdeyim

Oysa ki sen aradığım, bulduğumsun benim
Oysa ki bu en güzeli kavuşmaların
Bakma şimdi böyle kahırlı olduğuma
En mutlu şiirleri söyleyeceğim sana yarın

Yeter ki mahşere dek beni özle beni sev
Zamanların en ölümsüzünde yaşat beni
İşte geldim yanına alev alev, dopdolu
Al dilediğin gibi yeniden yarat beni