Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

gece yolcusu

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "gece yolcusu"

Mesajlar: 240

Kayıt tarihi: Sep 7th 2006

  • Özel mesaj gönder

1

Sunday, 10.06.2007, 16:42

Dogum Günü


tatlı bir tebessüm, içli bir nefes... yaşanacak yıllara özlem ve yaşanmışlıklara hasret dolu bir gündür...

nedense, bugün içimden geldi bu başlığa birşeyler karalamak. içimizde yoğunlaşan duygunun dışa vurumu gibi, ya da sönmüş bir yanardağın alevlenmesi...

doğdugum gün... annem anlatır hep, hazirandı güneşli bir gündü diye... tıpkı bugün gibi. sabahın 3ünde vurmuş sancıları çıkma isteğimin canım anneciğime... telaşlanmışlar, babam tarihe bakmış, yok demiş geçer birazdan daha bir ay var, yokluyordur kerata... sabah 6ya kadar sıkmış kendini anneciğim, bir yandan da dua ediyormuş "allahım konuştugumuz gibi di mi?? sarı saçlı, mavi gözlü bir kız geliyor di mi??" cevap büyük bir sancıyla gelmiş... deli gibi taşınmışlar hastaneye, bir saat sonra anne koynunda açmışım gözlerimi... o mis gibi ana kokusu. bayram ilan edilen bir sonbahar sabahı. ısmarladık geldi demiş anneciğim... ısmarladık geldi dostlar!

sonrasında hatırlanmayan birkaç doğumgunu kutlaması... sonra hatırlatan o çekilmiş siyah beyaz film kamerası görüntüleri.. hani sessiz olur onlar, sonra seyrederken coşkuyla anlatırlar "bak bak baban burda sana şöyle şöyle diyor sen de yapmıyorsun!" şen kahkahaların sessiz görüntüleri... pastaya üflerken yetmeyen nefesim, yardıma koşan soluklar...

sonrasında... hep aynı gibi olmaya başlar yaşgünleri birbirinin. aile toplanır partiler düzenlenir... artık renkli fotograf makinaları da vardır, kıyafetinin renklerini anlatmak zorunda kalmayacaklardır büyüdüğünde... sonra daha da büyürsün... büyürsün... anne olursun, kızınla birlikte kutlamaya başlarsın yaş gününü... ama bir süre sonra biri eksilir o karelerden... hem de en çok anlatan.. en çok sözü, yüreği olan... babacığın... o andan sonra biraz hüzünlü gider yaşgünleri. hatta onu kaybettikten sonraki yaşgününü kutlamazsın bile... tatlı bir tebessümle anılmaya başlar yaşgünlerinde... o bebeklik partilerinin filmleri izlenir olur anısına. ve bir kez daha anlamaya başlarsın ki her yaşgünü bir kayıptır aslında en az kazancı kadar... ve bir tedirginlik başlar acaba seneye de tam olarak burada olacak mıyız?? olabildiğini görünce derin bir oh çekersin içinden... şükredersin...

peki ya kaybolan yıllar... kaybolmuş mudur acaba, yoksa biryerlerde saklı korur mu masumiyetini... hani ilk aşkından aldıgın kalp şeklindeki kocaman çikolatayı... babacığının üşüme okula giderken diye üzerine sardığı o mavi sıcacık mantoyu... anneciğinin sen artık genç kızsın sana topuklu çizme aldım diye gözü yaşlı sarılışını... şimdi biliyorum, o yaşların neden oldugunu... ayrılık acısı vardı o gözyaşlarında sevinçle karışık... şimdi biliyorum... benim de gözlerim yaşaracak öyle kızımın büyüdüğü her sene... ve biliyorum ki o hediyeler herzaman ısıtacak içimi...

şimdi... 30 yıllık bir geçmişi vuruyorum kaleme vurabildiğim kadar... hüznüm vuruyor yüzüme bazı anlarda... yaşlanmaktan değil, kaybetmekten hiç değil... sadece güceniyorum hayata nedir acelesi diye... tadına vararak yaşamak için hiç koşmamaya çalışırken... hayatı ıskalamamak adına rüzgarda yüzüme çarpan kağıdı bile omuz silkerek atmadan üzerimden... peki senin.. nedir bu acelen??
başta da dediğim gibi.... yaşanmamış yıllara özlemim var... yaşanılmışlara hasretim.


Bugün Dogan Herkesin DOGUM GÜNÜ Kutlu Olsun xy

[stream]http://www.fileupyours.com/files/83667/Erhan%20Guleryuz%20-%2001%20-%20Dogum%20G%FCn%FC.Mp3[/stream]