Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Ha®uN

Profesyonel

  • "Ha®uN" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Ha®uN"

Mesajlar: 2,467

Kayıt tarihi: Sep 20th 2006

Konum: Mönchengladbach

  • Özel mesaj gönder

1

Sunday, 27.06.2010, 15:22

ikiyüzlülük ( Bilmeyenler icin )

İkiyüzlülük veya mürailik kişinin sahip olmadığı duygu, düşünce, erdem, değer veya özellikleri, sanki sahipmiş gibi davranması veya sahip olduğunu iddia etmesidir. Çağdaş Türkçe'de bu anlam için sıklıkla ikiyüzlülük sözcüğü kullanılır, mürailik ise ikiyüzlülük sözcüğüne oranla bugün pek fazla kullanılmamaktadır, eskimiştir. Bazı Batı dillerinde ikiyüzlülük anlamında kullanılan sözcük Latince hypocrisisden türemiştir ki, bu sözcüğün kökeni de Yunanca ὑπόκρισις yani hypokrisis sözcüğünden türemiştir. Bu iki sözcüğün de anlamı "rol yapmak"tır.

Etik içerisinde farklı durumlarda farklı bir konuma sahip olsa da, genel olarak ikiyüzlülük kötü bir fiil olarak değerlendirilir. Çoğu din ve ahlâki öğreti de ikiyüzlülüğü kınar.

Kaynak (VIKIPEDIA)

Bende burdan ikiyüzlü, sahtekar, ve yalanci insanlari kiniyorummm...... ;)

  • "nisa nisa" bir kadın

Mesajlar: 20,948

Kayıt tarihi: Sep 29th 2008

Konum: izmir

  • Özel mesaj gönder

2

Sunday, 27.06.2010, 21:45

bende bende kınıyorum :)
çok güzel bir paylaşım harun emeklerine sağlık tşkler

3

Sunday, 27.06.2010, 22:11

Bende Bende Kınıyorummm

Süperrr Yazııı Olmusss Emegıne Saglık Abımm Paylasım Icın Tesekkurler...

4

Sunday, 27.06.2010, 22:16

Bende kiniyorum :) RIYAKAR insanlardan uzat tut ALLAH'im bizleri..
Tesekkürler paylasim icin Harun..

Layla

Orta Düzey

  • "Layla" bir kadın

Mesajlar: 204

Kayıt tarihi: May 19th 2007

Konum: Nrw

  • Özel mesaj gönder

5

Sunday, 27.06.2010, 22:43

ben kimseyi kinamiyorum tzz

burdan laf gönderme oyunu yapmayin, döner dolanir... sizede dokanir
@s.mod vikipediada zaten yaziyormus, niye burayada ekledin?

Ha®uN

Profesyonel

  • "Ha®uN" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Ha®uN"

Mesajlar: 2,467

Kayıt tarihi: Sep 20th 2006

Konum: Mönchengladbach

  • Özel mesaj gönder

6

Sunday, 27.06.2010, 22:54

Layla,
bence önemli bir bilgi bu, hepimizin de bilmesi gereken hemde ;)
Serbest kürsüdeyiz herkez bir seyler ekliyor bende ekleyeyim dedim.

Fazla bilgiden zarar gelmezz :D

7

Sunday, 27.06.2010, 22:54

Emegine saglik harun paylasim icin cok tskkürler...
Gercekden bu dünyada hic sevmdeigim bir sey yalan vede iki yüzlükdür sana yapilmasini istedmikelrin sende baskasina yapma
Zamanidna bende cok yara aldim iki yüzlü vede sahtekar insanlardan ,
Ve gercekden Rabbimden böyle kiislerin benden uzak olmasini istiyorum sadece..
Bu arada Layla belki hattim degil ama , bu yazida ne varki , burasi serbest kürsü istedigi konu burda yazilir...
Insanlarda yorumalrina yaparlar bu konu hakkinda ...

Layla

Orta Düzey

  • "Layla" bir kadın

Mesajlar: 204

Kayıt tarihi: May 19th 2007

Konum: Nrw

  • Özel mesaj gönder

8

Sunday, 27.06.2010, 23:03

serbest kürsü diye "yalaka, görgüsüz, cok-bilmis, zavalli, vs. vs." gibi kelimelerinde aciklamalarini yapin, elbet üzerine alan birileri cikar, cikmasada biz yakisdirriz, degilmi?!

  • "cicidici" bir kadın

Mesajlar: 3,277

Kayıt tarihi: Feb 24th 2010

Konum: ciciler ülkesi :))))

  • Özel mesaj gönder

9

Sunday, 27.06.2010, 23:09

"Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa, o, yine dilsiz sayılır."

Mevlana' ın güzel bir sözüyle başlamak istedim bende yazmaya. Harun sana çok teşekkür ediyorum böyle bir konuyu bizimle paylaştığın için. Maalesef bugünümüz insanların da sıklıkla rastladığımız bir karakter bozukluğu demek istiyorum ben buna. Kendi içlerindeki zehiri başkalarına bulaştırmaya çalışan aslında zavallı yaratıklar...
Neden zavallılar ? çünkü; kendi yapabilecekleri kötülüklere aşırı güvenmelerinden dolayı, düşünemedikleri birşey var ki, bugün onların akıtmaya çalıştıkları zehir, bir gün başkası tarafından onlara akacaktır...


İKİ YÜZLÜ İNSANLAR
Bir bakarsın yüzüne ay gibi parlıyan güzele benzer
Tatlı ve kibar konuşur dilleri sana iltifatlar dizer
Bir yılan gibi sokulur bedenine yanında doğru yolu gezer
Gözüne karşı gülsede arkandan boyunu posunu süzer

Kötü yolu seçeni gösteriş diye efendice uyarıp tutup kızar
Hakikati ve nezaketi öğreterek eline nasihatler yazar
Bu davranışıyla seni kazanır kandırır içine giderek sızar
Farkında olmadan dostum diye seslenir arkandan mezarını kazar

Her mutlu gününde yanında baş köşede yerini bulur
Nereye gitsen peşinden gelir işinin başına kurulur
Dost dediyin unutma kara gün gelince hep belli olur
Böylesi dara düşence bulunmaz ortalıktan kaybolur

Hayat keyfine tad gelsin der çayına atar uyuşturucu şeker
Bayılıp düşersin kucağına seni soyar paranı alır orada eker
Buda yetmezmiş gibi malına göz koyar ocağına incir diker
Boşuna dilini dökme o yardım edeceyinin yerine elini çeker

Nerede cahil bir insan görseler yardım edelim diye kandırıyor
Sende bizdensin müslümanlık borcumuz elini boynuna sardırıyor
İş işten geçtikten sonra işkence yaratarak tehditle azarlıyor
Erkeyi zinaya kadının namusunu parayla başkalarına pazarlıyor

Hayatı bir oyuncak misali yaşıyor mutluluğu erkeği kadını
İsmini de aşk koymuşlar hayal olan güzel sevdanın adını
Herkes düşünüyor ağzına gelecek olan bir lokmanın tadını
Kimin umrunda bu yalan sevgin bitecek düşündünmü ardını

Unutmayın tanımak imkansızdır aradan yıllar geçsede günler
İnsanlar yarın değişir düşünce gelişir geride kalır dünler
Ne kadar anlamaya çalışsada içinden geçenleri bilmezler
Akıl zamanı zekayla yaşar yaşadıkça deyişirsin ama görmezler

İşte bizim insanlar okuyamazlar yüreği görmezler dildeki yalanı
Çabuk aldanırlar fark etmezler beline dolanan o zehirli yılanı
İki çift tatlı söz edene inanır sahibi eder kendine eş tutar kılanı
Hiç fark etmez kendisini tuzağa düşürerek hayatını zevkle çalanı


Namus haysiyet hakikat nedir bilmez o gafil olan insanlar
Kişiliyini gizleyen maluklar nur yüzlerine kirli maske takan korsanlar
Bu milleti böyle dolandırıp kötü işlerini kullanarak acizce sarsanlar
Tek bir dileyim Allahından bulsunlar İKİ YÜZLÜ LANET İNSANLAR



"Kişiyi hak ettiğinden çok övmek riyadır, layık olduğundan daha övmek ise, ya acizlikten ya da hasettendir."

Allah hepimizi böyle ikiyüzlü insanlardan korusun !!! aminn..

Bu mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenlemeyi yapan "Ha®uN" (27.06.2010, 23:35)


Seninki1314

Orta Düzey

  • "Seninki1314" bir erkek

Mesajlar: 467

Kayıt tarihi: Apr 5th 2010

Konum: Beden Köln / Ruh Kayseri

  • Özel mesaj gönder

10

Sunday, 27.06.2010, 23:19

Aminnnn :)

11

Sunday, 27.06.2010, 23:42

Amin Amin Aminnnnnnnnnnnnnnn

Yüce Rabbim Tüm İnsanlığı İnsan Oğlunu Çift Kişilikli İnsan Görünümlü Mahlukkatlardan Uzak Tutar İnşallahhhhhhh ;)

  • "cicidici" bir kadın

Mesajlar: 3,277

Kayıt tarihi: Feb 24th 2010

Konum: ciciler ülkesi :))))

  • Özel mesaj gönder

12

Sunday, 27.06.2010, 23:59

serbest kürsü diye "yalaka, görgüsüz, cok-bilmis, zavalli, vs. vs." gibi kelimelerinde aciklamalarini yapin, elbet üzerine alan birileri cikar, cikmasada biz yakisdirriz, degilmi?!



layla, yazdıklarınızı ve düşüncelerinizi eleştirerek size saygısızlık yapacak değilim. Herkesin olduğu gibi tabi ki sizinde şahsi düşünceleriniz var ve bizimle paylaşıyorsunuz. Ancak şuanda aklıma gelen bir atasözü var ki, tam bu yoruma uygun düşeceğine inandığım için buraya yazmak istedim.

"Yarası olan gocunur"
diye. Bu Yazıyı üzerine alınacak veya yakıştıracak kişiler varsa eğer ki sizin dediğiniz gibi, ozaman onlar kendi karakterlerinden şüphe ediyorlar demektir.

Ben, Harun' un yazısında hakaret, saldırı vb. gibi kelimeler görmedim, bilakis genel bir yazı olmasının yanında, böyle hassas bir konuya değinmiş olmasından dolayı kendisini tebrik ediyorum. Çok uzun süredir burada değilim fakat gördüğüm kadarıyla herkes bu Forum' da özgürce duygu ve düşüncelerini + bilgilerini + becerilerini + dostluklarını ve arkadaşlıklarını paylaşıyorlar. Buna benzer konular da var elbet ve bu konunun buraya yazılmış olması veya yazılmamış olması, insanların ikiyüzlülüklerini ve bu hayatta riyakarlık gerçeğini değiştirmez.

Bende, Kaan arkadaşımızın dediği ve eminim ki bir çok kişinin de yaşadığı gibi hayatta, ikiyüzlülük den dolayı çok canım yandı.
Bu nedenden dolayı da, ikiyüzlü, sahtekar ve yalanci insanlari kiniyorummm......

13

Monday, 28.06.2010, 00:04

Nillym cok güzel bir sekilde ifade etmissin. Gereken hersey yazilmis, aynen katiliyorum sana canim.
Yüregine saglik..

14

Monday, 28.06.2010, 00:26

Çok güzel bir konuya imza atmişiniz tebrikler, bende eklim azcik bişiler ;)



İki yüzlü insanlar!

Kendini kaybeden insanların, kendilerini bulması, kendisini tüm benliğiyle kabul edip anlamaya çalışması için kaleme alınmış, satır aralarında kalan hatta satırların en arkasında kaybolmaya yüz tutan; fakat günümüzde insanların "başkaları" için şekilden şekle, renkten renge girdiği, bir bukalemun gibi gittiği yerin özelliklerini aldığını, bunun bedeli olarak da kendi "öz benliğini" kaybettiğini müşahede etmekteyiz.
Kendini kaybeden insanlığın bir an önce kendi "öz"lerine dönmeleri için satır aralarından gönül yuvalarına ulaşmayı ümit eden ve bu uğurda doğudan, batıdan, sizden, bizden, her yerden ve her şeyden örnekler sunmaya çalışacağım bir çalışmadır: ,
İki yüz yüzlü insanlar…
Psikolojik tabiriyle "Maske", Mevlana'nın ifadesiyle "Olduğun gibi görünememe yahut göründüğün gibi olamama", J.G.JUNG'un deyişiyle "Persona" (olmayan bir karakteri yaşamak) ve "ikiyüzlülük" özü sözü bir olmayan, nabza göre şerbet veren, ne şiş yansın ne de kebap felsefesine inanan, bulunduğu yere, ortama ve zamana göre şekil alan ve bunun gibi daha binlerce değişik kâraktere bürünerek davranışlar sergileyen insanların temel özelliğidir.
Bu saydıklarımız günümüzde o kadar artmış ve yaygınlaşmıştır ki sadece iki yüzü değil "iki yüz tane, yüzü" daha olsa kâfi gelmeyecektir. Tüm bunlardan sonra ben de yeni bir tanım ve kavram çıkarmamak için iki sayısının yanına iki sıfır daha koymayı yeterli buldum ve ortaya "İki yüz yüzlü insan tipleri" çıkıverdi. İşte olay bundan ibaret…

* * *
Konumuza bir örnekle açıklık getirelim:
Kalabalık bir caddede yürüyordum…
Hemen önümde el ele tutuşmuş, birbirini seven yahut sevginin ne anlama geldiğini dahi anlamadan birbirlerini sevdiklerini zanneden iki kişi vardı. O sırada yolun kenarında bir dilenci gören kız, yavaşlamış ve çantasından cüzdanını çıkararak o dilenciye yardım etmişti. Buraya kadar her şey yolundaydı; lakin biraz sonra göreceklerim beni hayrete düşürecekti. Çünkü aynı kız yanındaki erkekten ayrıldıktan sonra yoluna tek başına devam etmeye başlamış ve yol kenarındaki hiçbir dilenciyi görmemişti. Daha doğrusu görmek istememişti. İşin daha ilginç yanı ise yardım ettiği dilenci kendisinden hiçbir talepte bulunmadığı halde onu görmüştü; fakat diğerleri onca dil dökmelerine rağmen onları terslemişti.
Bu kız, olduğu gibi görünmek yerine yanındaki insanların kendisini "iyiliksever, yardım etmekten hoşlanan, iyi kalpli, duyarlı…" görmesini istemiş ve kendinde olmayan başka bir kâraktere bürünmüştü.
Hayatın içinden süzülüp gelen yaşadığımız ve her insanın günlük yaşamında karşılaşabileceği sadece küçük bir kesitti bu yaşadıklarım. Başkaları hayatımızda niçin bu kadar etkiliydi? Olduğumuz gibi görünmemize engel olan bu gibi davranışları nasıl bu kadar rahat yapabilir olmuştuk?
Niçin kendimiz için değil de başkaları için hareket ediyorduk? Kendi benliğimizde olmayan hâlleri, tavır ve davranışları nasıl benimser olmuştuk? Her gün taktığımız bu maskelerin bizi bizden alıp götürdüğünü ne zaman anlayacaktık? Olduğu gibi görünen insan sayısı yok denecek kadar az mıydı; yoksa az olduğu için mi görünmüyorlardı?...
Öyle bir hale gelmişiz ki yaşadıklarımızı, duygularımızı, düşüncelerimizi, hislerimizi olduğu gibi aktaramıyor ve paylaşamıyoruz. İç dünyamızda yaşadıklarımızı dış dünyaya belli etmek işkence gibi olmuş. "Modern İnsan" maalesef kendisine bile yabancılaşmış. Birlikte olduğu insanlar arasında bile yalnızlık çeken modern insan, kendi benliğiyle arasına uçurumlar ve aşılmaz setler çektiği için önce kendisine sonra da diğer tüm insanlarla yabancılaşmıştır. İletişim kurduğu insanlarla çıkar ve kendi egosunu tatmin etme prensibi o kadar ileri bir boyuta ulaşmış ki, bu durum "Güvensizlik atmosferi"nin her yeri kaplamasına neden olmuştur.




Çok güzel bir açıklama bence anlayana (copiPaste) :)

15

Monday, 28.06.2010, 07:49

emegine saglik güzel bir paylasim

Ceren

Orta Düzey

  • "Ceren" bir kadın

Mesajlar: 373

Kayıt tarihi: Sep 25th 2006

Konum: Hamburg

  • Özel mesaj gönder

16

Monday, 28.06.2010, 08:52

Kalabalık bir caddede yürüyordum…
Hemen önümde el ele tutuşmuş, birbirini seven yahut sevginin ne anlama geldiğini dahi anlamadan birbirlerini sevdiklerini zanneden iki kişi vardı. O sırada yolun kenarında bir dilenci gören kız, yavaşlamış ve çantasından cüzdanını çıkararak o dilenciye yardım etmişti. Buraya kadar her şey yolundaydı; lakin biraz sonra göreceklerim beni hayrete düşürecekti. Çünkü aynı kız yanındaki erkekten ayrıldıktan sonra yoluna tek başına devam etmeye başlamış ve yol kenarındaki hiçbir dilenciyi görmemişti. Daha doğrusu görmek istememişti. İşin daha ilginç yanı ise yardım ettiği dilenci kendisinden hiçbir talepte bulunmadığı halde onu görmüştü; fakat diğerleri onca dil dökmelerine rağmen onları terslemişti.
Bu kız, olduğu gibi görünmek yerine yanındaki insanların kendisini "iyiliksever, yardım etmekten hoşlanan, iyi kalpli, duyarlı…" görmesini istemiş ve kendinde olmayan başka bir kâraktere bürünmüştü.


Kim neyse onu görür, kötü kötüyü... iyide iyiyi! [ kişi kendinden bilir işi ]

Anlatin hikayede görüsünü (yada görmek ve algilamak istedigini ) yazmissin, benim görüsüm biraz farkli.
"Kiz ilk dilenciye, gönlünden koptugu ve dilencinin israrci olmadigi icin cüzdanindaki az olan bütün parasini vermis, bunu gören diger uyanik dilenciler......"

Ben, Harun' un yazısında hakaret, saldırı vb. gibi kelimeler görmedim,

" ne görmek istiyorsak onu görüyoruz"
Ben bu baslikta bir site yöneticisinin kisisel sorunlari oldugu icin siteyi biryerlere dogru yöneltigini görüyorum.

Ha®uN

Profesyonel

  • "Ha®uN" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Ha®uN"

Mesajlar: 2,467

Kayıt tarihi: Sep 20th 2006

Konum: Mönchengladbach

  • Özel mesaj gönder

17

Monday, 28.06.2010, 09:35

Ceren hanim,
Kisisel sorunlarla bu konunun ne alakasi var onu merak ediyorum, serbest kürsüde oldugumuzu unutmamaliyiz. Bir kac kez benimde bazi yönetici arkadaslarin actigi konular gözüme carpti ve teplk verdigimdede sebest kürsü dendi. Sesimizi cikarmadik. Neden simdi benim acmis oldugum bir konu göze carpiyor. Ayrica kimsede ters bir tepki göstermemis hatta tesekkür edenlerde var görüyorsaniz.
Kisisel sorunlara gelince, kisisel sorunlarimi bende herkez gibi özelden halletmesini bilirim elbette´ki sorunum yok ve bu gercektende herkezin gözünde büyümüs.
Emin olun kisisel sorunum olsaydi bunu baska bir sekilde cözerdim hemde cok baska!...

Saygilar..

Aylion

Orta Düzey

  • "Aylion" bir kadın

Mesajlar: 187

Kayıt tarihi: Sep 20th 2006

Konum: Dortmund

  • Özel mesaj gönder

18

Monday, 28.06.2010, 10:01

Bir kac kez benimde bazi yönetici arkadaslarin actigi konular gözüme carpti ve teplk verdigimdede sebest kürsü dendi. Sesimizi cikarmadik


ay kiyamam, vah vah vah vah... sesleriniz iclerinizdemi kaldi ( bu arada kac kisisiniz ?)

19

Monday, 28.06.2010, 10:25

Güzel konuşma, insanları başarıya götürür. Bunun için konuşmada şunlara dikkat etmeyi unutmayınız:



1. Konuşurken kızmayınız, sinirlenmeyiniz.

2. Konuşurken ne söyleyeceğinizi biliniz, dilinize hakim olunuz.

3. Konuşurken öğünmeyiniz, bu kötü bir alışkanlıktır.

4. Konuşurken bilmediğiniz, inanmadığınız kimselere her şeyi söylemeyiniz.

5. Boş ve malayani sözlerden sakınınız.

6. Tanıdıklarınız hakkında konuşurken saygısızlık etmeyiniz.

7. Konuşurken gösterişten, desinlerden kaçınınız.

8. Konuşurken kendi başınızdan geçenleri, deneyleri anlatınız.

9. Karşılıklı konuşmalarda münakaşa etmekten sakınınız.

10. Konuşmalarda birdenbire fikir değiştirmeyiniz.

11. Konuşurken bir kimsenin sırrını öğrenmeye uğraşmayınız.

12. Düşünerek konuşunuz, telaştan kaçınınız.

13. Konuşmayı hep siz yapmayınız. Başkalarına da konuşma fırsatı veriniz.

14. Konuşmada açık olunuz. Kapalı sözler söylemeyiniz.

15. Bağırmadan, acele etmeden, düzgün konuşmaya çalışınız.

16. Karşınızdaki sözünü bitirmeden, konuşmaya başlamayınız.

17. Konuşurken sık sık kendinizden bahsetmeyiniz.

Yunus Emre diyor ki:
Tevazu ile gelsin, kimde erlik var ise.
Merdivenden iterler, yüksekten bakar ise.
Kim ki yüksekte gezer, er geç yolundan azar
Dış yüzüne o sızar, içinde ne var ise.

Aksakallı bir koca, hiç bilmez ki hal nice
Boşa gitmesin hacca, bir gönül yıkar ise.
Gönül Çalab’ın tahtı, Çalab gönüle baktı
İki cihan bedbahtı kim gönül yıkar ise.

Bir kez gönül yıktınsa kıldığın namaz değil,
Yetmiş iki millet de yüzünü yumaz değil.
Yol odur doğru vara, göz odur Hakkı göre,
Er odur yerde dura, üstten bakan göz değil.

Doğru yola gittinse, er eteğin tuttunsa,
Bir tek hayır ettinse, biri bindir az değil.
Yunus sözleri çatar, balını yağa katar,
Çok kıymetli mal satar, cevherdir o, tuz değil






MeRaL

Jüri

  • "MeRaL" bir kadın

Mesajlar: 5,317

Kayıt tarihi: Jan 6th 2007

Konum: NRW

  • Özel mesaj gönder

20

Monday, 28.06.2010, 10:38

Alıntı

11. Konuşurken bir kimsenin sırrını öğrenmeye uğraşmayınız.


Bu baslik kitlenmezse 11. Noktayi zorluyacak!