Giriş yapmadınız.

1

Monday, 9.08.2010, 11:15

"mazlumun Ahi"



Kişisel veya toplumsal olarak yapılan zulümler sonucu ortaya çıkan ahların arşa yükseldiğini unutmamalıyız. Ayrıca bu zulümler yeryüzünde de negatif enerji kütlesi şeklinde bir yerlerde birikmekte ve mücessem hale gelebilmektedir. Bu yük tahmin edilebileceğinin çok üstünde ağırlaşırsa yeryüzü bu kütleyi kaldırabilir mi? Allah’ın veli kullarını birer dağa benzetirsek, “Yer onları sarsar diye, onun üstünde yüksek dağlar yarattık.” (Enbiya, 31) ayetine göre dağların yeryüzünde denge konumunda olmalarının sırrını bu nokta da mı aramalıyız? İlaveten bizlerin ayırt etmeksizin herkese yapabileceğimiz iyiliklerimiz, terazinin diğer kefesinde pozitif bir enerji kütlesi oluşturabilir.

Râsi b. Derviş isimli bir sultanın adamları, Alevî b. Muhammed’in yakınlarından birisinin mahsulünden zorla alıp, sahibine zulümde bulundular. O mazlum kişi gelip durumu Alevî b. Muhammed Hazretleri’ne arz etti. Alevî b. Muhammed derhal sultana çıkıp öteden beri yapmakta olduğu bu zulümden vazgeçmesini tembih ederek iki parmağı ile sultana işaret etti. Sultan Râsi b. Derviş, “Peki efendim!” diyerek hemen teslimiyet gösterdi. Alevî b. Muhammed Hazretleri oradan ayrılınca sultanın yanındakiler, “Niye korktunuz? Onun dediğini niye tuttunuz?” diye sorduklarında sultan;

– Onun uzattığı iki parmağını, gözlerime saplanmak üzere olan iki mızrak olarak gördüm. Az daha gözlerim çıkacaktı, dedi ve bir daha ne kendisi ne de emri altındakiler zulüm yapmadı.

Allah zulme uğrayanların yardımcısıdır. Allah zor durumda kalan, kimsesiz olan, çaresiz olan kişilerin taleplerini yerine getirir. Mazlum kişinin ahı doğrudan Allah’a ulaşır. Bundan dolayı Peygamber s.a.v. Efendimiz, “Mazlumun bedduasından sakınınız. Çünkü onunla Allah arasında perde yoktur.” (Buharî, Cihad, 180) buyurmuşlardır.

Zulmeden kişi veya milletler kısa vadede zulmettiklerine zarar vermektedirler ama aslında uzun vadede kendi kuyularını kazmaktadırlar. İktidar küfürle değil, zulümle yıkılır. Tarihte nice güçlü imparatorluklar her türlü varlıklarına rağmen halklarına veya başka milletlere zulmettikleri için tahmin edemedikleri biçimde yok olup gitmişlerdir.

Gadre uğrayanlar bir başka olurlar. Mevlâna Hazretleri’nin “Hamdım, piştim, yandım” dediği gibi, mazlumlar, kaderin cilveleriyle pişen, hayatla ölüm arasındaki ince sınırı fark edebilen, tevekkülü yaşadıklarıyla hisseden ve en önemlisi tecrübelerinde Allah’ı varlıklarında hissedebilen kişilerdir.

Çocukluk veya gençliklerinde zulüm içerisinde yaşayanlar, gereğini yapmakla birlikte sabrettiklerinde hayatlarında daha fazla olgunlaşırlar, onların Allah katındaki makamları daha yüksek olur. Mazlumlar öyle bir mukavemet kazanırlar ki, Şeyh Sadî k.s.’nin dediği gibi, bir zalim karşısında elpençe divan durmak yerine kızgın kireci elleriyle yoğurabilirler. Zulümlere maruz kalmış kişiler kazandıkları bu dirençlerine rağmen öyle olgunlaşmışlardır ki, aynı zamanda af ve merhamet etmeyi de hiç unutmazlar. Onlar, güçlüler güçsüzleri incitemeyecek kadar güçsüz olduklarında, çekip gidecek kadar güçlüdürler. Çünkü onlar mazlumun ahının yerde kalmayacağını, hesabının Allah’a ait olduğunu bilmektedirler.

2

Monday, 9.08.2010, 11:47

Gadre uğrayanlar bir başka olurlar. Mevlâna Hazretleri’nin “Hamdım, piştim, yandım” dediği gibi, mazlumlar, kaderin cilveleriyle pişen, hayatla ölüm arasındaki ince sınırı fark edebilen, tevekkülü yaşadıklarıyla hisseden ve en önemlisi tecrübelerinde Allah’ı varlıklarında hissedebilen kişilerdir.
yüregine saglık cnm tskler

3

Monday, 9.08.2010, 11:55

ben tesekkür ederim melek güzel yorumun için..seninde emeğine sağlık canım..

sibela

Profesyonel

  • "sibela" bir kadın

Mesajlar: 1,507

Kayıt tarihi: Jul 1st 2010

  • Özel mesaj gönder

4

Monday, 9.08.2010, 12:41

Allah daima sabır versin cümlemize inşallah :(

paylaşım için teşekkürler ..

5

Monday, 9.08.2010, 23:43

Arkadaşım payLaşımın için Tskler..Mazlumun Ahı Gökyüzüne Kıvılcım Şeklinde Yükselir.Bir dal kırılırsa tekrar tutabilir. Bir cam kırılsa belki tekrar yapıştırmak kabildir. Bir kuşun kanadı kırılınca uçamaz zannedilir; iyileşince uçması mümkün. Bazen bir söz, karşıdaki insanın dünyasını yıkar, harap eder. Bazen bir bakış öldürür insanı. Bazen de bir yüz ifadesiyle kaynar su dökülmüş gibi olur kişi başından aşağı. İnsan ne kadar sert mizaçlı olursa olsun, eğer dikkat ederse gönül yıkmadan, kalp kırmadan, bir ömür sürebilir. Hiçbir zaman “Tabiatını, huyum” diyerek atamaz bu vebali üzerinden. Zira yapılan hareketlerde Mevla’ya karşı sorumluluğunu unutmamalı insan. Ve hesap vereceğini...

İşte sert ve haşin mizaçlı, celadetli bir zat olan Ömer bin Hattab’ın sözü: “Ey Kâbe! Seni bin kere yıksam tekrar yapabilirim. Fakat kırılan bir kalbi asla!..”


selam dua ile

6

Tuesday, 10.08.2010, 00:00

İşte sert ve haşin mizaçlı, celadetli bir zat olan Ömer bin Hattab’ın sözü: “Ey Kâbe! Seni bin kere yıksam tekrar yapabilirim. Fakat kırılan bir kalbi asla!..”

çok çok güzel bir yorum..asıl ben tesekkür ederim.. bu harika yazı için.emeğine yüreğine sağlık...

7

Tuesday, 10.08.2010, 03:37

YÜREĞİNE SAGLİK ÇOK ANLAMLI

8

Thursday, 8.12.2011, 11:12

Emeğine sağlık paylaşım için çok çokk tşkler ASİ KARDELEN

9

Saturday, 22.09.2012, 16:07

Emeğinize sağlık paylaşım için teşekkür ederim... :1alkis: :1alkis: :1alkis:

Benzer konular