Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz.
Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz.
Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
HAYATTA
Hiçbir şey için "BENİMDİR" deme
Sadece de ki:
"YANIMDADIR"
Çünkü ne altın,
Ne toprak,
...Ne sevgili,
Ne hayat,
Ne ölüm,
Ne huzur,
Ne de keder...
Daima seninle kalmaz.
Hayat;
Seni kaç kişinin aradığı, kiminle çıktığın, çıkıyor olduğun veya çıkacağın demek de değildir.
Kimi öptüğün, hangi sporu yaptığın, kimlerin seni sevdiği de değildir.
Hayat, ayakkabıların, saçın, derinin rengi de değildir.
Nerede yaşadığın veya hangi okula gittiğin de değildir.
Aslında hayat; notlar, para, giysiler, girmeyi başardığın ya da başaramadığın okullar da değildir.
Hayat;
Kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir.
Kendin için neler hissettiğindir.
Güven, mutluluk, şefkattir.
Arkadaşlarına destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır
Hayat;
Kıskançlığı yenmek, önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir
Ne dediğin ve ne demek istediğindir.
İnsanların sahip olduklarını değil, kendileri ni olduğu gibi görmektir.
Her şeyden önemlisi hayatı, başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı seçmektir.
İşte hayat bu seçimden ibarettir.
İnsanların en acizi dost edinemeyen,
ondan daha acizi ise dost kaybedendir.
Hayata küsme hakkınız yoktur...
Neden böylesine mutsuzsunuz?..
Nasıl bu denli karamsar olabiliyorsunuz?...
Belki işinizden memnun değilsiniz,
belki çevrenizden...
Ya da kendinizi beğenmiyorsunuz...
Oysa...
Öylesine değerlisiniz ki.
Örneğin gözleriniz...
Gözlerinizi kaça satarsınız?
1 milyon?... 2 milyon?... 5 milyon TL?...
Satarsınız... İşte zenginsiniz...
Ama...
Bu servetle erişeceğiniz dünyayı görmedikten sonra,
paranın bir değeri var mı?...
Ya da derdiniz para değil...
Başarı ve saygınlık.
Size gözlerinizin karşılığında dünyanın en büyük şirketinin
genel müdürlüğünü verseler kabul eder misiniz?
Cevabınız "Hayır" değil mi?
O halde siz; aslında hem zengin, hem başarılısınız.
Yeter ki,
Allah'ın size verdiği bu değerlerin bilincinde olun.
Bunları görebileceğiniz bir başarı için hayata geçiriniz.
O halde...
Asla umutsuzluk yok...!
Hayatta saadeti yapan şeyler çok küçük parçalardır.
Bir iyilik, bir gülümseme, tatlı bir bakış, iyi bir dilek..
Aslında mutlu olanlar, bu küçük şeylerin huzuruna varmış olanlardır.
GÖRDÜM… YAŞADIM… ÖĞRENDİM…
Parçalanan ve yok olmuş yaşamların, insanla, istekle ve sevgiyle nasıl iyileşeceğini gördüm.
Farkında olmanın, bilincin, çok şeyin üstesinden geldiğini gördüm.
Emeğin, mücadelenin, eforun çok şeyi başardığını gördüm.
Dürüstlüğün ne kadar çok şeyi çözdüğünü….
Çaresizliğin getirdiği zorlukların sonra nasıl aşılabildiğini…
Kararlılığın ne kadar önemli olduğunu ve insanı ne kadar rahatlattığını.
Sevgiyi öğrendim. Sevgiyle yapılan her şeyin asla yıkılamayacağını.
Sevgiyle olan her şeyin, her insanı fethettiğini.
Söylenen şeylerle, akıldan geçen şeylerin aynı olması gerektiğini öğrendim.
Çatışmaların, çarpışıklıkların olduğu bir yerde asla koşulsuz mutluluk ve rahatlık Hep daha fazlasının peşinde olmanın daha büyük üzüntüye yol açtığını gördüm.
Nezaketin iyi bişey olduğunu ama üzmeyeceğim diye insanların çok daha fazla kırıldığını ve onlarda çok daha büyük yaralar oluşturduğunu gördüm.
Emeğin, mücadelenin, eforun çok şeyi başardığını gördüm.
Dünyada insana yardım eden şey azim ve sebatmış.
Cesaret zafere götürürmüş.
Bağışlamanın insanı ne kadar rahatlattığını gördüm.
Vicdanın çok önemli bir değer olduğunu öğrendim.
Tüm anların müthiş güzel yaşanmasının zor olduğunu ama istenirse başarılabileceğini gördüm.
Olumlu düşüncenin yaşama nasıl olumlu şeyler getirdiğini…
Yaşamı güzelleştiren ya da daha çileli hale getiren şeyin insan olduğunu gördüm.
Güven duygusunun çok şeyi yarattığını gördüm, güvensizliğinse yok ettiğini.
Söylediğini yapan, yapabileceğini söyleyen insan güvenililirmiş.
Kendini geliştirmenin, kendine bir şeyler eklemenin hem kendine hem de başkalarına da faydası olduğunu gördüm.
Kibarlığın, zarafetin, insanı ne kadar güzelleştirdiğini, hayranlık uyandırdığını gördüm.
Gerçek ilişkilerin ve güçlü iletişimin insana çok şey kattığını gördüm.
Tevazu’nun, insanı çok yücelttiğini gördüm.
Aklın, ruhun ve bedenin senkronize olduğunda, ne kadar büyük bir insan oluştuğunu gördüm.
Olayları, ilişkileri, iyilikleri, insanlık adına bir şeyler yapmayı, kalıcı eserler bırakmayı, yardımseverliği, dünyayı mutlu hale getirmeyi sağlayan şeyin, iyi ruhlu insan olduğunu gördüm.
Üzmekten imtina etmenin, asil bir davranış olduğunu gördüm
*Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere dertlerin yüzme bildiğini söyle.
* Dalın ucuna gitmekten korkma. Meyve oradadır.
* Şans bukalemun gibidir. Biraz zaman tanı, mutlaka değişecektir.
* Başlamak için en uygun zamanı beklersen hiç başlamayabilirsin. Şimdi başla! Şu anda bulunduğun yerden, elindekilerle başla.
* Gülümsediğinde güzelleşmeyen bir yüz hiç görmedim.
* Kimi zaman içindeki o sessiz sese uzmanlardan daha fazla güven.
* Zamanlarının büyük bir kısmını para kazanmak ve saklamakla geçiren insanlar, sonunda, en çok istediklerinin satın alınamayacak şeyler olduğunu anlarlar.
* Öteki insanlardan daha akıllı ol. Yalnız bunu onlara söyleme!
* Mutlu olmanın en garantili yolu bir başkasını mutlu etmektir.
* Hayatta ya tozu dumana katarsın, ya da tozu dumanı yutarsın.
* İyi çalışan, sık gülen ve çok seven başarıyı elde eder.
İnsanin tüm evrende kesin olarak düzeltebileceği tek bir şey vardır: kendisi.
Basit yaşayacaksın.
Mesela susayınca su içecek kadar basit.
Dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında.
Tek düğmesi olacak elindeki cihazın; tek bir düğme, tek bir cümle gibi;
sevince lafı dolandırmadan söylediğin "seni seviyorum" gibi.
Basit bir öpücük yetecek sana;
basit sıcak bir öpücük ve o öpücükle dolacak tüm günlerin, tüm düşlerin.
O öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını, o öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.
Kabak çekirdeği verecek sana rakamların veremediği mutluluğu.
Saatin, sadece saati gösterecek;
Telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın.
Küçük bir not defteri olacak bilgini en hızlı sayan.
Basit yaşayacaksın, basit.
Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi.
Her zaman bir kitabın sonuna yaklaşır gibi yaşa..
Lunaparkta kaybolmuş gibi yaşa..
Oyuncak dükkanında kaybolmuş çocuğun iştahıyla yaşa..
Kaybolmuşluğu unut, etrafına bak!
Yüzmek gibi yaşa, boğulmak gibi değil..
Uçmak gibi yaşa, düşmek gibi değil..
Kuş sesleriyle bir ağacın gölgesinde uzanır gibi yaşa..
Kaşık kaşık çikolata yeyip, ellerini beyaz tişörtüne silen çocuk gibi yaşa..
Saatlere bakmadan yaşa..
Beklemeden yaşa..
Yorulmadan yaşa..
Bir tırtılın kelebek olma hayali vardır,
Senin de bir hayalin olsun..
Öyle yaşa işte!
Boynu bükük soru işaretlerini boşver.. Dik ünlemlerin var.
Noktaları at çöpe, kucak dolusu virgül getirdim sana..
Allah'ın sana uzattığı beyaz kağıdı geri çevirme...
Yani diyorum ki;
Yaşa ...
Her zaman bir kitabın sonuna yaklaşır gibi yaşa..
Lunaparkta kaybolmuş gibi yaşa..
Oyuncak dükkanındaki çocuğun iştahıyla yaşa..
Kaybolmuşluğu unut, etrafına bak..
Yüzmek gibi yaşa, boğulmak gibi değil..
Uçmak gibi yaşa, düşmek gibi değil..
saatlere bakmadan yaşa..
Beklemeden yaşa..
Yorulmadan yaşa..
Seni kaç kişinin aradığı, kiminle çıktığın,
çıkıyor olduğun veya çıkacağın demek de değildir.
Kimi öptüğün, hangi sporu yaptığın, kimlerin seni sevdiği de değildir. Hayat, ayakkabıların, saçın, derinin rengi de değildir.
Nerede yaşadığın veya hangi okula gittiğin de değildir.
Aslında hayat; notlar, para, giysiler,
girmeyi başardığın ya da başaramadığın okullar da değildir.
Hayat;
Kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir.
Kendin için neler hissettiğindir.
Güven, mutluluk, şefkattir.
Arkadaşlarına destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır.
Hayat;
Kıskançlığı yenmek, önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir.
Ne dediğin ve ne demek istediğindir.
İnsanların sahip olduklarını değil, kendilerini olduğu gibi görmektir.
Her şeyden önemlisi hayatı, başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı seçmektir.
İşte hayat bu seçimden ibarettir.
İnsanların en acizi dost edinemeyen,
ondan daha acizi ise dost kaybedendir…
İnsanlar da ülkelere benziyor
Sınırları var, yüzölçümleri
Yasaları var
Bayrakları, ilkeleri
Kimi dağlık bir arazidir.
Kimi kıraç
Kimi bereketli
Kimi dardır
Kimi engin göz alabildiğince
Kiminin sınırlarından sıkı pasaport denetimiyle girilebilir.
Elini kolunu sallayarak girersin kiminden içeri
Sonuçta ne küçümse insanları
Ne de önemse gereğinden çok
Ama anlamaya çalış
Nedir ve ne kadar genişleyebilir yüzölçümleri
"Hayat bir hikaye gibidir; ne kadar uzun olduğu değil, ne kadar güzel olduğu önemlidir." (Seneca)
Siz hayatı sadece pencerenizden mi seyrediyorsunuz?
Hayat hepimizin avuçlarının içinde. Kimimizin nasır tutmuş parmaklarında, kimimizin boya bulaşmış ellerinde, kimimizin iş yorgunluğunun sindiği gömleğindeki ter kokusunda… Kısaca hayat benliğimizde. Nasıl istersek, neye karar verirsek hayat orada vardır.
Güneş her sabah yeniden doğar. Gün ise her şafakta yeni umutlara gebe… Ve siz eğer isterseniz hayatı bir ucundan yakalama şansına sahipsiniz. Yeter ki isteyin deneyin ve her ne olursa olsun her sabah uyandığınız da gülümseyin. Bu dünyadaki varlığımızın, dostlarımızın var olmasıyla anlam bulduğunu, bazen bir çiçek bazen küçük tatlı bir sözün bile kırık bir kalbi tamir edebileceğini, özür dilemenin, teşekkür etmenin ve şükretmenin “erdem” olduğunu asla unutmayınız.
Ve her sabah uyandığınızda;
“HERŞEYE RAĞMEN BUGÜN YİNE ÇOK GÜZELSİN HAYAT” deyip;