Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

41

Friday, 21.01.2011, 21:08

Öğretmen, öğrencilerin aklını karıştırmak için:
- Çocuklar demiş. Allah hepimizin cennete gitmesini istediği halde, neden bizi dünyaya göndermiş?
Çocuklardan biri, soruya karşılık vererek:
- Öğretmenim demiş. Şüphesiz ki siz bizim sınıf geçmemizi istiyorsunuz. O halde neden hepimize geçerli not vermeyip imtihan ediyor sunuz?

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

42

Friday, 21.01.2011, 21:09

Tolstoy'a "nasıl mutlu oluyorsunuz?" diye sorduklarında şu cevabı vermiş:
- Sahip olduğum şeylere sevinerek, sahip olmadıklarımı ise hiç düşünmeyerek.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

43

Friday, 21.01.2011, 21:11

Hastalıktan ötürü gözleri kapanmış olan bir adam, halk şairi Seyrani'ye:
- Bende dünyayı görecek göz mü kaldı? diye şikayette bulununca, söz eri Seyrani:
- Hiç üzülme dostum demiş. Zaten dünyada da bakılacak surat kalmadı.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

44

Friday, 21.01.2011, 21:11

Mevlânâ Hazretleri, talebelerinden biriyle yürürken, yol kenarında birkaç köpeğin sarmaş dolaş uyuduklarını görürler.
Yanındaki talebesi:
- Güzel bir kardeşlik örneği, der. Keşke insanlar da bunlardan ibret alsa.
Mevlânâ, tebessüm ederek karşılık verir.
- Aralarında bir kemik atıver de, gör kardeşliklerini.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

45

Friday, 21.01.2011, 21:12

Oğlunun okuması için çiftliğindeki bütün inekleri satan bir köylü, onun birşey öğrenemediğini görünce:
- Ne bahtsız adammışım, diye söylenmiş. Bir öküz uğruna ne inekler feda ettim.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

46

Friday, 21.01.2011, 21:17

İngilizlerin İstanbul'u işgali esnasında İngiliz birliklerinin üst düzey bazı subayları Atatürk ün kaldığı otelde akşam yemeği yemektedirler.
Ulu Önder de onlara yakın bir masada oturmaktadır.
Ata'mızı farkeden İngiliz subaylar garsona
"şu sizin meşhur ,Mustafa Kemal Paşanız değil mi? bizim masamıza buyur eder misin?" derler.
Garson ingiliz subaylarının bu isteğini paşaya ilettiğinde şu cevabı alır.
"istiyorlarsa kendileri buyursunlar, zaten vatanımızda misafir olarak bulunuyorlar..!"

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

47

Friday, 21.01.2011, 21:19

Çanakkale Savaşı sonralarında Atatürk'ü ziyarete gelen Amerikalı General belirli bir süre konuştuktan sonra Türk askerini görmek istediğini Atatürk'e belirtir ve Atatürk de en yakın askeri kışlaya generali götürür.Askerler generali törenle karşılarlar (Bugünkü gibi değil tabi savaş koşullarında ) General bakar ki askerler bitkin çoğunun üniformaları yırtık paramparça.Ayaklarında çoğuna yakınının botları, yok olanların ki ise ayak parmakları ve ayaklarının büyük bölümü yırtıklardan dışarı çıkmış çoğu açlıktan bitkin gözüküyor.

Daha sonra Amerikalı general sıradaki askerin birine yaklaşır ve omzuna eliyle biraz güç uygular ve asker yere düşer

General Atatürk'e dönerek şunu söyler : '' Siz Çanakkale Zaferinin bu askerler ile mi kazandınız ? '' Atatürk ''Evet biz Çanakkale'yi bu askerlerle kazandık '' dedikten sonra yere düşen askerin kulağına birşeyler fısıldadıktan sonra General'den askeri tekrar sarsmasını ister.

General az önce bitkin bir biçimde yere düşen Askeri bütün gücüyle sarsmaya çalışır ama Asker kımıldamaz.Sanki beton bir heykel gibi durur ve çok güçlü bir direnç gösterir.Bunu gören General büyük bir şaşkınlık içinde Atatürk'e sorar;

'' Az önce kulağına ne söylediniz? ''

Atatürk şunları söyler :

- '' İlk basta omuzuna dokunduğunuzda yere düştü çünkü sizi dost olarak biliyordu ''

İKİNCİDE İSE KULAĞINA "SİZİN BİZİM DÜŞMANIMIZ" OLDUĞUNUZU SÖYLEDİM..!!!

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

48

Friday, 21.01.2011, 21:31

Bir İngiliz general Türkiye'ye Atamızla gorusmeye gelmıs.
İngılız gemıden ınerken ayagı kaymıs ve eli topraktan camurlanmış.
ATATÜRK elini uzatmıs oda elım pıslendı tutmayın gıbılerınden soz soylemıs M.K.ATATÜRK;
"BENİM TOPRAĞIM PİS DEĞİLDİR" demiş elinden tutup toparlanmasına yardım etmiş...

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

49

Friday, 21.01.2011, 21:49

Yahya Kemal bir yokuşu çıkıncaya kadar nefes nefese kalır.
Yokuşun sonundaki lokantadan bir garson seslenir:
-Buyrun beyim ne alırsınız?
Yahya Kemal tebessümle:
-Evlat,müsaade edersen bir nefes alacağım.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

50

Friday, 21.01.2011, 21:53

Hristiyan din adamlarından biri, Ülkemize gelerek küçük bir çocuktan kendisine o şehirdeki kiliseyi göstermesini ister.
Kiliseye ulaştıklarında, papaz:
-Aferin çocuğum, der. Yarın buraya gel de, sana cennetin yolunu göstereyim.
Çocuk, papazın niyetini sezerek:
- Siz, kilisenin yolunu dahi bilmiyorsunuz, diye cevap verir. Cennetin yolunu nasıl bileceksiniz ki?

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

51

Friday, 21.01.2011, 21:56

Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı için tanıdıklarından birini memur tayin eder.
Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:
-Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

52

Friday, 21.01.2011, 21:57

Mehmet Akif, Baytar Mektebinde müdür muavini olarak çalıştığı bir dönemde, muhasebeden gelen bir yazıyı anlayamaz.
Yazıyı kaleme alan Salih Efendiyi aratarak yazıda ne demek istediğini sorar:.:
-Salih Efendi İki türlü mana çıksın diye böyle yazdık efendim cevabını verince, Akif dayanamaz ve:
-Hayret doğrusu, der. Biz birini bile çıkartamadık da.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

53

Friday, 21.01.2011, 21:58

Tanıdıklardan biri, yazdığı romanın müsveddelerini Neyzen Tevfike göstererek fikrini sorar:
Neyzen beğenmediğini ifade edince, adam:
-İyi ama, der. Siz hiç roman yazmadınız ki!
Neyzen Tevfik şu cevabı verir:
-Ben yumurtanın tazesini bayatını iyi anlarım. Ama bu güne kadar hiç yumurtlamadım.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

54

Friday, 21.01.2011, 21:59

Hâkim, kaza yaparak birkaç kişinin ölümüne yol açan bir şoförün ehliyetini iptal edince, şoför:
-Aman hakim bey, diye sızlanmış. Benim yaşayabilmem, şoförlük yapmama bağlı.
Hâkim cevap vermiş:
-Başkalarının yaşaması da sizin şoförlük yapmamanıza bağlı.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

55

Friday, 21.01.2011, 22:01

Yahya Kemâl, dostlarından birine:
-Bu akşam yemeği benimle yer misin? Diye sorunca, arkadaşı:
-Hay hay! Der. Çok memnun olurum. Hiçbir mazeretim yok!
Yahya Kemal gülümseyerek karşılık verir:
-İyi öyleyse, bu akşam size geliyorum.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

56

Friday, 21.01.2011, 22:01

Sokrat ölüme mahkum edildiğinde, eşi:
-Haksız yere öldürüyorsunuz, diye ağlamaya başlayınca,
Sokrat:
-Ne yani, demiş. Bir de haklı yere mi öldürseydim?

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

57

Friday, 21.01.2011, 22:06

Fatih Sultan Mehmet, adamları ile gezerken, yanına sokulan dilenciye bir altın vermiş. Dilenci parayı alınca:
-Aman Sultanım, demiş. Koskoca bir padişah, kardeşine bu kadar para verir mi?
Fatih Sultan Mehmet, nereden kardeş olduğunu sorunca, dilenci:
-İkimiz de Hazreti Ademin çocukları değil miyiz? demiş. Elbette kardeşiz.
Sultan Fatih:
-Bu keşfini sakın başkasına söyleme, diye gülümsemiş. Diğer kardeşlerimiz de pay isterse, sana zırnık bile düşmez.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

58

Friday, 21.01.2011, 22:07

Fatihe sorarlar:
-İstanbulu niçin fethettin?
Cevap verir:
-Önce o benim gönlümü fethettiği için!

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

59

Friday, 21.01.2011, 22:09

Şahabettin Süleyman, bir gün Ahmet Haşim'e:
-Üç günden beri zihnimde önemli bir fikir saklıyorum, dediğinde, Ahmet Haşim, onun fikir üretmedeki kısırlığını ima ederek şöyle demiş:
-Günahtır yahu, salıver gitsin şu fikri. Zavallıcık günlerden beri tek başına kim bilir ne kadar sıkılmıştır?

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

60

Friday, 21.01.2011, 22:18

Genç bir şair, saçma sapan şiirlerini Victor Hugoya okuduktan sonra:
-Üstad, diye sormuş. Şiirlerimi nasıl buldunuz?
Victor Hugo:
-Vezinsiz, kafiyesiz ve manasız bir şey yazmak istemiş ve tam muvaffak olmuşsunuz, demiş. Bravo doğrusu.