Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

61

Friday, 21.01.2011, 22:29

Beyazıd- i Bestami Hazretleri akıl hastahanesinin önünden geçerken, bir tabibin havanda ilaç dövdüğünü görerek:
- Çok günahkarım, der. Bunun içinde ilaç var mı? Tabib daha cevap vermeden, konuşmaları dinleyen bir hasta, pencereden seslenir.
- Tövbe kökü ile istiğfar yaprağını karıştır. Kalb havanında tevhid tokmağı ile döv.
İnsaf eleğinden geçir, göz yaşı ile yoğur. Aşk fırınında pişir ve sabah akşam bol bol ye. Göreceksin hastalığından eser kalmayacak.
Bistami hazretlerinin gözleri dolar ve :
- Ya Rabbi, der. Şu dünya hastanesinde ne tabipler var.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

62

Friday, 21.01.2011, 22:30

Hocaya “bal ile sirke uyuşmaz” derler.
Niçin uyuşmasın der ve gider yarım okka bal yer, yarım okka da sirke içer, gelir oturur.
Yüzünün yemyeşil olduğunu görenler sorar:
- Bal ile sirke uyuşmadılar değil mi?
Hoca hiç erkekliği elden bırakır mı?
- Yo yo onlar uyuştular da, şimdi beni aradan çıkarmaya çalışıyorlar.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

63

Friday, 21.01.2011, 22:32

Kanuni Sultan Süleyman, sarayın bahçesindeki armut ağaçlarını kurutan karıncaların öldürülmesi için Şeyhül İslam Ebussud Efendi’den şu beyitle fetva istemiş:
Dırahta ger ziyân etse karınca
Zararı var mıdır ânı kırınca
(Ürünlere zarar veren karıncaların öldürülmesinde dinen bir zarar var mıdır?)
Ebussud Efendi bir beyitle cevap vermiş:
Yarın Hakkın divanına varınca
Süleyman’dan hakkın alır karınca...

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

64

Friday, 21.01.2011, 22:34

Fuzuli ile Ruhi beraberce yürürlerken bir köpek görürler.
Ruhi köpeği göstererek;
‘Bu köpekte ne kadar fuzuli’ der.
Fuzuli hemen cevabı yapıştırır:
Çünki içinde Ruhi var...

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

65

Friday, 21.01.2011, 22:36

Sadrazam Keçecizade Fuad Paşa’ya yetmişlik bir kadinın otuz yaşında bir gençle evlenmek istediğinden bahsetmişler. Paşa hemen:
- Ahmet müsaade etmez, demiş. Sormuşlar
- Hangi Ahmet
- Karaca Ahmet.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

66

Friday, 21.01.2011, 22:37

Meşhur Cimri Paşa atlarının arpa yemesi gerektiğini söyleyen seyislerine kızar ve her seferinde “La Havle” çekermiş.
Bir gün arabasının atları dermansızlıktan yığılıp kalınca, hiddetle sormuş.
- Atlarıma ne oldu?
Seyis, cevabı yapıştırmış:
- Ne olacak efendim “La Havle” yiye yiye “Vela kuvvete” oldular.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

67

Friday, 21.01.2011, 22:38

Mehmet Akif görevli olarak Berlin’e gitmişti. Orada tanıştığı bir Alman kadını:
- Affedersiniz, sizin şair olduğunuzu duydum. O halde merhametli bir kalbiniz olması lazım.
Diyorlar ki, memleketinizde kadınları içeri kilitler, sokağa çıkmalarını engellermişsiniz. Onlara acımıyor musunuz?
Mehmet Akif şu cevabı verir:
- Yalanınız yok yanlışınız var madam. Biz kadınlarımızı içeriden dışarıya çıkarmıyor değiliz. Fakat dışarıdan içeriye alamadığımız günler çoktur.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

68

Friday, 21.01.2011, 22:39

M. Akif yapmacıklı jest ve mimiklerle şiir okuyanlarda hoşlanmazdı.
Bir gün böyle biri, Taceddin Dergâhında Akif’in bülbül şiirini okur.
Bu okuyuşa canı sıkılan Akif, şöyle söylenir:
- Bu bülbül bizim Bülbül’e benziyordu ama, adam ne kanadını bıraktı, ne kuyruğunu!..

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

69

Friday, 21.01.2011, 22:40

Şu edepsize neden bir tokat vurmadın derler Cenap Şehabettine. O da,
"Eldivenim yoktu iğrendim der…"

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

70

Friday, 21.01.2011, 22:42

Bir toplantıda bazı büyük adamların ölümünden sonra onlara yaşadıkları evlerin bir müze haline getirildiği ve üzerine levhalar asıldığı konu edilirken,
toplantıya katılan şair Nazım, Süleyman Nazif’e dönerek: Üstad ben ölünce kapımın üzerindeki levhaya ne yazarlar. Süleyman Nazif gayet ciddi: Kiralık Ev.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

71

Friday, 21.01.2011, 22:46

- Hocam, diye sormuşlar. At nalını evimizin kapısına asarsak uğur getirir mi?
Demirci hoca:
- Zannetmiyorum, diye cevap vermiş. Onlardan her atta dört tane var ama, bütün gün kamçı yiyip duruyorlar.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

72

Friday, 21.01.2011, 22:48

Yahya Kemal‘a
“Ankara’nın en çok hangi tarafını seviyorsunuz” diye sorduklarında şu cevabı vermiş:
- İstanbul’a dönüşünü.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

73

Friday, 21.01.2011, 22:50

Bir gün, Necip Fazıl hoşlanmadığı birisiyle yemek yemek zorunda kalmış.
Yemek için bir lokantaya gidip, normal bir masaya oturmuşlar.
Garson siparişleri almak üzere masalarına gelip;
- Hoş geldiniz efendim, ne alırsınız, ne arzu etmiştiniz? diye sorar.
Necip Fazıl ile yemeğe gelen adam siparişini verir;
- Pilavın üstüne et!
Bunun üzerine garson Necip Fazıl dönerek siparişini sorar; Üstad da şöyle der;
- Benim, pilavın üstüne etme!

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

74

Friday, 21.01.2011, 22:51

Eski kitapçılardan Arif Polat’ın dükkanına gelen bir tanıdığı, çeşitli kitapları inceleyip:
- “Bazı kitaplara bakıyorum da; bunları kim okur, diye merak ediyorum” deyince,
Arif Polat başını kaldırmadan şu cevap vermiş:
- Ben de bazı insanlara bakıyorum da, bunlar hangi kitapları okur, diye merak ediyorum...

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

75

Friday, 21.01.2011, 22:53

Peyzaj mimarlarından Mevlüt Baysal, gittiği lokantada bir saat beklemek zorunda kalmış. Nihayet bir garson gelip sormuş:
- Ne isterdiniz?
Mevlüt Baysal, kibarca cevap vermiş.
- Bir porsiyon ilgi lütfen!..

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

76

Friday, 21.01.2011, 22:57

Gökyüzünde birtakım uçan cisimlerin görüldüğü iddia edildiğinde, bunlara ilk önce “uçan tabak” adı veriliyormuş.
Nizamettin Nazif, bu esrarengiz olay hakkında Prof. Salih Murad’ın fikrini sorarak:
– Ne dersiniz, hocam? demiş. Bu uçan tabaklar sizce gerçek midir? Ve daha önce görülmüş müdür? Profesör:
- Elbette gerçektir, diye gülümsemiş. Karı koca arasında sık sık görülür.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

77

Friday, 21.01.2011, 23:01

Filozof Sokrates ve eşi, bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates’e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş.
Bakmış kocası hiçbir tepki göstermiyor, bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.
Sokrates: “Bu kadar gök gürültüsünden sonra zaten sağanak bekliyordum” demiş.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

78

Friday, 21.01.2011, 23:21

Dostlarında biri, Fransız kralı 15. Lui’ ye:
- Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder.
Kral, alaylı alaylı gülerek:
- Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

79

Friday, 21.01.2011, 23:22

İngiliz şairlerinden Oscar Wilde, yazdığı bir şiiri, ressam arkadaşı Whistler’e getirmiş:
“Bak bakalım, demiş, nasıl bulacaksın?”
Ressam, şiiri okumuş, hiç bir şey demeden geri vermiş.
Oscar Wilde:
“Düşünceni söylemedin, demiş. Sence bu şiirin değeri nedir?”
Ressam:
Evet değerli buluyorum, diye karşılamış. Şiirin yazılı olduğu ince pelür kâğıdı göstererek.
“Ağırlığınca altın eder..”

TurkEce

[Forum Ablası]

  • "TurkEce" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

80

Friday, 21.01.2011, 23:23

Yahudi hakimlerinin yönettiği meşhur Yahudi mahkemelerinde ölüm cezasına çarptırılan bir Alman generaline son arzusu sorulduğunda şu cevabı vermiş:
- İdam edilmeden önce Yahudi olmak istiyorum. Böylece dünyadan bir mikrop daha eksilmiş olur.