Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Melye

Yönetici

  • "Melye" bir kadın
  • Konuyu başlatan "Melye"

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

1

Tuesday, 11.10.2011, 17:10

Ders Çıkarabiliyormuyuz?




Allah’ın sevgili kullarından biri bir rüya görür;
Rüyasında kendisine şöyle denir:

-Sabah olunca, karşına ilk çıkanı ye, ikinci çıkanı sakla, üçüncü çıkanın dileğini kabul et, dördüncü geleni üzme, beşinciden de kaç!

.Sabah oldu; dışarı çıktı.
Yola koyulup gitti.
Karşısına bir dağ çıktı.
Bu koca dağı görünce şaşırdı.
Kendi kendine şöyle dedi:

Rabbim bana bunu yememi emretti.
Sonra şöyle dedi:
Rabbim bana gücümün yetmeyeceği bir şeyi emretmez.

Onu yemeye karar verdi.
Dağa doğru yürüdü.
Yaklaştıkça dağ küçüldü.
Tam yaklaştığı zaman koca dağ bir lokmaya dönüşmüştü. Onu tutup yedi, baldan tatlı buldu.
Allah’a hamdetti, yürüyüp gitti.
Karşısına altından bir leğen çıktı. Şöyle dedi:

Rabbim, bunu da saklamamı emretti.
Bir çukur kazdı, onu gömdü.
Yürüdü, az gittikten sonra dönüp baktı.
Leğen toprak yüzüne çıkmıştı.
Geri döndü, tekrar gömdü.
Biraz gitti; baktı ki, yine çıkmış bir daha gömdü, yine toprak üstüne çıktı.

Kendi kendine,
“Ben emredileni yaptım.” diyerek bırakıp gitti.

Karşısına bir kuş çıktı.
Peşinden bir şahin onu kovalıyordu.
Kuş ona şöyle dedi:

-Ey Allah’ın sevgili kulu,
Beni sakla.
Bana yardım et.

Onu aldı.
Koynuna sakladı.
Peşinden şahin geldi; şöyle dedi:

-Ey Allah’ın sevgili kulu, ben açım.
Sabahtan beri de bu kuşun peşindeyim.
Onu yakalamak istiyorum.
Kısmetime engel olma.

Kendi kendine şöyle dedi:

“Üçüncünün dileğini yapmam emri verildi, yaptım. Dördüncüyü üzmemem emredildi. Şimdi ne yapacağım?

Bu işe şaştı.
Sonra bıçak aldı; kendi uyluğundan bir parça et kesti, şahine attı; o da kapıp kaçtı.
Daha sonra kuşu saldı.
Bundan sonra, yürüyüp gitti.
Kokmuş bir leş gördü.
Onu da bırakıp kaçtı.
Akşam olunca şu duayı yaptı:

-Ya Rabbi, emrini yerine getirdim.
Bu işlerin manası ne ise bana bildir.

Daha sonra, rüyasında şöyle anlatıldı:

-Birinci görüp yediğin öfkedir.
Önce koca bir dağ gibi görülür;
Sabırla öfke yutulursa, baldan tatlı olur...

İkincisi iyi amelindir.
Ne kadar saklarsan sakla;
Yine meydana çıkar...

Üçüncüsü,
Sana bırakılan bir emanettir,
Ona hıyanet etme...

Dördüncüsü şudur:
Bir insanın sana bir dileği ulaşırsa,
Onu yerine getir; isterse sana lâzım olan bir şey olsun.

Beşincisi gıybettir.
İnsanların gıybetini edenlerden kaç.
Şüphesiz her şeyi bilen Allah(c.c)’tır…

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

2

Sunday, 30.10.2011, 19:40

Çok güzel ders veren bir paylaşım ellerine sağlık ablam :aro:

Melye

Yönetici

  • "Melye" bir kadın
  • Konuyu başlatan "Melye"

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

3

Monday, 7.11.2011, 12:54

Saol ablam sendende :aro:

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

4

Monday, 7.11.2011, 13:04

Bu dünyadaki en güçlü iman insanca olan yaşantının zorlukları karşısında kötü duygularını yene bilmek, tövbe edebilmek, şeytan seni zorladıkça sabredip Allah'a sığınabilmektir :) Çünkü o biliyor, o görüyor ve o bizlerden çok daha güzel ödülüde, cezayıda veriyor ^^

TheCurse

Orta Düzey

  • "TheCurse" bir erkek

Mesajlar: 183

Kayıt tarihi: Dec 18th 2007

Konum: Osnabrück

  • Özel mesaj gönder

5

Monday, 16.04.2012, 10:33

Bir insanın sana bir dileği ulaşırsa,
Onu yerine getir; isterse sana lâzım olan bir şey olsun.


Cok güzel bir paylasim Eylem :_)
Iste yürüdügümüz yol bu olmali. Allah'in emirlerini bas taci etsek, uygulayabilsek keske o zât gibi :huh:


"Bir kötülüğün cezası yine onun gibi bir kötülüktür, ama kim affeder, bağışlarsa onun mükafatı Allah'a aittir. Şüphesiz ki Allah, zalimleri sevmez."
Gücümüz yetmediginde aciz oldugumuz aklimiza geliyor.
Böyle an'larda Allah'a havale edip, senin yumrugun benimkinden kuvvetlidir demek, bu ayet'te gectigi gibi zalimlik degilmidir?
Dogrusu bana göre: Allahim sen beni kötülük ve kötü kimselerden koru demektir. Onlara hidayet nasip et, hatalarini telafi etmek icin firsat ve ömür ver derdim.

REMZII

Stajyer

Mesajlar: 72

Kayıt tarihi: Mar 8th 2009

Konum: yozgat

  • Özel mesaj gönder

6

Wednesday, 25.09.2013, 01:27

KURAN'I KERİM TÜRKÇE MEALİ
(DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI)



42-eş-ŞÛRÂ

Mekke'de nâzil olan bu sûre 53 (elliüç) âyettir. Yalnız 23 - 26. âyetleri Medine'de inmiştir. Adını 38. âyette geçen ve müslümanların, işlerini aralarında danışma ile yapmalarının gereğini bildiren Şurâ kelimesinden almıştır.

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.

1. Hâ. Mîm.

2. Ayn. Sîn. Kaf.

3. Azîz ve hakîm olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.

4. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O yücedir, uludur.

5. Neredeyse yukarılarından gökler çatlayacak! Melekler de Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yerdekiler için mağfiret diliyorlar. İyi bilin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

6. Allah'tan başka dostlar edinenleri Allah daima gözetlemektedir. Sen onlara vekil değilsin.

7. Şehirlerin anası (olan Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik. (İnsanların) bir bölümü cennette, bir bölümü de çılgın alevli cehennemdedir.

8. Allah dileseydi onları bir tek millet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine kavuşturur; zalimlerin ise hiçbir dostu ve yardımcısı yoktur.

9. Yoksa onlar Allah'tan başka dostlar mı edindiler? Halbuki dost yalnız Allah'tır. O ölüleri diriltir, her şeye kadirdir.

10. Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah'a mahsustur. İşte, bu Allah, benim Rabbimdir. O'na dayandım ve O'na yönelirim.

11. O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Size kendinizden eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu suretle çoğalmanızı sağlamıştır. O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir.

12. Göklerin ve yerin anahtarları O'nundur. Dilediğine rızkı bol verir, dilediğinden de kısar. O, her şeyi bilendir.

13. "Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye Nuh'a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı. Fakat kendilerini çağırdığın bu (din), Allah'a ortak koşanlara ağır geldi. Allah dilediğini kendisine (peygamber) seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir.

14. Onlar kendilerine ilim geldikten sonra, sadece aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Eğer belli bir süreye kadar Rabbinden bir (erteleme) sözü geçmiş olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. Onlardan sonra kitaba vâris kılınanlar da onun hakkında derin bir şüphe içindedirler.

15. İşte onun için sen (tevhide) dâvet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların heveslerine uyma ve de ki: Ben Allah'ın indirdiği Kitab'a inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz de sizedir. Aramızda tartışılabilecek bir konu yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dönüş de O'nadır. (Âyette Hz. Peygamber in insanları davet edeceği prensipler açıklanırken, uyacağı esaslar da beyan edilmiştir. Buna göre davete devam edilecek, inanma yanların teklifve ısrarları dinlenmeyecektir.)

16. Daveti kabul edildikten sonra, Allah hakkında tartışmaya girenlerin delilleri, Rableri katında boştur. Onlar için bir gazap, yine onlar için çetin bir azap vardır.

17. Kitab'ı ve mizanı hak olarak indiren Allah'tır. Ne biliyorsun, belki de kıyamet saati yakındır!

18. Ona inanmayanlar, onun çabuk kopmasını isterler. İnananlar ise ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki, kıyamet günü hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler.

19. Allah kullarına lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O kuvvetlidir, güçlüdür.

20. Kim ahiret kazancını istiyorsa, onun kazancını arttırırız. Kim de dünya kârını istiyorsa ona da dünyadan bir şeyler veririz. Fakat onun ahirette bir nasibi olmaz.

21. Yoksa onların, Allah'ın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var? Eğer erteleme sözü olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz zalimlere can yakıcı bir azap vardır.

22. Yaptıkları şeyler başlarına gelirken zalimlerin, korkudan titrediklerini göreceksin. İman edip iyi işler yapanlar da cennet bahçelerindedirler. Rablerinin yanında onlara diledikleri her şey vardır. İşte büyük lütuf budur.

23. İşte Allah'ın, iman eden ve iyi işler yapan kullarına müjdelediği nimet budur. Deki: Ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum. Kim bir iyilik işlerse onun sevabını fazlasıyla veririz. Şüphesiz Allah bağışlayan, şükrün karşılığını verendir.

24. Yoksa onlar, (senin için) Allah'a karşı yalan uydurdu mu derler? Allah dilerse senin kalbini de mühürler. Ve Allah bâtılı yok eder; sözleriyle hakkı ortaya koyar. Şüphesiz O, kalplerde olanları bilendir.

25. O, kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri bağışlayan ve yaptıklarınızı bilendir.

26. Allah, iman edip iyi işler yapanların tevbesini kabul eder, lütfundan onlara, fazlasını verir. Kâfirlere gelince, onlara da çetin bir azap vardır.

27. Allah kullarına rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde azarlardı. Fakat O, (rızkı) dilediği ölçüde indirir. Çünkü O, kullarının haberini alandır, onları görendir.

28. O, (insanlar) umutlarını kestikten sonra, yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. O, hakiki dosttur, övülmeye lâyık olandır.

29. Gökleri, yeri ve bunların içine yayıp ürettiği canlıları yaratması da O'nun delillerindendir. O dilediği zaman bunları biraraya toplamaya da kadirdir.

30. Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.

31. Yeryüzünde (O'nu) âciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz ve bir yardımcınız da yoktur.

32. Denizde dağlar gibi akıp gidenler (gemiler) de O'nun (varlığının) delillerindendir.

33. Dilerse O, rüzgârı durdurur,da onun (denizin) üstünde kalakalırlar. Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.

34. Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).

35. Böylece âyetlerimiz üzerinde tartışanlar, kendilerine kaçacak bir yer olmadığını bilsinler.

36. Size verilen şey, yalnızca dünya hayatının geçimliğidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise daha iyi ve daha süreklidir. Bu mükâfat iman edenler ve Rablerine dayanıp güvenenler içindir.

37. Onlar, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.

38. Yine onlar, Rablerinin davetine icabet ederler ve namazı kılarlar. Onların işleri, aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da harcarlar.

39. Bir haksızlığa uğradıkları zaman, yardımlaşırlar.

40. Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez.

41. Kim zulme uğradıktan sonra hakkını alırsa, artık onlara yapılacak bir şey yoktur.

42. Ancak insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere ceza vardır. İşte acıklı azap bunlaradır.

43. Kim sabreder ve affederse şüphesiz bu hareketi, yapılmaya değer işlerdendir.

44. Allah kimi saptırırsa, bundan sonra artık onun hiçbir dostu yoktur. Azabı gördüklerinde zalimlerin: Dönecek bir yol var mı? dediklerini görürsün.

45. Ateşe arz olunurlarken onların, zilletten başlarını öne eğerek göz ucuyla gizli gizli baktıklarını göreceksin. İnananlar da: İşte asıl ziyana uğrayanlar, kıyamet günü kendilerini ve ailelerini ziyana sokanlardır, diyecekler. Kesinlikle biliniz ki, zalimler, sürekli bir azap içindedirler.

46. Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun kurtuluşa çıkan bir yolu yoktur.

47. Allah'tan, geri çevrilmesi imkânsız bir gün gelmezden önce, Rabbinize uyun. Çünkü o gün, hiçbiriniz sığınacak yer bulamazsınız, itiraz da edemezsiniz.

48. Eğer yüz çevirirlerse, bilesin ki biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen sadece duyurmaktır. Biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinir. Ama elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir kötülük gelirse, işte o zaman insan pek nankördür!

49. Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Dilediğini yaratır; dilediğine kız çocukları, dilediğine de erkek çocukları bahşeder.

50. Yahut onları, hem erkek hem de kız çocukları olmak üzere çift verir. Dilediğini de kısır kılar. O, her şeyi bilendir, her şeye gücü yetendir.

51. Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur, yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahyeder. O yücedir, hakîmdir.

52. İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin.

53. (O yol) göklerin ve yerin sahibi olan Allah'ın yoludur. Dikkat edin, bütün işler sonunda Allah'a döner.
ayet oldukça açiktir the curse kardesim burada bana göre diye bir sey yok yorum yapilmaz ALLAHIN ayetleri açikça yazilmaktadir sizin dediginiz gibi acizlikten cevap vermeyisden bahsedilmemektedir lütfen dini konularda daha dikkatli olalim bir de ayetin adini belirtiniz verilen ayetin öncesini sonrasini da yayinlayin insanlari yanlislara itmek gibi büyük gaflet ve dalalet içinde bulunmayalim yanlis yönlendirme yapmayalim dini konular hassas konulardir dikkatli olalim dinde bana göre diye bir sey olmaz Rabbimizin ayetleri açiktir Melye kardesim emeginize saglik yalniz kaynak belirtirsek sevinirim kardesim ALLAHA emanet olasiniz

  • "harbi kız" bir kadın

Mesajlar: 5,575

Kayıt tarihi: Jul 9th 2013

  • Özel mesaj gönder

7

Wednesday, 25.09.2013, 07:25

Melye çok güzel bir konuya deginmişin ALLAH RAZI OLSUN önce nefsimize hakim olucaz ve şükür sabır diyecegiz bu dünya sınav dünyası RABBİM ne verirse onda bir hayır vardır sınavı RABBİM bize şükürle geçmeyi NASİP eylesin isyankarlardan degil şükredenlerden eylesin inşallah ŞÖYLE DER AYETTE BEN NE HAYIRLAR VERİRİM ONLAR ŞERDİR NE ŞERLER VERİRİM ONLAR HAYIRDIR işde her daim biz aciz kulların tövbe edip şükür etmemiz gerekir ALLAH RAZI OLSUN TEKRARDAN