Depremler olurken rûhumun derinlerinde,
Sen geldin… Kırçiceği oldun solan bahçemin...
Öyle bir düştün ki aklıma, zamansız…
Anlamadın...
Geç kaldın sevdâmıza ben gibi...
Yaşayamadım seni sen gibi..
Gitsen de şimdi..
Kıyamadım ikimize..
Unutamadım seni…
Gitme.. Demeli miydim sana?!
Her yerimden çaresizlik damlarken,
Leylâ uğruna Mecnûn, gül uğruna bülbül olamamışken,
Adına ne yeminler bozmuş da, bir türlü yapamamışken,
Gitme.. Demeli miydim sana?!
Gitmeliydin kırçiceğim, gitmeliydin her şeyim..
Unutamadım seni…
Çok şey değişecek gidişinden sonra demiştim;
Değişti de kırçiceğim...
Ben, ne sana yâr olabildim,
Ne de senin olmadığın gerçeklerde yaşayabildim...
Seni unutmam gerektiğini unuttum da,
Unutamadım seni…
Gelmez diyenlere inat,
Papatyalarıma kar yağdığında, hüznüm sen diye ağladığında,
Biliyorum, geleceksin bana…
Ihlamurlar çiçek açtığında,
O gün gözyaşlarım, sana senin için aktığında,
Anlayacaksın...
Unutamadım seni…
Unutmadım…