Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

TürkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TürkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TürkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

1

Saturday, 8.02.2014, 15:21

Marie Balter



MARİE kendisine bile bakmaktan aciz, alkolik bir annenin evlilik dışı dünyaya gelen çocuğuydu.
Beş yaşına geldiğinde çocuk bakım yurduna yerleştirildi.
Daha sonra bir çift tarafından evlat edinildi. Sadist çift, küçük kızı evin mahzenine kapayıp, ona sistematik bir biçimde işkence etti.
Çiftin toplum içindeki saygın konumu, küçük kızın yaşadıklarını çevreden kolaylıkla gizliyordu.
Marie on yedi yaşına geldiğinde depresyondan felç geçirdi.
Kas spazmları ve boğularak ölmesine sebep olabilecek denli yoğun astım krizleri geçiriyordu.
Halüsinasyon da gördüğü için doktorlar ona yanlışlıkla şizofreni teşhisi koydular.
Bundan sonraki onyedi yılı akıl hastanesinde geçti.
Umutsuzluk ve çaresizlik içinde kıvranan kız, yemek yiyemiyor, fazla kımıldayamıyor ve intihar etmeyi sıkça düşünüyordu.
Otuz dört yaşına geldiğinde doktorlar Marie'nin durumunu yeniden değerlendirdiler.
Onun şizofren olmadığına, ağır depresyon geçirdiğine ve panik atak yaşadığına karar verdiler.
Arkadaşlarının ve kendisini seven birkaç sağlık görevlisinin yardımıyla Marie hastaneden çıktı.
Artık yaşamını nasıl sürdüreceğine kendisinin karar vermesi gerekiyordu.
Terk edilmiş, işkence görmüş, tacize uğramış, hayatının otuz dört yıllı ziyan olmuştu.
Kızgın, öfkeli, umutsuz olmak onun en doğal hakkıydı. Yaşamının sorumluluğunu üstlenmeden, devlet yardımıyla hayatının sonuna kadar yaşayabilirdi. Ama o, bu yolu seçmedi.
Marie üniversiteye girdi ve mezun oldu. Evlendi. Harvard Üniversitesi'nde mastır yaptı.
Psikiyatrik hastalarla çalıştı. Konferanslar verdi. Biyografisini yazdı.
Elli sekiz yaşındayken, on yedi yılını geçirdiği hastaneye yönetici olarak atandı.
Haber ajansları onun yeni görevini haber yaparken, o zaferinin açıklamasını şöyle yaptı;

"Eğer affetmeyi öğrenmeseydim, bir adım bile gelişemezdim.
Yaşamım ziyan edilmiş bir yaşam olurdu ve bugün bu hastaneye yönetici olarak dönemezdim."

2

Saturday, 8.02.2014, 15:48

Süper Gönül tşkler..

Melye

Yönetici

  • "Melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

3

Saturday, 8.02.2014, 15:50

Ders Alınması gereken bir yazı..
Teşekkürler Abla..

TürkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TürkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TürkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

4

Saturday, 8.02.2014, 23:33

Oy dalmışım düzenlemelere, yeni gördüm :kizutangac:
Çok teşekkürler canlar bencede öyle pes etmek yok, yaşamak güzel şey ve mücadeleye devam :ksevgi: