Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • "€fsuNkaR" bir kadın
  • Konuyu başlatan "€fsuNkaR"

Mesajlar: 13,374

Kayıt tarihi: Mar 30th 2007

  • Özel mesaj gönder

21

Friday, 25.10.2013, 14:41

sagolasın Hemşom ....güzel Siirlerini bekleriz artık

22

Saturday, 26.10.2013, 12:53

Seni Çok Özledim Bu Gün



Ey gözleri,kaşları kara yarim
Ey düşlerimde ki yıldızım
Gökyüzünde ışıl ışıl parlayan ay’ım
Yeryüzünde en güzel olanım
Seni çok özledim bu gün

Ey sol yanımdaki ızdırabım
Elimdeki mızrabım
Duvarda asılı sazım
Sazımda ki hicazım
Söyle neredesin
Seni çok özledim bu gün

Ey yokluğunda beni bana düşman eden
Beni yüreğimle savaşa sürükleyen yarim
Ne olursan ol
İster kötü ol
İster azrailim
Gel artık
Gel
Seni çok özledim bu gün

23

Saturday, 26.10.2013, 22:36

Öyle Çok ... Öyle Çok Sevdiğim Var Ki...



Öyle çok sevdiğim var ki…

Çocukların gözlerini sevdim,

İçimde huzuru, mutluluğu yaşattığı için,

Dinmeyecek sanılan fırtınaları sevdim,

Yaşamın her döneminde savaşmam gerektiğini öğrettiği için,

Başarısızlıkları sevdim,

Başarıya giden yolu gösterdikleri için,

Geceleri sevdim,

Tüm günümü nasıl geçirdiğimi değerlendirme olanağı verdiği için,

İnsanların sorunlarını dinlemeyi sevdim,

Yaşamın gerçeklerini görüp, daha olgun insan olacağımı bildiğim için,

Duyulan eksiklikleri sevdim,

Her şeye sahip olmanın insanı ne kadar mutsuz ettiğini bildiğim için,
Sabahın erken saatlerinde çalan çalar saatimin sesini sevdim,

Bana bugün de yaşama olanağını verdiğini gördüğüm için,

Buzlu yollarda yürümeyi sevdim,

Yaşamda da atılan yanlış bir adımın insana ne denli acı vereceğini anımsattığı için,

Uzaklıkları sevdim,

Özlemlerin duyguları pekiştirdiğini bildiğim için,

Yaşamın renklerini sevdim,

Yaşanılan tüm duyguları tablolara döktüğü için,

Bir şeylere inanmanın mutluluğunu sevdim,

Kendimi iyi duyumsadığımda yanımda olacak insanların varlığını bildiğim için,

Her ne olursa olsun

Bir şeyin bittiğine üzülmek yerine,

Yaşandığı için sevinmeyi sevdim...

Üzüntülere liman olursak,

Mutluluğun başka yerlere demir atacağını bildiğim için,

Sevmekten ve sevilmekten korkmayan insanları sevdim,

Sevme ve sevilmenin yapaylıktan değil,

Doğallıktan geldiğini bildikleri için,

Arkadaşlarımla geçirdiğim zamanları sevdim,

İçten bir sohbetin tüm ağrılara iyi geldiğini bildiğim için,

Ve sevdiklerimin ellerini tutmayı sevdim,

Avucumun içinde bıraktığım yüreğime dokundukları için…




Alinti

24

Sunday, 27.10.2013, 09:17

Hayat....



HAYAT ;

Kimi sevdiğiniz, kimi incittiğinizdir.
Kimi mutlu, kimi mutsuz ettiğinizdir.
Sizin olanları koruyabilme ya da mahvedebilmenizdir.

Dostluklarınızdır....

Neyi söylediğiniz ve neyi kastettiğinizdir.
Hangi önemli hüküm ve kararları verdiğiniz ve de niçin verdiğinizdir.
İçinizde sevgiyi taşımak, büyütmek ve dağıtmaktır.
Ama en önemlisi, yalnız başına asla gerçekleştiremeyeceğiniz bir şeyi yapmak, hayatinizi, başka insanların kalbine dokundurabilmektir.
Başkalarının kalplerini etkileyecek yolu ancak siz seçersiniz.
Ve hayat bu seçimlerdir zaten.
Hayat silgi kullanmadan resim çizme sanatıdır.
Ve insanlar böyle büyürler... Unutmayın;

YAŞAMA KENDİMİZDEN NE KATARSAK, YAŞAMDAN DA ONU ALIRIZ...


Alinti

25

Sunday, 27.10.2013, 13:09

Hayatımın Anlamı

Ürkekliğim boşaymış, aklım fikrim sen derken,
Yürek atışım aşkım,hayatımın anlamı...
Bütün varlığı ile,çok özledim gel derken,
Yürek atışım aşkım,hayatımın anlamı...

Alnıma yazı olmuş,gönlüme taht kurmuşsun,
Dolu dizgin hasretim, beni bana sormuşsun,
İçimde ki ateşim,sönmeyecek kormuşsun,
Yürek atışım aşkım,hayatımın anlamı...

Belki seni geç buldum, ama artık kaybetmem,
Beni böyle sevene, inan ki ayıp etmem,
Sen istemez isen yar, bir adım öte gitmem,
Yürek atışım aşkım,hayatımın anlamı...

Karanlığıma ışık, bedenime eş oldun,
Dünyama neş'e kattın,dört mevsim güneş oldun,
Başımı yaslayacak, huzur dolu döş oldun,
Yürek atışım aşkım,hayatımın anlamı...

Kara gözlüm,severim deli gibi,
Allah'ım sevdam koru, nazar değmesin emi,
Mutluluk artık bizim,bunlar ise ilk demi,
Yürek atışım aşkım,hayatımın anlamı... alıntı....

  • "€fsuNkaR" bir kadın
  • Konuyu başlatan "€fsuNkaR"

Mesajlar: 13,374

Kayıt tarihi: Mar 30th 2007

  • Özel mesaj gönder

26

Sunday, 27.10.2013, 13:36

Fuat Arkadaşım bu bölümü her gün renklendirdigin icin ayrıca TSKLERRR ..sagolasın

27

Sunday, 27.10.2013, 13:58

€fsun hanim demek Meliscanan Renk vermiyor....öle olsun bakimm ;(

  • "€fsuNkaR" bir kadın
  • Konuyu başlatan "€fsuNkaR"

Mesajlar: 13,374

Kayıt tarihi: Mar 30th 2007

  • Özel mesaj gönder

28

Sunday, 27.10.2013, 14:23

€fsun hanim demek Meliscanan Renk vermiyor....öle olsun bakimm





canısı balısı senin rengin ömre bedelllllll bunu yazmama gerek varmı?. bilmiyonmu aşkısı


ama dostlarımızında emeklerine her daim..saygimiz sonsuz dimi ama ^^

29

Sunday, 27.10.2013, 14:33

Saka yaptim zati ....:)))

Tabiki öyle baska türlüsünü düsünmeyiz ^^

30

Monday, 28.10.2013, 07:20

DOSTLUK

DOSTLARIM ’A

Tarifi imkansız anlatmak için
Sevği yumağıdır yaşanan dostluk
Dost yoluna post ol, ne yaparsan yap
Oturursun sonra, yok olmaz dostluk.

İyi niyetli ol, anlarsın sonra
Darda ise dostun, sakın kaybolma,
İki teselli ver motif olmaya,
Kapanır yaralar, sarınca dostluk,

Bir biblo gibidir gönül köşkünde
İyiyi anlarsın , kötü dışında;
Hayal olur her şey yol bitişinde
Kırma hiç kimseyi, örnektir dostluk.

Sevgi damla damla birikir büyür
İnsan gibi yaşa, mutluluk verir
Ömür kısa yoldur, çabuk görünür.
İncitme kimseyi , güzeldir dostluk
Alıntı...!

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

31

Monday, 28.10.2013, 22:53


Gölköy adında bir yer varmış Gelibolu'da
Televizyonda gösterdiler geçen gün.
Gelenek edinmiş köy halkı,
"Ben kendimi bildim bileli bu böyledir"
Diyor muhtar:
29 ekim'de toptan sünnet ederlermiş çocuklarını...
Derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
Kirvesi tutmuş kolundan
Yatırdılar bir kamp yatağına,
Ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi
Elinde bıçağıyla,
Çocuk kaldırdı başını, bağırdı:
"Yaşasın Cumhuriyet" diye
Bunun üzerine de ekran karardı.

Korkarım bu, sade Göl köylülerin değil, umumuzun
Sade küçüklerimizin değil, büyüklerimizin de
Düştüğü bir tarihsel yanılgı.
Çünkü sünnet değil, farzdır Cumhuriyet!
CAN YÜCEL

32

Tuesday, 29.10.2013, 08:11

ATATÜRK VE CUMHURİYET

Baş eğmişken önünde altı asır her zorluk,
Göçtü bir çınar gibi koca imparatorluk!..
Çatırdattı bu göçüş göklerini vatanın,
Duyunca silkindi Türk narasını "Ata"nın!...

Haykırdı kadın, erkek: "İhtilâl var, ihtilâl"!
Çiğnenemez yerlerde mübarek, şanlı hilâl...
Alev alev bayrağım kızıllıklarda yandı,
Bütün millet "Kemal"in etrafında toplandı!..

Dönünce yurt ananın gözleri bir pınara
Can verdi ulu tanrım bu devrilen çınara!..
Saldı o yeniden kök, filiz, gövde, dal budak:
Irkının şahlanışı ısırttı "Garb"a dudak!..

Çekince Mehmetçik'ler kılıçları kınından,
Göl göl oldu her taraf korkak düşman kanından!
Birleşti siperlerde gazilerle, şehitler,
Yeni bir düzen verdi dünyaya koç yiğitler!..

Dile gelince otuz asırlık şanlı mazi,
Türk'ün kara bahtını ağarttı "Büyük Gazi"!..
Son verip bu cenkte biz binbir kötü niyete,
Kavuştuk sevgilimiz: İstiklâl, hürriyetle!..

Değildir zindan artık bize Anadolu'muz,
Cumhuriyet nuruyla aydınlandı yolumuz!..
Onun kutsal sevgisi taşıyor içimizden,
Gökler dolusu selâm, ölmez "Ata"ya bizden!..

Cemal Oğuz ÖCAL

33

Tuesday, 29.10.2013, 09:31

ATATÜRK VE CUMHURİYET

Baş eğmişken önünde altı asır her zorluk,
Göçtü bir çınar gibi koca imparatorluk!..
Çatırdattı bu göçüş göklerini vatanın,
Duyunca silkindi Türk narasını "Ata"nın!...

Haykırdı kadın, erkek: "İhtilâl var, ihtilâl"!
Çiğnenemez yerlerde mübarek, şanlı hilâl...
Alev alev bayrağım kızıllıklarda yandı,
Bütün millet "Kemal"in etrafında toplandı!..

Dönünce yurt ananın gözleri bir pınara
Can verdi ulu tanrım bu devrilen çınara!..
Saldı o yeniden kök, filiz, gövde, dal budak:
Irkının şahlanışı ısırttı "Garb"a dudak!..

Çekince Mehmetçik'ler kılıçları kınından,
Göl göl oldu her taraf korkak düşman kanından!
Birleşti siperlerde gazilerle, şehitler,
Yeni bir düzen verdi dünyaya koç yiğitler!..

Dile gelince otuz asırlık şanlı mazi,
Türk'ün kara bahtını ağarttı "Büyük Gazi"!..
Son verip bu cenkte biz binbir kötü niyete,
Kavuştuk sevgilimiz: İstiklâl, hürriyetle!..

Değildir zindan artık bize Anadolu'muz,
Cumhuriyet nuruyla aydınlandı yolumuz!..
Onun kutsal sevgisi taşıyor içimizden,
Gökler dolusu selâm, ölmez "Ata"ya bizden!..

Cemal Oğuz ÖCAL



:1alkis:

34

Tuesday, 29.10.2013, 14:03



Yağmur ve Sen

Dışarıya yağmur
Yüreğime hasret
Fikrime sen
Nasıl yağıyorsunuz
Üçünüz birden bir bilsen….

Yağmurdan kaçanlar ve yağmura koşanlar
Tam ortasında bu çelişkinin ben!
Gözyaşlarım yağmura karışıp düşer bir fidanın toprağına
Sonra boy verir sevdamın darağacına

Dışarıda çıldırasıya yağan yağmur
Islatamıyor caddeyi;
Hasretinin yüreğimi,
Fikrinin aklımı ıslattığı kadar,

Bir yıldız tutarım gecenin karanlığında
Ne sen bunu bilirsin nede yıldızlar
Yıldızlar kadar uzak olsan da bana
Gökyüzü kadar büyüktür sevdam…

Bu sevdanın mağdur kalacağını bilsem de
Ki Mağdur kalan sadece sevdam değil yüreğimde!
Yine de yüreğimde eksilmez umudun
Gökyüzü güneş yangını bir hisle sarsa da bedenimi...

Hükümsüz bir sevdanın sanığıyım ben
Ama bilemezdim ki gözlerinde müebbet yiyeceğimi…
Hükümsüz sevdam, bırakma beni hasretinin kıyısında
Ya al götür beni derinliklerine ya da vurma dalgalarını üzerime

Artık anla ve dinle yüreğimi;
Gitme benden uzağa
Uzadıkça hasretin
Buz tutar yüreğim…

Musa ÇELİK

35

Wednesday, 30.10.2013, 09:45


KORKMA...

Ne zaman düşersin,
Öğrenirsin,
Hayatın düşmek ve kalkmak olduğunu.

Ne zaman seversin,
Bilirsin,
Sevmenin yalnızlığı alt etmek olduğu.


Ne zaman gülersin,
Hissedersin,
Asıl mutluluğun paylaşmak olduğunu.

Ne zaman özlersin,
Duyarsın,
Kalbinin bir sesi olduğunu.

Öğrenmek için düşmekten,
Bilmek için sevmekten,
Hissetmek için gülmekten,
Duymak için özlemekten...
Korkma!

Sen düştükçe, sevdikçe, ağladıkça, özledikçe insansın.

Adem Özbay Alintisi...

  • "€fsuNkaR" bir kadın
  • Konuyu başlatan "€fsuNkaR"

Mesajlar: 13,374

Kayıt tarihi: Mar 30th 2007

  • Özel mesaj gönder

36

Wednesday, 30.10.2013, 10:43




Ben bizi mahşere dek bozulmaz söz saymışım

Başkasını boş ver yar, sana bile aldırmam
Ben adını anmayı aşkı niyaz saymışım
Seni bırak, gözümden hayalini kaldırmam
Aşkın ile yanmayı, en ulvi haz saymışım

Başıma yıksan bile aşkın hasret dağını
Yine de sen bilirim gönlümün adağını
Ben senin bir buseyle can veren dudağını
Ölümü alt edecek, kutsal kiraz saymışım

Parmağına tırnağım, tırnak ayrılmaz etten
Hatta kafama sıksan uzağımdır nefretten
Yeter ki başkasıyla çatlatma da hasetten
Gönlüme ayaz yıksan, bilesin yaz saymışım

Sen, şemsi saadetim, ben ekseninde ayım
Gamzelerin cennetim, zülfün düşsel sarayım
Dilinde ferman neyse, o fermana adayım
Uğruna ölmeyi de vallahi az saymışım

Yanımda ol, yak beni, şanım olsun aşkı kül
Vallahi sitem etmem, yanışım olur ödül
Derler ya “Gülü yoksa acı çekermiş bülbül”
Ben senin yokluğunu cana infaz saymışım

Sen, seni bir kez görsen gözlerimin içinde
Anlarsın ki tüm ömrüm elinde avucunda
Kavuşmak olmasa da bu hayatın ucunda
Ben, bizi mahşere dek bozulmaz söz saymışım

İHSAN TURHAN

37

Wednesday, 30.10.2013, 11:02




Ben bizi mahşere dek bozulmaz söz saymışım

Başkasını boş ver yar, sana bile aldırmam
Ben adını anmayı aşkı niyaz saymışım
Seni bırak, gözümden hayalini kaldırmam
Aşkın ile yanmayı, en ulvi haz saymışım

Başıma yıksan bile aşkın hasret dağını
Yine de sen bilirim gönlümün adağını
Ben senin bir buseyle can veren dudağını
Ölümü alt edecek, kutsal kiraz saymışım

Parmağına tırnağım, tırnak ayrılmaz etten
Hatta kafama sıksan uzağımdır nefretten
Yeter ki başkasıyla çatlatma da hasetten
Gönlüme ayaz yıksan, bilesin yaz saymışım

Sen, şemsi saadetim, ben ekseninde ayım
Gamzelerin cennetim, zülfün düşsel sarayım
Dilinde ferman neyse, o fermana adayım
Uğruna ölmeyi de vallahi az saymışım

Yanımda ol, yak beni, şanım olsun aşkı kül
Vallahi sitem etmem, yanışım olur ödül
Derler ya “Gülü yoksa acı çekermiş bülbül”
Ben senin yokluğunu cana infaz saymışım

Sen, seni bir kez görsen gözlerimin içinde
Anlarsın ki tüm ömrüm elinde avucunda
Kavuşmak olmasa da bu hayatın ucunda
Ben, bizi mahşere dek bozulmaz söz saymışım

İHSAN TURHAN




Öldüm bittim buna ben ....bosuna demiyorum Ihsan Turhan diye kaptim bunu flashlere :thumbup: :thumbup: :thumbup: :thumbup: :thumbup:

38

Friday, 1.11.2013, 16:22

Yalakalık

bil ki yoldan sapmış ise
çal yere et falakalık
bağımlılık yapmış ise
vazgeçilmez yalakalık

ehliyim der öğünülür
sonra olmaz doğunulur
geri durun boğulunur
burgacında yalakalık

alınır işi sağlama
gıcırdar yeri yağlama
gözlerin bilmez ağlama
mizacınla yalakalık

amirle aran da misyon
kara bulutlar emisyon
cüzi miktar bir komisyon
esasında yalakalık

öpülür düğün alayı
tükürük olur kalayı
evlenir bilmez balayı
dile kolay yalakalık

vıcık vıcık yağsın safi
başı sallaması kafi
birazda cakalı afi
fiyakalı yalakalık

eşek ölür şanı kalır
insan ölür namı kalır
kovanından günlük alır
oğul balı yalakalık

siz var denmez senler ile
söze başlar enler ile
az çokta genler ile
alakalı yalakalık

kuyrukta yok kim taşlamaz
burda yazlayıp kışlamaz
elin bağla alkışlamaz
kala kalır yalakalık

bulanık sular bendini
çiğner hep ismi dendimi
patrondan evvel kendini
sala kalır yalakalık

iş bu deme verdi eşik
cepler değil delik deşik
hoşafına kepçe kaşık
çala kalır yalakalık

gönül ister göm batağa
kimse geçemez atağa
gece kuştüyü yatağa
dala kalır yalakalık

fakirliğin makus kader
insan ömrün neye adar
para husus dünya kadar
mala kalır yalakalık

fakir kendi suyunda bört
hiç kokmasın üstünü ört
eşelersin şahlanır dört
nala kalır yalakalık..

Hüseyin Demircan

39

Friday, 1.11.2013, 16:32

KASIM SOĞUKLARI !


Bir başkadır şimdilerde, şu gurbetin akşamları
Oğuşturtur insan bir an, ne varsa bütün azaları
Donup ürpertir, uçuklatıp titretir oysa dudakları
Üşütür, sinsi sert geçer geceler, birde karanlıksı
içimi acıtır, yakındırır beni, O KASIM SOĞUKLARI !


Şimdi zaman yine yürek titreten, kara bir kış ortası
Boşalmaya hazırdır, yağmurla dolu olanca bulutları
Ah birde O gündüzün soğukları, vede gecenin ayazı
Tıpkı yaşamı gibi donuk, birde soluk gurbetin havası
içimi acıtır, sarsıp durur beni, O KASIM SOĞUKLARI !


Herşey hazan, her yer güzden kalan, ağaç yaprakları
Uğultuyla esen rüzgârlar, hep ne varsa savurur kalanı
ıslatarak çürütmektedir, güz ertesi yağan yağmurları
Bazı yerler yağmurlu çamurlu, bazılarıda karlarla kaplı
içimi acıtır, duygulandırır beni, O KASIM SOĞUKLARI !


Ömür tükeniyor, böyle geçip gidiyor, şu gurbetin kışları
Dile getirip dururuz, kendimizce O buralarda yaşananları
Bazen sevinçle, ara sıra dert keder, gam kasavet tasaları
Gün oluyor hiç çekilmez oluyor, bazı şu gurbetin kahırları
içimi acıtır, duygulandırır beni, O KASIM SOĞUKLARI !


Yıllardır yaşatıp durmakta, bunaltarak bizleri olanca acıları
Elde kalem kâğıt icraatsa yazı, gönlümüzdeki yurt sevdası
Yine hüzün hüsranla dolu şimdilerde alabildiğince buraları
Kimi zaman kâğıda dökülüp, gurbette yazılır sılanın hatırası
içimi acıtır, bazen ise bunaltır beni, O KASIM SOĞUKLARI ! ALINTI...

40

Saturday, 2.11.2013, 10:45

Yozgat Güzellemesi


Yiğitler şehridir yürektir Yozgat
Eğilmez bükülmez bilektir Yozgat
Kendi küçük fakat manası büyük
Bütün memlekete direktir Yozgat

En büyük kusuru(!) samimiyeti
Hamiyet cemiyet ve milliyeti
Haksızlığa isyan bir meziyeti
Delidir doludur lâkin niyyeti
Temizdir, güzel bir dilektir Yozgat

“Çamlık” bozlağımda “tüten” bir nefes
“Sürmeli” içimde ateşten bir ses
Rüzgâr! Esentepe’de es bağrıma es!
Ahmet Efendi’den almıştır bir ders
Hakk’a bağla özün, kes gayrıdan kes
Bozkırın bağrında gölektir Yozgat

Çapanoğlu Cami Hızr’a meskendir
Cehrilik Nohutluk bize seslenir
Sürmeli hüzünle saza ses verir
"Saat kulesi" bir hüzne yaslanır
Sanki özlü türkülerle beslenir
Yurdun ortasında her an hislenir
Yurdumuz bedense yürektir Yozgat

Henüz bozulmamış şirin bir şehir
Doğal güzelliği bilinmez bakir
Kışın en çok arabaşı yenilir
Halkı garibandır, çoğunluk fakir
Tarım, hayvancılık ile geçinir
Yanık yüzlü yayla insanı zahir
Çalışkan çilekeş emektir Yozgat
Mertlik ve yiğitlik demektir Yozgat