HASRET VE VUSLAT
Bu hikaye hasretin vuslata olan sevdasını anlatır.
Hasret, vuslata sevdanlanmış bir an,sevmiş içinde vuslatını,Vuslat anlamamış hasretin ona sevdalandığını,Hasret oyuncağı alınmış çoçuklar gibi hep köşede Vuslatı seyretmiş onun gülüşünü,siniri ve şiirleri izlermiş…
Düşlerde sevmiş hasret,vuslatını :düşlerde ona şiirler okur,şarkılar söylemiş…
Vuslatını gördükçe yüreği can olmuş hasretin,uzak iklimler açmış iki gül olmuşlar.
Hasret ,sevdasını kahrını çeker olmuş yüreğinde,Vuslatın saçlarını hep uzak yıldızlardan koklarmış,hayali hep gözlerinde takılı kalırmış Hasretin…
Bir gün Vuslat diyarında gitmek istemiş,çünkü vuslatı üzmüşlerdi diyarında…Hasret duymuş vuslatın gideceğini…
Hasret dile gelmiş “gitme” diye…
Vuslatın yüreğindeki hüznüne bir an hasretin sevdasının mutluluğu serpilmiş,5 harfli kelime nedense bütün hüznünü,üzüntüsünü götürmüştü…
Hasret ve Vuslat o günden sonra hep güzelliklerden ve ülkülerden konuşur olmuşlar.Hasret, Vuslatın hep gizliden sevmiş,hep onun sevdiği şiirleri,şarkıları sorarmış…
Vuslat hiçbir zaman anlamamış Hasretin sevdasını ta ki…Vuslatı yaban ellerde kıskanıncaya kadar:
Bakışlarında bir şeyler gizli
Sanki canımda can parçan gibi
Kıskanıyorum baktığın yeri
O gözler yalnız bana bakmalı (M.Y)
Hasretin Vuslata olan sözleriydi…Vuslat anlamış işte o an Hasretin ona sevdasını,Vuslatın yüreğinde Leyla’yı kıskandıran sevdası başlamıştı,Hasret hep şarkılarla ve şiirlerle anlatıyor Vuslata olan sevdasını:bir türlü Hasret kelimelere dökemiyordu ,Vuslat hep kelimelere dökmesini isterdi…Hasret dayamadı bir gün:
Ve ben sana hâlâ seni sevdiğimi söyleyemedim!..
Ama ben seni; adını bilmeden, yaşını bilmeden... Yüzünü bilmeden, sesini bilmeden...
...seni bilmeden sevdim.
Seni, "bilmeden" sevdim!
Senin olmadığın ve benim olmadığım bir sokaktaki köşebaşında çarpıştı duygularımız!
Döküldü içindekiler ve döküldü içimdekiler...
Sen yoktun orda ve ben de yoktum;
Ama sevda vardı!
Ve, ben; seni adını bilmeden sevdim ...(alıntı)
İşte bu mısralar,Hasretin Vuslata olan sevdasının karşılığını bulmuştu,ülkülerde…
Dünyanın bütün güzelliklerine ve çirkinliklerine inat güzel düşler kurarlardı,beraber güler,beraber ağlarlardı bütün riyakarlıklara rağmen…
Ayrılıklar onlar için ölümdü…
Onların duası vardı Hasret ve Vuslatın:
Bize öyle bir sevgili ver ki Rabbim!
Sevgimizde Muhammed sevilsin
Oyle sevelimki birbirimizi
Hz. Hatice göklerden bize seslensin
Ve desin ki;
"Bak ya Muhammed bak su sevgililere onlar bizde... bizde onlardayız.
Bak Aşkımız birkez daha yasanıyor yer yüzünde..
Allah Aşkımızı öyle çok seviyorki binlerce insana yaşatıyor…(alıntı)
Hasret,Vuslatı hep kendine can bilmişti,Vuslatın hep mutlu olmasını:gül cemaline gölgeler düşmemesi ister…Vuslat ise onunla can olmuş,onunla mutlu olmuştu,gül cemaline onunla gülücükler dolmuştu…
Bir gün Hasret ve Vuslatın arasına hüzün baharları girmişti,mutluluklarına gölge düşmüştü…Vuslatın duyguları:
Bir sabah ayazında yaşlı gözlerim
Yalnızlık ortasında hep kederdeyim
Vuslat mı hasret mi ne hallerdeyim
Sevdamın kahrını çeker yüreğim
Varsa bir çaresi söyle bileyim
Umut yıkık kalbim kırık acı çekerim(E.Z.)
Hasretin duyguları:
Nasıl uzaktaki yıldız parlak gelirse insana, uzakta olduğun için tutkunum sana.Hani en güzel aşklar imkansız gelir ya insana, imkansız olduğu için aşığım sana. Öyle senden çok uzaklarda değilim. Görmesini bilen gözlerin bakışındayım. Belki sana senden daha yakın bir yerde, Çarpan kalbinin atışındayım. Bir insanın idealleri olmalı, SONSUZLUK gibi, Bir insanın özlemi olmalı özlemle açan GÜLLER gibi...(alıntı)
Hasret,Vuslatına hasret kalmış uzaklardan…
Vuslat,Hasretine kavuşma ümidiyle hep beklemiş uzaklardan….
paylaşım için teşekkürler 
Sözlü Şiirler »
sendinlee 1 dakikaa
(1.12.2008, 14:26)
