Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

PeRi kIzI

Stajyer

  • Konuyu başlatan "PeRi  kIzI"

Mesajlar: 87

Kayıt tarihi: Aug 21st 2007

Konum: Ankara

  • Özel mesaj gönder

1

Monday, 27.08.2007, 11:47

Ve Aşk!!! Gerisi Vesaire...



Aşk denildi mi hemen aklıma bir iki isim gelir.

Bunlardan ilki imkânsız aşkları ile Leyla ve Mecnundur.

Asıl adı Gays olan Mecnun’u bilmeyen var mıdır acaba.

Onun iç yakan acıklı hikâyesini okuduğum zaman günlerce Allah(cc)'tan böyle bir sevgiyi anlamayı istedim.

"*"*"Mecnun gibi sevmek, Leyla gibi sevilmeyi diledim."*"*"

Hikâyenin aslına bakıldığında beşere duyulan bir aşkın bu kadar kuvvetli bu kadar tutkulu olması şaşırtıcı gelir insana..

Bu aşkı böylesine tutkulu kılan imkânsız olmasıdır aslında.

İnsan, içinde taşıdığı ruh sebebi ile sevmek ve sevilmek için yaratılmıştır.

Ruh, Allah(cc)'ın içimize üfürdüğü ondan gelen, ona aşık ona hayran bir nesne.

Baktığı her şeyde onu görür, gördüğü her şeyde onu arar, aradığı hep odur aslında. Aşkın kendisi odur.. O aşkın ta kendisidir.

İşte en acı aşklarda bile şükredilesi bir taraf vardır. İmkânsızlık ile imkâna taşır kişiyi.

Kulu sevmek Allah(cc)’ı sevmektir. Kulu sevmeyen, kulu yaratanı da sevemez. Yarattığı kul için yanmayan ona yanmayı bilemez.

Aslında kâinatta var olan her şey ondaki güzelliği sergiler.

İnsanlar arasında yaşanan aşk, sevgi muhabbet yani tadılan her güzellik içimizde var olan Allah(cc) aşkının bir tezahürüdür.

Allah(cc) kulu ile girer sevenlerin kalplerine.

Kavuşturmaz, uzaklaştırır, yakar da yakar ki anlasın sevmenin ne olduğunu diye.

Aslında aşk Allah(cc)'ın yeryüzüne, kulunun kalbine indirdiği en büyük nimetidir.

Sevgide mesafeler uzadıkça sevgi, özlem çoğalır. Çoğalır da yakıp tutuşturur..

Düşünceler uzaklaşırsa sevgi azalır. İnsana duyulan sevgi Allah(cc)’ın sevgisi ile bir paralellik sergiler de kul bunu bir türlü anlayamaz..

Aynen Gays’ın Leyla’ya duyduğu aşk gibi. Nasıl bir aşktır bu Allah(cc)'ın sevgisini yaşamanın farklı bir yolu olmalı herhalde…..

O, sevgililerin en ümitsiz olduğu bir anında giriverir devreye. Gel der. Bana gel. Aslında istediğin o değil benim.

Bana gelmen için kulu vasıta kıldım sana. Bana vasıtasız gelemezsin, bunu bilemezsin der. Ama anlamaz âşık yanmadaki muhabbeti.

Bilse ki söndüğünde ateş sadece kül kalır geriye.

Suyu kestiğinde bitkiden nasıl kuruyup solar, sevgisiz gönüllerde işte böyle susuz çiçek misali boyun büker.

Zaten o yüce aşk yaşandığı zaman beşer silinir gider, geride yanlızca o kalır. Geriye bir de aşkın hazin, anlatılası hikâyesi.

Dillerden dilere akıp giden o hazin iç yakan hikâye...

Aşk, zaten imkânsız olmasaydı aşk olur muydu? Veya sevenler kavuşsaydı hikâyesi yazılır mıydı?

İşte Mecnunun da bir hikâyesi vardır. Onu dinlediğim zaman ne kadar duygulanır ne kadar hüzünlenirim. Yine de Leyla olasım gelir.

Mecnun âşık. Mecnun Leyla’sını ister. Onun yüzünü görmekten başka ne diler ki.

Leyla onun rüyasıdır. Leyla onun dünyasıdır, Mevla’sıdır.

Çünkü Mevla’ya giden yol Leyla’dan geçer.

Mevla nurunu Leyla’ya tutup onunla çağırır Mecnunu kendine.

Mecnun bir gün mahallede oturmuş Leyla’sının yolunu gözler.

Arkadaşları ne yapsa ne etse onu bu sevdadan vazgeçiremezler, teselli bile edemezler.

İşte tam o sırada yolun kenarında bir köpek belirir.

Köpek uyuz, gözleri çapaklı, pis mi pis, sokakta garip garip yürümektedir.

Mecnun onu görünce koşarak yanına gider, köpeğe sarılır onu kucaklar ve gözlerinden delice öpmeye başlar.

Öper öper, öper, köpeği koklar. İçine sokası gelir.

Arkadaşları şaşkındır. Mecnunun bu davranışına hiçbir anlam veremezler.. Ve sorarlar.

Bu kadar pis uyuz bir köpeği nasıl böyle öper seversin Mecnun cevap verir. O benim Leyla’mın mahallesinin köpeğidir. Mutlaka o gözleri Leyla’mı görmüştür.

Ben Leyla’mı gören gözleri öptüm, öyle güzeldiler ki o gözlerde onu gördüm der.

Ne dersiniz sevgiliyi gören gözler öpülür mü? Sevgi eğer bu kadar gerçekse onu gören gözler öpülür. Sevgi beklentisizdir.

Sevgi sabırdır, sevgi feragattır. Sahip olduğunuz ne varsa her şeyden vazgeçip hakkı karşıya devretmektir.

Sende var olanı sevdiğine vermektir.

Sevmek, Allah(cc)'ın nurundan âdemi görmek, âdem’in zatında onu hissetmektir.

Sevgide zulüm olmaz. Zulüm olsa zaten adı sevgi olmaz. Sevgi Allah(cc)’a inanmaktır. İnancımı güçlendir Allah(cc)’ım.



Bana sevgiyi hissettir, sevgini üzerime yağdır Allah(cc)’ım..

Bütün dünyanın çiçeklerini benim için açtır

Binlerce kar taneleri yağdır gökyüzünden.

Hepsi sevgiyi anlatsın dünyaya.

Yaz kış bülbüller gelsin pencereme

Gözümü kapatınca görün bana

Sessiz sesinle konuş benimle

Ve Mecnun gibi aşkı kalbime koy

Ve Leyla gibi sevilmeyi nasip kıl bana.





"*"*"Ve Aşk!!! Gerisi Vesaire.."*"*"





[stream]http://www.fileden.com/files/2007/3/3/844177/SAki.mp3[/stream]

  • "Masum Masum" bir kadın

Mesajlar: 13,411

Kayıt tarihi: Jan 31st 2008

Konum: AllaTurkaa

  • Özel mesaj gönder

2

Friday, 5.09.2008, 11:49

PeRi kIzI, eline saglik guzel paylasim icin tesekkurler..