Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • "bulent-06" bir erkek

Mesajlar: 4,674

Kayıt tarihi: Jun 15th 2013

Konum: polatlı

  • Özel mesaj gönder

304

Sunday, 2.03.2014, 20:13


  • "bulent-06" bir erkek

Mesajlar: 4,674

Kayıt tarihi: Jun 15th 2013

Konum: polatlı

  • Özel mesaj gönder

305

Wednesday, 5.03.2014, 20:56


  • "bulent-06" bir erkek

Mesajlar: 4,674

Kayıt tarihi: Jun 15th 2013

Konum: polatlı

  • Özel mesaj gönder

306

Wednesday, 5.03.2014, 21:07


  • "bulent-06" bir erkek

Mesajlar: 4,674

Kayıt tarihi: Jun 15th 2013

Konum: polatlı

  • Özel mesaj gönder

307

Wednesday, 5.03.2014, 21:15


Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Atilla_Ky"

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

308

Friday, 7.03.2014, 10:29

UNUTMAYIN:
Kudretli insan; kendine hakim olanmış.
Güven duyulan insan; istikrar ve denge içindeymiş.
İlişkiler; sürdürülebilirliği olduğu kadar değerliymiş.
Dürüst insan; eylemlerdeki çekingenliği azaltırmış.
Doğal insan; olan her şeyi olduğu gibi kabul edenmiş.
Kusursuzluk yoktur ama tolere edilebilecek kusurlar mümkünmüş.
İnsan için en değerli şey yine insandır.
İnsan sevgi ve şevkat ile yaşar. İnsanın aklına, kalbine, sevgi hükmeder. Sevgi birliğe, bencillik yalnızlığa götürürmüş.
Sevgi insanlığın kanunudur. Şiddetse cezalara neden olurmuş.
Görmeyi ama gördüklerimizi unutmamayı,
Yaşamayı ama en saygın şekilde ve yüksek bir bilinç içinde olarak yaşamayı,
Öğrenmeyi ama öğrendiklerimizi insanlara aktarabilmeyi ve hep birleştirmeyi diliyorum.


Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Atilla_Ky"

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

309

Friday, 7.03.2014, 10:49

Enerjinizi zirvede tutmak ve gün boyunca bunu korumak için yiyeceklerinize dikkat etmeli ve birkaç saatinizi kendinize ayırmalısınız. İşte enerjinizi zivrvede tutmak için 23 öneri…

1) Cardiff Üniversitesi’deki araştırmaya göre her gün 40 gr. buğday mısır vb. lifleri almalısınız. Çünkü bu tür lifler enerjiyi arttırıyor ve stresi azaltıyor.

2) Sabahları duş alırken bir soğuk, bir sıcak duş alın. Önce ılık bir suyun altında durun. Ardından suyun sıcaklığıyla oynayın. Ancak başınızı suyun altına sokmamaya dikkat edin. 5 – 6 dakika bunu tekrarlarsanız, çıktığınızda kendinizi daha rahatlamış hissedeceksiniz.

3) Yapılan araştırmalara göre her dört kadından birinde demir seviyesinin düşük olduğu belirlenmiş. Bu da yorgunluk ve halsizlik yaratır. Bu yüzden daha fazla demir içeren yeşil sebze, kurutulmuş meyve ve tahıl gevreklerinden bolca tüketmelisiniz.

4) Daha bol balık, tavuk, peynir, fasulye ve yumurta yemelisiniz… Çünkü vücut için gerekli Omega 3 bu besinlerde bulunuyor. Balık tüketmek aynı zamanda vücudun seratonin salgılamasını sağlıyor. Bu hormon da beyindeki mutluluk merkezini aktif hale geçiriyor.

5) Günde 2 ya da 3 litre su içmelisiniz… Harvard Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre bu oranlarda su içmek dayanıklılığı arttırıyor, stresin azalmasına yardımcı oluyor. Ancak aklınızda bulunsun; fazlası da zararlı…

6) Dik durun. Kambur durmak kasların hızlı çalışarak, yorulmasına sebep olur. Nefes almanızı zorlaştırır. Dik konumdayken daha rahat nefes alınır, oksijen akciğerlere dolar ve böylece kanın daha rahat dolaşması sağlanır.

7) Yapılan araştırmalara göre en sevdiğiniz müzikleri dinlemek stresi hafifletiyor ve yorgunlukla daha rahat savaşmanızı sağlıyor. Bu yüzden hemen bir ipod edinin ve yürürken, çalışırken, iş yaparken müzik dinlemeyi ihmal etmeyin.

8) Dışarı çıkın. Sabah kalkınca yapacağınız ilk işiniz dışarı çıkmak olsun. Amerikalı bilimadamları doğal ışığın beyni harekete geçirdiğini ve seratonin salgılamasına yardımcı olduğunu söylüyor. Bu da mutluluğunuzu arttıracaktır.

9) Mutlaka gün içerisinde şekerleme yapın… Amerika’daki beyin sağlığı araştırmacılarına göre, 30 dakikalık kısa bir uyku bile insanların performansını olumlu yönde etkiliyor. Çalışırken kısa da olsa gözlerinizi kapatıp biraz dinlenin…

10) Vücudunuzun asit oranını dengelemeniz gerekir. Gereğinden fazla şekerli yiyecekler ve peynir aside sebep olur ve enerjiyi emer. Bu yüzden sebze ve meyve salatalarını bolca tüketin.

11) Doktorlar hayatınızdaki iyi şeyleri hatırlamanız için sizi mutlu eden şeyleri bir deftere yazmanızı öneriyor. Bunları okudukça, sizi neyin mutlu ettiğini daha iyi bulabilirsiniz…

12) Düzenli yemek yiyin. Yemekler arasındaki uzun aralıklar şekerin düşmesine, dolayısıyla enerjinizin azalmasına neden olur. Günde üç kez mutlaka yemek yiyin. Gün içerisinde muz, fındık, yoğurt yemek ideal…

13) Kaslarınızı hissederek enerji sağlayın. Mesela iki elinizi göğüs hizasında birleştirin ve birbirine doğru itin. Ardından başınızın üstüne kaldırın ve bunu 5-10 defa tekrarlayın.

14) Güne iyi bir kahvaltıyla başlayın. Süt, 150 gr. yoğurt, 1 muz, tereyağ, bal, fındık ve cevizi karıştırıp yiyebilirsiniz. Bu karışım güne zinde başlamak isteyenler için ideal bir karışım.

15) Nefes alıp vermenin önemini mutlaka kavrayın. Derin nefes alıp vermek, nefes yolunuzu açacak ve daha çok enerji almanızı sağlayacaktır. Her saat üç ya da dört kez derin nefes alıp verin…

16) Cep telefonunuzu kapatın… Bırakın günün birkaç saati kimse size ulaşamasın. Gerekli olduğunda iş ve aileniz için kullanın…

17) Düzenli olun. Dağınıklık sizi strese sokacaktır. Gereksiz yere panik yaparsanız, bu stresle işleriniz yolunda gitmeyecektir. Bu kaosu yaşayıp stresinizi arttırmayın…

18) Adımlarınızı arttırın. Daha fazla yürüyüş yapın, bol bol merdiven çıkın. Olabildiğince hareketli olmaya özen gösterirseniz, kanın hızlı hareket etmesini, kaslara ve organlara giden oksijenin artmasını sağlarsınız. Bu da sizi rahatlatacaktır.

19) Magnezyum almaya dikkat edin. Sebzelerde, fındıkta ve tahıllı ekmeklerde bulunan bu vitamin size zindelik kazandıracaktır.

20) Yiyeceklerdeki enerjinin hızlı emilimini sağlayan Co-enzimQ10, vücudun ürettiği antioksidandır. Bu enzimin oluşmasını sağlayan yiyecekler de brokoli, kahverengi şeker, kepekli ürünler, soya ve fındıktır.

21) Çok kafein ve alkol uykuyu engeller ve enerji veren B vitaminini emer. Haftada birkaç kez 1 ya da 2 kadeh şarabı geçmemeye, çay ve kahve tüketimini de en aza indirmeye özen gösterin.

22) Bilgisayarla çalışırken mutlaka aralar verin. Japon araştırmacılar, bilgisayar önünde çok oturan insanlarda endişeli olma halinin arttığını, gözlerde problem yaşandığını ve beden ağrılarının çoğaldığını söylüyor.

23) Ve son olarak beyinsel anlamda rahatlamak ve yenilenmek için kendinize 20 dakika ayırın ve şunları yapmaya çalışın.

* Ilık, sessiz bir yerde oturun ya da uzanın. Üzerinizde rahat kıyafetleriniz olsun ve gözlerinizi kapatın.
* Nefes alışverişinize odaklanın ve nefesinizin rahat olmasını sağlayın.
* Kendinizi nehir kenarında, yeşil çimenlerin üzerinde düşünün. Güneş parlıyor, kuşlar cıvıldıyor ve siz suyun akışını duyuyorsunuz.
* Suyun içinde ayağa kalkıyor, yüzünüzü güneşe dönüyorsunuz. Güneşin sizi enerjiyle doldurduğunu hissediyorsunuz. Derin bir nefes alıp, bu enerjinin içinize işlemesini sağlıyorsunuz.
* Vücudunuzun ve düşüncelerinizin pozitife dönüştüğünü hissettiğinizde yavaşça gözlerinizi açıyorsunuz.

Alıntı


Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Atilla_Ky"

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

310

Friday, 7.03.2014, 10:55

Her birimizin iç dünyasında bizleri yöneten ve aslında arıtılması gereken birçok duygu ve düşünce vardır. Toplum içinde değişik maskelerimizle bunları saklamaya, kendimizi olduğumuzdan farklı göstermeye çalışırız. Bu davranışımızın altında, bilgi yetersizliği, kendimize olan güvensizlik, çıkarlarımızı korumak, kendimizi başkalarına beğendirmek, sevdirmek ve daha birçok neden yatar. Bu nedenlerden dolayı diğer insanların gerçek yüzümüzü görmelerini istemeyiz. Dış dünyaya karşı hep mükemmeli oynarız!. Her zaman sevgi doluyuz!.. Taa ki, günün birinde birisi gelip bizim nasırımıza basıncaya kadar. O zaman gerçek yüzümüz, seviyemiz ortaya çıkar.

Bir bilge, “Bir insanın gerçek tekâmül seviyesi, her zaman ki göründüğü hali değildir. Karşılaştığı herhangi bir olayda nereye kadar düşebiliyorsa, düştüğü yer, onun gerçek seviyesidir.” diyor. İnsanın görevi bu seviyeyi devamlı olarak yukarılara çekmek olmalıdır. Bir anlamda yükselmek, olgunlaşmak budur.

Evrensel yasalara göre elbet ki yaşantımızda karışıklıklar, engeller ve düşüşler her zaman olacaktır. Ancak o zaman, kendimizin nerede olduğunu görebiliriz, bilebiliriz. Hedefimiz; “sahte benimizin farkına vararak, onun esiri olmadan, gerekli değişim ve dönüşümü yaparak, gerçek benimize doğru yol almak” olmalıdır.

Ne demiş sevgili Mevlâna; “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol!..” Sonuçta olduğumuz gibi görünmeliyiz.

Alıntı


Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Atilla_Ky"

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

311

Friday, 7.03.2014, 11:03

Mutlu olmak her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Mutluluk daha iyi bir hayata yolculuk olmaktan çıkıp, ulaşılması güç bir dağ, varılması güç bir çöl haline geliyor.

Mutlu olmak için biraz yavaşlayıp, soluklanıp, gülün, nergisin, kirazın, baharın ve aşkın tadına daha çok bakmalıyız.

Kötüyü unutmalı, iyiye sarılmalı, birbirimize daha çok yaklaşmalı, yaslanmalıyız.

Birbirimize ve hayata daha çok inanmalı, güvenmeli, paylaşmalıyız.

Kızmamalı, öfkelenmemeli, darılmamalıyız.

Yaşamaktan daha çok hoşlanmalı, “keşke”lere ,”oysa”lara “ben”lere daha az takılmamalıyız. Pişman olmamalı, pişmanlık duyacağımız şeyleri yapmamalıyız.

Geride kalan keyifsiz, neşesiz ve acılı zamanlara takılıp kalmamalı, üzülmemeli, yanmamalıyız. Sporcuların dedikleri gibi önümüzdeki maçlara bakmalıyız!

Yaşayan ve var olan her şeye hayranlık duymalı, kucaklamalıyız.

Daha az istemeli, daha çok vermeli, daha az küsüp daha çok sevmeliyiz.

Üzüntüden kaçmalı, kendini bilmeli, fazlalıklarımızı atıp hafiflemeli, köşelerimizi, sivriliklerimizi törpülemeliyiz.

Olumlu düşünmeli, güzel ve hoş şeyler düşlemeli, zihnimize bize iyi ve güzel gelecek beklentiler yüklemeliyiz.

Sosyal ilişkilerimizi geliştirip güçlendirmeli, aidiyet duygusuna önem vermeli, inanç dünyamızı güçlendirip geliştirmeliyiz.

En zor zamanlarda bile “Bu da geçer” deyip dik durmayı becerebilmeliyiz.

Kendimize ve ailemize zaman ayırmalı, kişisel gelişimimizi sürdürmeliyiz.

alıntı



Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Atilla_Ky"

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

312

Saturday, 8.03.2014, 22:04

Bir gününüzün diğerine uyması gerektiğini kim söylemiş? Salı günü yüzünüzde çiçekler açarken, çarşamba günü aynaya bile bakmak istemeyebilirsiniz. Unutayın ki, bu gibi durumları lehinize çevirmek elinizde. Gününüzün rezil olmasına izin vermeyin ve tavsiyelerimizi okuyun.

1) SIKINTIDAN PATLAMAK ÜZEREYKEN:

Öyle günler olur ki keşke hiç yaşamasaydım diye düşünürüz. Böyle bir durumda size önereceğimiz tekniğin çok işe yaradığını göreceksiniz. Kalp, vücudunuzun ritmini koruyan bir organdır. O sakin olduğunda vücudunuz ve aklınız sakinleşir. Önereceğimiz bu aktivite sadece bir dakikanızı alacak:

- Elinizi göğsünüzün sol tarafına koyun ve üç kez yavaş yavaş nefes alın.

- Yorgunluğu ve kızgınlığı üzerinizden atmak için sevdiğiniz birini düşünün.

- Düşüncelerinizi dağıtabilmek için 10 dakikalık bir yürüyüşe çıkın. Bu, kalp atış hızınızı yavaşlatacak ve sorunlannızı daha açık bir zihinle düşünebileceksiniz.

2) BİRİ SİZİ ÜZDÜĞÜNDE:

Kendinizi iyi ifade edemediğinizde kötü bir ruh hali içine girersiniz. Biri sizi üzdüğünde bunu ondan saklamayın. Ne hissettiğinizi dile getirin. Buna sandviç tekniği deniyor; önce pozitif bir şey söyleyin, ardından üzüldüğünüzü belirtin ve konuşmanızı pozitif herhangi bir şeyle sonlandırın.

Sizi üzen patronunuz olduğunda bunu uygulayamayabilirsiniz. Böyle bir durumda sinirinizi bozan şeyi bir arkadaşınıza ya da yakınınıza anlatın. Kendinizi ne kadar iyi hissedeceğinize şaşıracaksınız.

3) GÜN BOYUNCA KÖTÜ BİR RUH HALİ İÇİNDE OLDUĞUNUZDA:

Bir şey ya da biri sinirinize dokunduğunda bütün gününüz rezil olabilir. Sonrasında ise istemeden de olsa çevrenizdeki başka insanlara kötü davranmaya ve onları kırmaya başlayabilirsiniz. İşte böyle durumlarda aşağıdakileri yapmayı deneyin:

- Durumu puanlayın. Ne kadar sinirlendiğinize 1 ile 10 arasında bir puan verin.

- Daha farklı davranabilmeniz mümkün olur muydu diye düşünün.

- Durumu nasıl daha iyi bir hale getirebileceğinizi düşünün. Arkasından da yaşananların bir daha tekrarlanmaması için olayları kafanızda tartın.

- Başka insanların duygularını kontrol edemeyeceğinizi kabullenin.

- Unutmayın ki, problemlere bakışınız sonrasında olacakları ve bütün hayatınızı derinden etkiler.

4) STRESTEN ÇOK BUNALDIĞINIZDA:

Konuşmayın, parmak uçlarınızı kullanın! Parmak uçlarınızla küçük darbeler gerçekleştirmeniz vücudunuzdaki enerji akışını dengeler. Uzmanlar bu tekniğe duygusal akupunktur adını veriyorlar. Gözlerinizin üzerine orta parmağınızın ucuyla hafifçe 5 kez vurun. Sonrasında köprücük kemiği ile kaburganızın birleştiği yerlere aynı vuruşları tekrarlayın. İşlemi göğüs kafesiniz ile tamamlayın. Bu enerji noktalarına parmak uçlarınızla masaj yapmak sizi rahatlatacaktır.

5) KAFANIZDAKİ DÜŞÜNCELER YÜZÜNDEN UYUYAMADIĞINIZDA:

Yatakta dönüp durmak yerine sırt üstü pozisyona gelin, çenenizi gövdenizle aynı hizaya getirip tavana bakın. Bacaklarınızı iyice gerin ve kollarınızı düzgünce vücudunuzun yanına koyun.

Parmak uçlarınızdan başlayarak vücudunuzun her noktasını hissetmeye çalışın. Vücudunuzdaki tüm kasları rahatlatırken düzenli bir şekilde nefes almaya çalışın. Gözlerinizi kapatın, bu arada dişlerinizi sıkmamaya dikkat edin. 10 defa derin nefes alıp verin.

Bu şekilde önce vücudunuza sonra nefesinize odaklanarak zihninizi boşaltmanız mümkündür. Yarım saatte uykuya dalacağınızdan emin olabilirsiniz.

Alıntı



  • "bulent-06" bir erkek

Mesajlar: 4,674

Kayıt tarihi: Jun 15th 2013

Konum: polatlı

  • Özel mesaj gönder

313

Monday, 10.03.2014, 08:01


Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Atilla_Ky"

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

314

Friday, 14.03.2014, 19:24

İtibarı, içinde yaşadığın ortam belirler; karakteri, inandığın doğrular...
İtibar, sandığın şeydir; karakter olduğun şey...
İtibar fotoğraftır; karakter ise yüz ..
İtibar dışardan gelir; karakter içerden.
İtibar, yeni bir topluluğa girdiğinde sahip olduğundur; karakter giderken elinde olan.
İtibarin bir anda olur; karakterin , ömür boyunca.
İtibarin bir saatte öğrenilir; karakterin bir yılda açığa çıkmaz..
İtibar mantar gibi büyür; karakter sonsuza kadar sürer
İtibar zengin veya fakir yapar;karakterse mutlu ya da mutsuz ..

William Hersey Davis


Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Atilla_Ky"

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

315

Friday, 14.03.2014, 19:42

Öfke ve gazapla işe yaklaşma. Eğer yaklaşırsan ömrünü heder edersin.

Kimin sana biraz emeği geçerse sen ona karşılık daha fazlasını yapmalısın.

İnsanlığı elinden bırakma; insanlara karşı daima insanlıkla muamele et.

İşi adaletle gör,buna gayret et ; hiç bir zaman zulüm etme ..

Hangi iş olursa olsun sen onu tatlı dille karşıla; her işte tatlı dil kullanırsan saadet sana bağlanır.

Hiç bir işte acele etme, sabırlı ol, kendini tut; sabırlı insanlar arzularına erişirler.

Diline ve gözüne sahip ol, boğazına dikkat et; az ye ve helal ye.

Hangi işe girersen, önce sonunu düşün; sonu düşünülmeyen işler insana zarar getirir.

Başkasının zararını isteme, kendin de zarar verme; hep iyilik yap, kendi heva ve hevesine hakim ol.

Bak, doğan ölür; ondan eser olarak söz kalır; sözünü iyi söyle! Ölümsüz olursun.

İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir; mal toplar yiyemez, öldükten sonra da vebali altında kalır.

Büyüklük taslayan, kibirli ve küstah adam tatsız ve sevimsiz olur ; kibirli insanın itibarı günden güne azalır.

EĞER KENDİNE CANDAN BAĞLI BİRİNİ ARIYORSAN , SÖZÜN KISASI KENDİNDEN DAHA CANDAN BİRİSİNİ BULAMAZSIN.

~Kutadgu Bilig~



Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Atilla_Ky"

Mesajlar: 22,887

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

316

Friday, 14.03.2014, 20:13

UNUTMAYIN:
Kudretli insan; kendine hakim olanmış.
Güven duyulan insan; istikrar ve denge içindeymiş.
İlişkiler; sürdürülebilirliği olduğu kadar değerliymiş.
Dürüst insan; eylemlerdeki çekingenliği azaltırmış.
Doğal insan; olan her şeyi olduğu gibi kabul edenmiş.
Kusursuzluk yoktur ama tolere edilebilecek kusurlar mümkünmüş.
İnsan için en değerli şey yine insandır.
İnsan sevgi ve şevkat ile yaşar. İnsanın aklına, kalbine, sevgi hükmeder. Sevgi birliğe, bencillik yalnızlığa götürürmüş.
Sevgi insanlığın kanunudur. Şiddetse cezalara neden olurmuş.
Görmeyi ama gördüklerimizi unutmamayı,
Yaşamayı ama en saygın şekilde ve yüksek bir bilinç içinde olarak yaşamayı,
Öğrenmeyi ama öğrendiklerimizi insanlara aktarabilmeyi ve hep birleştirmeyi diliyorum.


  • "06**ECE**" bir kadın

Mesajlar: 9,115

Kayıt tarihi: Dec 1st 2012

Konum: ADANA

  • Özel mesaj gönder

317

Sunday, 16.03.2014, 20:53


  • "06**ECE**" bir kadın

Mesajlar: 9,115

Kayıt tarihi: Dec 1st 2012

Konum: ADANA

  • Özel mesaj gönder

318

Sunday, 16.03.2014, 20:57


  • "06**ECE**" bir kadın

Mesajlar: 9,115

Kayıt tarihi: Dec 1st 2012

Konum: ADANA

  • Özel mesaj gönder

319

Sunday, 16.03.2014, 21:14


  • "06**ECE**" bir kadın

Mesajlar: 9,115

Kayıt tarihi: Dec 1st 2012

Konum: ADANA

  • Özel mesaj gönder

320

Sunday, 16.03.2014, 21:41