Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

201

Wednesday, 4.12.2013, 10:36

YAŞ 5
Anne ve babamın birbirlerine bağırmalarının beni ne kadar korkuttuğunu
öğrendim.

YAŞ 7
Meşrubat içerken gülersem içtiğimin burnumdan geleceğini öğrendim.


YAŞ 12
Bir şeyin değerini anlamanın en iyi yolunun bir süre ondan yoksun kalmak
olduğunu öğrendim.

YAŞ 13
Annemle babamın elele tutuşmalarının ve öpüşmelerinin beni daima mutlu
ettiğini öğrendim.

YAŞ 15
Bazen hayvanların kalbimi insanlardan daha fazla ısıttığını öğrendim.

YAŞ 18
İlk gençlik yıllarımın keder, şaşkınlık, ıstırap ve aşktan ibaret olduğunu
öğrendim.

YAŞ 24
Aşkın kalbimi kırabileceğini ama buna değer olduğunu öğrendim.

YAŞ 33
Bir arkadaşı kaybetmenin en kestirme yolunun ona ödünç para vermek olduğunu
öğrendim.

YAŞ 36
Önemli olanın başkalarının benim için ne düşündükleri değil benim kendi
hakkımda ne düşündüğüm olduğunu öğrendim.

YAŞ 38
Eşimin beni hala sevdiğini, tabakta iki elma kaldığında küçüğünü almasından
anlayabileceğimi öğrendim.

YAŞ 41
Bir insanın kendine olan güveninin, başarısını büyük oranda belirlediğini
öğrendim.

YAŞ 44
Annemin beni görmekten her seferinde sonsuz mutluluk duyduğunu öğrendim.

YAŞ 46
Yalnızca minik bir kart göndererek bile birinin gönlünü aydınlatabileceğimi
öğrendim.

YAŞ 49
Herhangi bir işi yaptığımdan daha iyi yapmaya çalıştığımda, o işin
yaratıcılığa dönüştüğünü öğrendim.

YAŞ 50
Sevgi, evde üretilmemişse, başka yerde öğrenmenin çok güç olabileceğini
öğrendim.

YAŞ 53
İnsanların bana, izin verdiğim biçimde davrandıklarını öğrendim.

YAŞ 55
Küçük kararları aklımla, büyük kararları ise kalbimle almam gerektiğini
öğrendim.

YAŞ 64
Mutluluğun parfüm gibi olduğunu, kendime bulaştırmadan başkalarına
veremeyeceğimi öğrendim.

YAŞ 70
İyi kalpli ve sevecen olmanın, mükemmel olmaktan daha iyi olduğunu öğrendim.

YAŞ 82
Sancılar içinde kıvransam bile başkalarına basağrısı olmamam gerektiğini
öğrendim.

YAŞ 90
Kiminle evleneceğin kararının hayatta verilen en önemli karar olduğunu
öğrendim.

YAŞ 95
Öğrenmem gereken daha pek çok şeyler olduğunu öğrendim.

Dün sabaha karşı kendimle konuştum.
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum.
Yokuşun başında bir düşman vardı.
Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum...

~Özdemir ASAF~

202

Friday, 6.12.2013, 18:17




HAYATA YÖN VEREN 3 ŞEY:

İdare edilecek 3 şey : Dilimiz, huyumuz, hareketlerimiz.

Sevilecek 3 şey : Cesaret, nezaket, yardım.

Nefret edilecek 3 şey : Kin, kibir, nankörlük.

İstenen 3 şey : Sağlık, dostluk, huzur.

Uğrunda savaşılacak 3 şey : Şerefimiz, evimiz, memleketimiz.

Düşünülecek 3 şey : Hayat, ölüm, sonsuzluk.

Hayatta bir kez gittiğinde asla geri dönmeyen 3 şey : Zaman,Sözcükler ve
fırsattır.

Hayatta hiç bir zaman kaybedilmemesi gereken 3 şey : Barış, umut
ve dürüstlüktür.

Hayatta en değerli 3 şey : Sevgi, kendine güven ve arkadaşlardır.

Hayatta hiç emin olunamayacak 3 şey : Düşler, başarı ve zenginliktir.

Hayatta insanı geliştiren 3 şey : Çok çalışma, samimiyet ve başarıdır.

Hayatta insanı mahveden 3 şey : Cesaretsizlik, gurur ve öfkedir —

Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

204

Saturday, 7.12.2013, 13:28

Dostlar vardır soba gibi; yüreğindeki ateşle ısıtır ellerinizi...

Dostlar vardır; fırtınada sığınak, güneşte gölge; yanarken buz gibi su dökmez üstünüze; aksine, harlandırır ateşi; bilir ki, yanmayanı hiçbir şey söndüremez.

Dostlar vardır, yıldız gibi; hava kapalıyken bile, kapkara bulutların bekçisidir gökyüzünde...

Dostlar vardır, arada bir uğrayıp alt üst eder yaşamınızı; dili zehir zemberek, bakışları keskindir.

Dostlar vardır gül gibi; sarılırken yaralanmayı göze almanız gerekir. Hani, kiminin yoluna halı sersen kar etmez;dostlar vardır, minder de kafi gelir; sen olursan fark etmez.

Dostlar vardır; muhabbeti çekilmez; dostlar vardır, efkarının sebebi bir bardak demli çaydır.

Dostlar vardır, omzu her derde devadır.

Dostlar vardır, iyi bir öğretmen gibi, nasıl sorulacağını öğretir.

Dostlar vardır dağ gibi vakur; toprak kadar bereketli, mert...

Dostlar vardır; ney gibi hüzünlü, saz gibi asi; şiir kadar büyük...

Dostlar vardır türkü gibi; her zaman söylenmeseler de her daim içinde taşır sevdasını; yangınını bulaştırır bir gönülden diğerine...

Dostlar vardır baki; tanıştığın gün doğar, yittiği gün ölürsün! Zamana ve darbelere; yollara ve hasretlere dirençli...

Dostlar vardır; yüreğine kök salmış bir çınardır; hiçbir şey deviremez; gönülden gönüle kurulmuştur köprüler; ne yaşansa atılamaz!

Dostlarımız vardır bizlere benzerler biraz...

Dostluklar vardır, erken dolar vadesi; dostluklar vardır, devam eder ahirette!

İşte böyle dostlardır; her şeye lanet ettiğin günlerde bile, yaşamını güzel kılan...

Gönül, her yerde onları arar.

Ve bulduğunda haber gönderir bize; bir sıcaklık yayılır yüreğimize; bunda bir iş var deriz, takılırız peşine...

Movendo

Stajyer

  • "Movendo" bir erkek

Mesajlar: 21

Kayıt tarihi: Dec 5th 2013

Konum: Ankara

  • Özel mesaj gönder

205

Saturday, 7.12.2013, 13:54

Hayatın en ucuzunu ve en kolay yollarını hızla geçtim, yılları aldı götürdü benden, geriye kalan ise önümdeki zorlu bir yolun varoluşu oldu, faniliğim dayanır mı bilinmez her acıya her kedere, büyümek ise çocukluğumda yaşadığm en güzel hatıraların bedeliymiş meğerse... Büyürsün adam ol derler, olursun ama sırtına bir kamburluk oturur, öyle yorar ki seni hayat adamlık para etmez, bunalma bağlarsın ruhunu huzursuzlukların var olduğu cehenneminde....

Gürcan A.

Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

206

Saturday, 7.12.2013, 14:06

Hepsini Öğren!

Sevmeyi öğren: Sevdikçe varlığının kâinatla toplandığını görürsün. Sevince, kendini kendinden öte taşırsın. Sevince kalbine yeni ve sonsuz kanatlar takarsın. Sevince, mavi bir deniz olur kalbin; hiç bilmediğin kıyılara varırsın.

Bağışlamayı öğren: Bağışladıkça dostlarının sayısını onla çarpmış olursun. Bağışlamak kalbinin yükünü azaltır. Bağışlayınca, kalbine batan dikenler güle döner. Bağışlayınca önce kendini bağışlamış gibi olursun, nefretin ve kinin yükünü omzundan atarsın.

Pişmanlık duymaktan korkma: Pişmanlığını itiraf ettikçe hatalarının küçük, anlaşılır ve bağışlanabilir parçalara bölebildiğini görürsün. Pişmanlık sancısını göze aldığın sürece, hatadan dönmenin lezzetini de yaşamaya başlarsın. Pişmanlık içtenliğin sınamasıdır. İçtenliği olmayanlar pişman olamazlar. Pişman olmayanlar içtenlik kazanamazlar.

Hatırlamayı öğren: Hatırladıkça, sevgilerinin karekökünü bulup, onlardan hüznü çıkardığını fark edersin. Hele de çocukluğunu çok hatırla ki, hiç endişesiz mutlu olduğun anları yeniden yaşa. Mutlu olmayı beceremeyen biz büyüklere içimizdeki çocuk mutluluğun sadelik ve hırssızlıkla ilgili olduğunu fısıldar. Dur ve dinle çocuğunu.

Değer vermesini öğren: Değer verdikçe sevgilerin küpünü bulup, onları mutlulukla çarpabildiğini görürsün. Değer vermeden geçirdiğin günün güneşi hiç doğmamış gibidir. Değerini bilmediğin eşyaya hiç sahip olmamış gibisindir. Değerini bilmediğin dostların sana göre hiç yaşamamış gibidir. Değer vermesini öğrendiğinde, hayatın sahihleştiğini fark edersin. Daha yavaş yürürsün ama adımlarını yere sıkı basarsın.

İltifat etmesini öğren: İltifat ettikçe, insanlarla arandaki en kısa mesafenin bir tebessümün resmettiği eğri bir çizgi olduğunu görürsün. İltifat etmek yalan konuşmak demek değildir. İltifat, muhatabının görmek istediğin yere ulaşması ve oradan öte geçmesi için temennide bulunmaktır.

Özür dilemesini öğren: Özür diledikçe nefretin ve öfkenin sonsuza bölündüğünü, böylece dargınlıkların limit sıfıra giderken yok olduğunu fark edersin. Ayrıca bak: “Pişmanlık duymaktan korkma” öğüdü.

Aşktan korkma: Böylece bir üçgenin iç açılarının toplamının 180 dereceyi aşıp, bütün yamukları kendi içinde barındırabildiğini görürsün. Aşk pürüzleri yok eder; dikenleri gül eder, acıları haz eyler.

Ara sıra hüzünlen: Hüznün kalbine dokunmasına izin ver. Böylece bütün mutlulukların ve zevklerin sonunda ayrılık çizgisine teğet geçip geri döndüğünü görürsün. Hepimiz ayrılıkların kuşattığı bir adada şimdilik yaşayan fanileriz. Hüzün, faniliğin ince sızısını kalbine hissettirdiği için, seni ebediyete komşu eder. Hüznünü öldürürsen ölümü anlayamadığın gibi hayatı da anlayamazsın.

Ve bir gün öleceğini bil: Kesinlikle öleceksin ve öldüğün gün anlayacaksın ki, yaşadığın hayat, paydası sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş. Kesrin payında ne olursa olsun, ne kadar çok şey biriktirmiş olursan ol, hepsi son işlemde sıfıra eşitlenir. Kesrin üzerine, yani bu dünyaya, sonsuzluk cinsinden bir şeyler koyman gerekiyor. Yoksa “elde var sıfır”

Her gün yeniden uyan: Uyanmayı sadece gözünü açmak olarak bilen için, bir şafak vakti ne kadar da sıradandır. Hayranlık duygusunu her gece iki göz kapağının ardına sakladığı gözleri gibi her daim uykuda bırakan için, bir gün doğumu “sabahın körü” olasıca karanlıktır. Kulluk heyecanını avucunda tutamadığı bir kor gibi savurup söndüren için, bir seher vakti eğreti ve tanımsız bir vakitsizliktir. Haydi, aç gözlerini! Aç gönlünü! Şimdi ve burada var olduğunu fark et. Var edildiğini fark et. Buraya, bu sabaha bir insan olarak gönderildiğini bil. Bu sabahın senin için, sana özel olarak yaratıldığını fark et. Uyan! Güneş senin için doğuyor.

Senai DEMİRCİ

207

Monday, 9.12.2013, 10:36



"Hey dostum sana söylüyorum; gülümse !
Tatlı bir kahkaha ile kalk yatağından. Aynada gördüğün yüze, bir öpücük at.
Aç perdelerini sonuna kadar ... Çek içine uyanan günü. Çıplak ayak ile dolaş bir kere.
Belki de bilmediğin bir evdesin, belki de ‘evim’ dediğin yerde, sadece ‘misafirsin!’ Dokun sana ait olan her ne varsa, bırakma hiçbir düşü yarınlara..
Yıkarken yüzünü , suya iyi bak; unutma, okyanuslar gizlidir o bir tek damlada. Yeter ki yüreğinde tutuşsun bulutlar...
Hiçbir ölü , ödeyemedi borcunu. Hiçbir ölü doğurmadı, bir çocuğu; hiçbir çölde yetişmedi düşen bir tohum. Yaşamın içindeysen içinde ol! ‘O dedi’, ‘ bu demiş’ gibi değil; el için değil, alem için değil... Kendin için doya doya...

Hey dostum, sana söylüyorum, gülümse! Bak Güneş ve Ay, hiç beklemedi seni. Her gün ne olacaksa oluyor ve her gün, ya senle ya da sensiz doğuyor. O zaman , doldur ciğerini ve haykır ‘Ben diriyim’ diye! Yaşam benim ve bana ait, özgürüm diye! Bırak ‘mışlar’ ve ‘mişler’, korkular ve endişeler kaybolsun. Sen yeter ki , yeşert düşlerini... İsterse saksıda bir tek ot olsun , senin olsun! Ama dostum , yeter ki istediğin olsun...
Pişmanlıklara değil, umutlara aç seni dimdik tutan kalbini! Kullanılmadık hiçbir eşyanı bırakma! Söylenmemiş bir sözde. Seninle yürüyenler olacaktır, önünde dikilenler olduğu kadar. Onlara sıkı sarıl,çünkü hiçbir el boşlukta asılıp kalmamalıdır! Bir hayatı kucaklamak ne güzel! Ne güzel, bir hayale sahip olmak...

Hey dostum, sana söylüyorum; Kafesinin içinde çırpınan ,serçe değil; Küllerinden dirilen ‘Zümrüt-ü Anka’ ol, yaşamın kıyısında dolanma! Taa içinde ol! Hadi dostum , gülümse! Ne olmak için doğdunsa onu ol!"

Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

208

Monday, 9.12.2013, 10:47



"Hey dostum sana söylüyorum; gülümse !
Tatlı bir kahkaha ile kalk yatağından. Aynada gördüğün yüze, bir öpücük at.
Aç perdelerini sonuna kadar ... Çek içine uyanan günü. Çıplak ayak ile dolaş bir kere.
Belki de bilmediğin bir evdesin, belki de ‘evim’ dediğin yerde, sadece ‘misafirsin!’ Dokun sana ait olan her ne varsa, bırakma hiçbir düşü yarınlara..
Yıkarken yüzünü , suya iyi bak; unutma, okyanuslar gizlidir o bir tek damlada. Yeter ki yüreğinde tutuşsun bulutlar...
Hiçbir ölü , ödeyemedi borcunu. Hiçbir ölü doğurmadı, bir çocuğu; hiçbir çölde yetişmedi düşen bir tohum. Yaşamın içindeysen içinde ol! ‘O dedi’, ‘ bu demiş’ gibi değil; el için değil, alem için değil... Kendin için doya doya...

Hey dostum, sana söylüyorum, gülümse! Bak Güneş ve Ay, hiç beklemedi seni. Her gün ne olacaksa oluyor ve her gün, ya senle ya da sensiz doğuyor. O zaman , doldur ciğerini ve haykır ‘Ben diriyim’ diye! Yaşam benim ve bana ait, özgürüm diye! Bırak ‘mışlar’ ve ‘mişler’, korkular ve endişeler kaybolsun. Sen yeter ki , yeşert düşlerini... İsterse saksıda bir tek ot olsun , senin olsun! Ama dostum , yeter ki istediğin olsun...
Pişmanlıklara değil, umutlara aç seni dimdik tutan kalbini! Kullanılmadık hiçbir eşyanı bırakma! Söylenmemiş bir sözde. Seninle yürüyenler olacaktır, önünde dikilenler olduğu kadar. Onlara sıkı sarıl,çünkü hiçbir el boşlukta asılıp kalmamalıdır! Bir hayatı kucaklamak ne güzel! Ne güzel, bir hayale sahip olmak...

Hey dostum, sana söylüyorum; Kafesinin içinde çırpınan ,serçe değil; Küllerinden dirilen ‘Zümrüt-ü Anka’ ol, yaşamın kıyısında dolanma! Taa içinde ol! Hadi dostum , gülümse! Ne olmak için doğdunsa onu ol!"

:thumbup:

209

Monday, 9.12.2013, 13:20



Hayat diyorum;
Ne kadar güzel..
Evlat gibi ciğerine basmayı bilirsen..
Rüzgarla saklambaç oynayıp, güneşe ninni söylersen..
Dalgalarla dansedip, güvercinleri beslersen..
Toprağın başını okşayıp, başağa buğday vermeyi öğretirsen..
İlgilenirsen, özen gösterirsen, üzerine titrersen ve en önemlisi de seversen..

Hayat diyorum işte o kadar güzel..

Yaşamayı bilirsen ..
Hakkını verirsen ..


T.Tuğba Baş

Bu mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenlemeyi yapan "Ha®uN" (23.02.2014, 22:08)


Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

210

Monday, 9.12.2013, 17:34

Hayat zor zamanlarımızda bize karmaşık, mutlu olduğumuzda kolay gelen, esrarını hep koruyan bir süreç..
Bu süreçte ayağımızın tökezlediği, derin kuyulara girdiğimizi zannettiğimiz anlarımız pek çok da olsa, yaşamanın anlamını ve amacını bilince ısdırapları mutluluğa dönüştürmek düşünüldüğü kadar zor değil:

Bedenimi yenilemek istiyorsam, zihnimi güzelleştirmeliyim. Kötülük, fesatlık, düş kırıklığı ve ümitsizliğe ilişkin düşünceler bedenimin sağlığını çalar.

Acı dolu bir yüz tesadüflerin değil, acı dolu düşüncelerin sonucudur.

Güzel hoş bir evim olsun istiyorsam, odalara bol bol hava ve güneş ışını girmesine izin vermem gerekir.

Güçlü bir beden, aydınlık ve mutlu bir yüz için de keyifli, iyi niyetli, nazik düşüncelerimin zihnime doluşmasına izin vermeliyim.

Hastalıkları iyileştiren en iyi doktor, neşeli düşüncelerdir. Sıkıntı ve üzüntüyü hiçbir şey iyi niyet kadar kolay kovamaz.

Sürekli hastalıklı beklentiler, kin, haset ve şüphe içinde yaşamak insanın kendisini kendi elleriyle yaptığı hapishaneye tıkmasıdır.

Fakat her zaman iyi düşünen, her şeyden memnun olan, her şey de iyi yön gören bencillikten uzak düşüncelerin cennetin kapısını açtığına inanan, herkesin huzurlu olmasına çalışan kişi sonunda kendisi de sonsuz bir huzur içinde yaşamaya başlayacaktır...

Ve şayet görebilirsek mucizeler hep yanı başımızda bulunmaktadır.

Umutlar yeşersin yüreğinizde.
Dudağınızda sevgiler dökülsün.
Gözlerinizden ışıklar saçılsın.
Tüm güzellikler sizinle olsun

211

Wednesday, 11.12.2013, 15:51



Hayat çok kısa..Kim ne derse desin, aynanın karşısına geç ve gülümse. Sivilcene, kilona ve en önemlisi kendine küsme..
Çık, dolaş, sev, ağla. Her türlü duyguyu tat. Açık sözlü ol ama asla kırma. Sev ama abartma.
En çok kendine değer ver, başkalarını değil kendini sahiplen. Kendini odana kapatma, kilitleme çünkü hayat dışarıda. Annenden veya babandan nefret etme, bil ki sana en çok onlar değer veriyor.
Onlara kızmak yerine onları mutlu etmeye çalış. Unutma ki onlar da bir gün gidecek. Sevdiğin insanlara sevdiğini hissettir, onlara onları ne kadar sevdiğini söyle. Yarın belki çok geç olabilir.
Geçmişe takılıp kalma. Hep geleceğe bak. Hayaller kur. Hayallerinden kimse için asla vazgeçme.
Kimseyi küçümseme gözünde ve kimseyi büyütme. Yeni insanlarla tanış mesela, onların hikayelerini dinle. Kendine güven, kimse senden üstün değil.
Evet, belki berbat bi hayatın var veya kendini çok yanlız hissediyorsun seni kimse anlamıyor olabilir ama unutma ki senin gibi milyonlarca insan var dışarıda.
Seni değersiz hissettiren insanlara gül geç. Seni tanımıyorlar, sen kusurlarınla mükemmelsin. Senden bir tane daha yok bu dünyada. Şimdi kaldır o başını ve gülümse.
Gülümsemek herkese yakışır çünkü, en çok da sana..!

212

Thursday, 12.12.2013, 15:57



Sen mutluysan, sadece orada bulunman bile, diğer insanların mutluluğunu tetikleyecek.
Senin müziğin, senin dansın mutluluk dalgaları yaratacak,
neşen sana yaklaşan herkese bulaşacak..!

Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

213

Sunday, 15.12.2013, 00:17

Hayat; Seni kaç kişinin aradığı, Kiminle çıktığın ya da evli olduğun değildir. Kimlerin seni sevdiği, Hangi sporu yaptığın da değildir. Hayat, ayakkabıların, saçın, derinin rengi de değildir. Nerede yaşadığın veya işin de değildir. Girmeyi başardığın okullar da değildir. Hayat, Notlar, para, üniforma, beyaz önlükler ve giysiler hiç değildir.

Hayat; Kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir. Kendin için neler hissettiğindir. Güven, mutluluk, şefkattir. Arkadaşlarına destek olmak ve Nefretin yerine sevgiyi koymaktır. Hayat; Kıskançlığı yenmek, Önemsemeyi öğrenmek ve Güven geliştirmektir. Ne dediğin ve ne demek istediğindir. İnsanların sahip olduklarını değil, kendilerini olduğu gibi görmektir. Her şeyden önemlisi, Başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemektir.
Hayat, her şeye rağmen sevmek sevilmektir. ...

Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

214

Monday, 16.12.2013, 10:55

Evet mutluluk bir mucize değil sevgili dostlar..!

-Mutlu olmak istersen önce kendini seveceksin ve kendine değer vereceksin!

-Mutlu olmak istersen içindeki olumsuz düşüncelerden temizleneceksin!

-Her sabah kalktığında nefes alabiliyorsan ve yaşıyorsan, şükredeceksin

-Mutluluğunuzu bir şeye yada bir şeylere bağlamayın! Şu olursa mutlu olurum demeyin. O zaman mutlu olmak için belkide çok bekleyeceksiniz ve bu süre içinde mutsuz olacaksınız.

-Beklediğiniz şey belkide hiç olmayacak bir ömür mutsuzluğa mı mahkum olacaksınız? Farz edelim oldu, işte sadece o an mutlu olacaksınız arkadan başka başka istekleriniz olacak.

-İnsanoğlunun istekleri bitmez. İşte bu nedenle asla mutluluğunuzu bir şeylere bağlamayın. Ben mutlu olmak istiyorum deyin ve şükredin, kendiniz sevin ve hatalarınızı affedin.

-Kendinize değer verin. O zaman her şeye gülümseyerek bakacaksınız, kendinizi sevdikçe çevrenizdekileri de sevecek ve sevgi dağıtacaksınız.

-Yaratanın yarattığı her şeyi sevin, hayvan, ağaç, çiçek, çocuk, eş, ana-baba, kardeş, eş dost ve komşular herkesi hatalarına rağmen sevin.

-Kimsede kusur aramayın ve kusurları yaymaya değil örtmeye alışın.

-Kendinizi sevdikçe umutlarınız yeşerecek, hayalleriniz güzelleşecek, yaşamaktan zevk alacaksınız.

Kendinize iyi bakın ve kendinizi sevin, kendinize değer verin,İnsanların birçoğu Gelecek Korkuları yüzünden
bugünü yaşamayı UNUTTU..

Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

215

Friday, 20.12.2013, 22:16

Bir ince iştir Yaşamak dediğin!
"Sana" yürümek düşer...
Çünkü; yol olur yeryüzü yürümeyi bilene...
Yeter ki; sağlam olsun duruşun, özlemli olsun yürüyüşün!
"Yürümek" amacın olsun, sevdan olsun, tutkun olsun...
Vur kendini yollara..
Yaşamak, en keyifli yolun olsun..!

216

Monday, 23.12.2013, 19:00



Sevginin en üstün hali asla bir ilişki değil, sadece senin var olma halindir.

İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi, kronik şüpheciler olmayı öğrenir. Ve bu o kadar yavaş, o kadar küçük dozlarda olur ki, başına gelene karşı asla uyanık değilsindir. Bu gerçekleştiğinde, artık çok geçtir. İnsanların "tecrübe" dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana tecrübeli derler. Onun çok deneyimli, çok akıllı, çok kurnaz bir insan olduğunu, onu kimsenin kandıramayacağını söylerler. Belki onu kimse kandıramaz, ama o kendini kandırır. Değerli her şeyi kaybetti, hepsini kaybetti. O zaman çok tuhaf bir olay meydana gelir.

İnsanlar, başka insanları sevemez, çünkü insanlar çok aldatıcı olabilir, nesneleri sevmeye başlarlar. Büyük bir sevgi ihtiyacı olduğu için, onun yerine koyacak bir şeyler bulmaya devam ederler. Kimisi evini sever, kimisi arabasını sever, kimisi elbiselerini sever, kimisi parayı sever !.


Osho

Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

217

Tuesday, 24.12.2013, 01:49

Hayatta duygularını ve sevdiğini söylemeyi erteleme...
Çünkü; hayat planladığın gibi gitmeyebilir, Yarın hiç olmayabilir...!

~ Balzac ~


Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

218

Tuesday, 24.12.2013, 01:58

39 yıllık evli bir amca şöyle demişti:
Uzun evliliğin sırrı şu evlat;
Her ne yaşarsanız yaşayın
Uyurken birbirinize sarılın..

Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

219

Tuesday, 24.12.2013, 02:03

"Hayat bu kadar basit bir şeydi işte.
Yaptıklarımız,
Yapmak istediklerimiz,
Özlediklerimiz,
Pişman olduklarımız,
Onardıklarımız,
Onaramadıklarımız...
Hepsi basit, minicik şeylerdi ama ulaşamadıkça,
Çözemedikçe,
Yenemedikçe bize kocaman geliyordu.
Kitlelerin sevgisi, para,ün, güç...
Hiçbiri, hiçbiri bedel olamıyordu,
Özlemini çektiğimiz o şey her ne idiyse...
Sevildiğini bilmek,
Bir vicdan rahatlığı,
Bir tabak pilav,
Bir sağlıklı nefes...

Hayat bu işte; basit, küçük bir hadise..."

~Can Dündar~

Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

220

Tuesday, 24.12.2013, 02:08

Yağmur Yağdığı Kadar ISLAKSIN
Güneş Açtığı Kadar SICAK
Sevdiğin Kadar ÖMRÜN...
Sevdiğin Kadar SEVİLİRSİN...
Karşındakine Değer Verdiğin Kadar İNSANSIN...
Ve, Her şeyi Öğrendiğin Kadar BİLİRSİN...
İşte Budur HAYAT...
Bunları Unuttuğunda, Aldığın Her Nefes Kadar ÜŞÜRSÜN...

~Can Yücel~