Giriş yapmadınız.

1

Thursday, 29.07.2010, 16:45

Hayatimizdan Bir Hikaye .. Çok Güzel...

Genç ve başarılı bir yönetici yeni Jaguar'ıyla bir mahalleden hızlı bir şekilde geçiyordu. Parketmiş arabaların arasından yola aniden
çıkabilecek çocuklara dikkat ediyordu ve bir şey
gördüğünü sanarak
yavaşladı. Arabayla caddeden yavasça geçerken
hiç bir çocuk göremedi
fakat arabasının kapısına bir tuğla atıldığını
farketti. Aniden
araba...sını durdurarak tuğlanın fırlatıldığı yere geri döndü.

Arabadan
indi orada bulunan küçük bir çocuğu tuttu ve onu parketmiş bir

arabaya doğru iterek bağırmaya başladı; "Bunu neden yaptın? Sen de kimsin ne yaptığının farkında mısın?" İyice sinirlenerek devam etti:
"Bu yeni bir araba ve atmış olduğun bu tuğla bana çok pahalıya malolacak.
Bunu neden yaptın?"
Çocuk yalvararak cevap verdi:
"Lütfen efendim.
Çok üzgünüm ama başka ne yapabilirdim bilmiyordum.
Eğer tuğlayı fırlatmasaydım kimse durmazdı" Parketmiş bir arabanın arkasına işaret
ederken çocuğun gözyaşları çenesine süzülüyordu.

"Kardeşim
kaldırımın kenarından yuvarlandı ve tekerlekli
sandalyesinden düştü
ben onu kaldıramıyorum. Lütfen onu tekerlekli
sandalyesine oturtmam
için bana yardım eder misiniz? Benim için
çok ağır." Bu durumdan son
derece duygulanan genç yönetici
bogazında büyüyen yumruyu zar zor da
olsa yutkundu. Yerdeki
genci kaldırarak tekerlekli sandalyeye geri
oturttu. Mendiliyle çizik
ve yaraları sildi ve adamın ciddi bir
yarası olup olmadığını kontrol etti.

Küçük çocuk genç yöneticiye
dönerek "teşekkür ederim efendim sizden ALLAH c.c razı olsun" dedi.
Genç yönetici küçük çocuğun ağabeyini
kaldırımdan evine doğru
götürmesini izledi. Bulunduğu yerden arabasına
geri dönmesi oldukça
uzun sürmüştü. Uzun ve yavaş bir yürüyüştü.

Genç yönetici kapıyı
hiç tamir ettirmedi. Kapıda oluşan çöküğü
hayatını birisinin
kendisine tuğla atmasını gerektirecek kadar hızlı
yaşamaması
gerektiğini hatırlatması için öylece bıraktı. ruhunuza
fısıldar ve kalbinize konuşur.
Bazandinleyecek kadar zamanınız
olmadığında ise size bir tuğla fırlatır.
İster fısıltıyı ister tuğlayı dinleyin.

DJ*LAZ*GÜLÜ

Profesyonel

  • "DJ*LAZ*GÜLÜ" bir kadın

Mesajlar: 2,578

Kayıt tarihi: Apr 30th 2008

Konum: Almanya-nrw

  • Özel mesaj gönder

2

Tuesday, 3.08.2010, 22:12

ALLAH razi olsun ablam cok güzel bir paylasimdi okumusdum daha önce tskler..

3

Wednesday, 4.08.2010, 00:04

saol bacım okuyan yüreğin dert görmesin...

  • "Nisa Nisa" bir kadın

Mesajlar: 20,948

Kayıt tarihi: Sep 29th 2008

Konum: izmir

  • Özel mesaj gönder

4

Sunday, 28.10.2012, 11:45

Hayatimizi Gerektiğinden Fazla Hizli Yaşamamak





Genç ve başarılı bir yönetici, yeni Jaguar'ıyla bir mahalleden hızlı bir şekilde geçiyordu. Park etmiş arabaların arasından yola aniden çıkabilecek çocuklara dikkat ediyordu ve bir şey gördüğünü sanarak
yavaşladı. Arabayla caddeden yavaşça geçerken hiç bir çocuk göremedi fakat, arabasının kapısına bir tuğla atıldığını fark etti. Aniden arabasını durdurarak tuğlanın fırlatıldığı yere geri döndü. Arabadan indi,
orada bulunan küçük bir çocuğu tuttu ve onu park etmiş bir arabaya doğru iterek bağırmaya başladı;

"Bunu neden yaptın? Sen de kimsin, ne yaptığının farkında mısın?" İyice sinirlenerek devam
etti:
"Bu yeni bir araba ve atmış olduğun bu tuğla bana çok pahalıya mal olacak. Bunu neden yaptın?"

Çocuk yalvararak cevap verdi:
"Lütfen efendim. Çok üzgünüm ama başka ne yapabilirdim bilmiyordum. Eğer tuğlayı fırlatmasaydım
kimse durmazdı"
Park etmiş bir arabanın arkasına işaret ederken çocuğun gözyaşları çenesine süzülüyordu.

"Kardeşim kaldırımın kenarından yuvarlandı ve tekerlekli sandalyesinden düştü, ben onu
kaldıramıyorum. Lütfen onu tekerlekli sandalyesine oturtmam için bana yardım eder misiniz? Benim
için çok ağır."

Bu durumdan son derece duygulanan genç yönetici, boğazında büyüyen yumruyu zar zor da olsa yutkundu. Yerdeki genci kaldırarak, tekerlekli sandalyeye geri oturttu. Mendiliyle, çizik ve yaraları sildi ve adamın ciddi bir yarası olup olmadığını kontrol etti.

Küçük çocuk genç yöneticiye dönerek "teşekkür ederim efendim, Allah sizden razı olsun" dedi.

Genç yönetici, küçük çocuğun, ağabeyini kaldırımdan evine doğru götürmesini izledi. Bulunduğu yerden arabasına geri dönmesi oldukça uzun sürmüştü. Uzun ve yavaş bir yürüyüştü.

Genç yönetici, kapıyı hiç tamir ettirmedi. Kapıda oluşan çöküğü, hayatını birisinin kendisine tuğla atmasını gerektirecek kadar hızlı yaşamaması gerektiğini hatırlatması için öylece bıraktı.

Allah, ruhunuza fısıldar ve kalbinize konuşur. Bazen, dinleyecek kadar zamanınız olmadığında ise, size bir tuğla fırlatır. İster fısıltıyı, ister tuğlayı dinleyin.
Tercihi siz yapın...

*Bazen fısıltıları dinlemek gerekli... Yüreğimiz ve ruhumuz için gören gözlerimizi de açmak gerekli hem de kocaman. Her şeyi görebilmek düşünmeyi de ihmal etmemek gerek, hem de örneklemelerle...

Sevgi ve saygılar....


Alıntı: