Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

Wednesday, 16.06.2010, 23:05

Kalpler

Şekil verilse bile;
..kar da göğün gözyaşıdır!
.....
Çiçekleri solmuş ve yaprakları dökülmüş kara dallarının ucundaki kuru çırpılarıyla, göğün mavisine doğru uzanmıştı ağaç. Ama o gün bulutlar gökyüzünü kapatmıştı. Ve cıvıltılarını alıp kaçan kuşların ardından yağmur çiselemeye başlamıştı. Soğuktu o gece. Sanki gece titriyordu...
Karanlığın içindeki daha kara çizgilerle belirginleşen ağacın altına doğru ince bir beden süzüldü...
“Sana geldim çınarım, dedi. Gölgene ihtiyacım var!..”
*
Fakat gölge yoktu o gece, hem de utanılacak kadar! Güneş değil ay bile yoktu ki gölge olsun! Ve hatta gölgesi düşecek yaprak ve çiçek de yoktu...
O ince beden sarılmak için uzandı ağacına, ama elleri ıslanınca irkilip;
“Sen ne kadar soğuksun” dedi!..
Konuşamadı ağaç... Kollara benzeyen kuru dalları takırdadı, parmaklara benzeyen ince çırpıları titredi ve kaskatı kesildi. Eğer olsaydı belki dili de donacaktı o dakika ve bir daha hiç konuşamayacaktı!
Hâlbuki ağaç da ziyaretçisini beklemekteydi o gece; bakışlarıyla ısınmak için!
*
Gölge verenler de gölgelenenler de aynı şeye muhtaç olabiliyor ya bazen. Karanlığın, onları ayrı ayrı yerlerde örttüğü o gecede de öyle oldu...
Söylenemeyenler ise; saçaklardan sarkmış sivri buzlar gibi donup kaldı!
O gece kar yağmıştı usulca. Ve ağaç, üzerine konan her kar tanesini toplamıştı... Parmaklarının ucunda kardan birer topak tutuyordu şimdi, kendi yüreğine benzeyen!..
“Sevdiğim evinden çıkınca; onun için yaptığım bu kar topaklarını kendisine uzattığımı görecek” diye seviniyordu.
*
Ve sabah oldu. Sevilen bahçeye çıktı. Kendisine uzatılmış hediyeleri de gördü...
Fakat öyle bir bakış vardı ki gözlerinde; titreyen bu kardan kalplerin, üşümüş dallara tutunmaya çalışan tırnakları eridi;
..ve kalpler çamura düştü!

2

Sunday, 20.06.2010, 15:57

Cok güzel bir yazi. Paylasim icin tesekkürler canim..

Benzer konular