Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

imageman

Profesyonel

  • "imageman" bir erkek
  • "imageman" adlı kullanıcı yasaklandı
  • Konuyu başlatan "imageman"

Mesajlar: 1,375

Kayıt tarihi: Apr 11th 2013

Konum: Österreich

  • Özel mesaj gönder

1

Sunday, 15.03.2015, 16:08

Tasavvufdaki Nefs-i Raziye Nedir? , Pişmanliklari Olmayan Nefis Nedir?



Nefs-i Raziye Nedir? , Pişmanliklari Olmayan Nefis Nedir?

Öncelikle Nefis demek Vücut Denilen Araba veya Motoru süren sürücü ,

şoför Manasindadir. ve Bu Motor ve araba yaptiklarindan hesaba çekilcek

olduğu için,

onun sanki yabani bir at misali, üstüne binip güzel işler

yaptirilabilmesi için, önce terbiyet edilmesi gerekir.Yani sürüş

kurallarini ögrenmek gekekir. ve burada islamin şartlari olan namaz ve

oruç devreye girer, ve işde oruç ile insan önce nefsine gem vurmayi,

yani nefis atina, motoruna gem vurmayi, veyahut arabasinda, nasil fren

sistemini kullanmasi gerektiğini öğrenir. ve oruç ile yemeye helal olan

birşeye gem vurulur. daha sonra cima ya gem vurlur, yani frene basmasi

öğenilir. ve bunu öğrenince, artik insan islamin haram ve yasak dediği

durumlarda, frene basip nefis atinin gemini çekerek onu durdurur. ve

nefis kazandiği derece ile makam kazanir ve terbiyet ehli olur. ve işde

Nefs-i Raziye Nedir? , Pişmanliklari Olmayan Nefis Nedir? Denilince

Nefsi Mutmainneden daha yüksek makama çikarsa bir nefis, artik
Rabbinin onun için yazdiği, kaderinde yaşadiği hiçbirşeyin tesadüfen
değil, bilinçli bir kader çizimi olduğu, ve her yaşananin bir sebebinin
olduğunu anlamaya başlar.

Hani Hz Musa ile Hz HIZIR yolculuk ederlerken

Musa HIZIRIN Gemiyi deldiğini görünce, ona razi gelmedi, ve dedi
bu gemiyi niye deliyon dedi, bak bunlar bizi gemiye aldi zaten fakirler
falan filan,

HIZIR dedi bir canin gitti, sana bana karişma dedim dedi,

sonra ikinci olay HIZIR çocuğu öldürdü, hemen itiraz etdi Bu
çocuk günahsiz sabi dedi, sen bunu niye öldürüyon, hadi büyük günah
işlemiş suçlu biri olsa, neyse dedi.

Hizir dedi ikinci caninda gitdi, sana bana karişma dedim dedi,

Ve üçüncü olay oldu bir köye gitdiler, o köylü onlara iltifat
etmedi, yiyecek ekmek dahi vermediler, fakat Hz. HIZIR yikilmak üzere
bir duvar gördü, ve o duvari ustalik edip yeniden yapip düzeltti.

yine musaya ters, bunlar iyi insanlar degil dedi, sen niye
bunlara yardim ediyon dedi, bari karşiliğinda yiyecek birşeyler
isteseydik dedi.

Ve HIZIR benim işlerime karişma dememişmiydim dedi, artik senin
benimle yolculuk edebilcek bir canin yok, Allah sana üç can verdiki, üç
caninda öldü malesef, artik yollarimiz ayrildi dedi, bundan sonra sen
beni göremezsin manasinda yani. ve dedi birinci olayin sebebi: çünkü
ortada dolaşan korsanlar veya devlet memurlari var, onlar sağlam
gemileri topluyorlar, ve ben o gemiyi hasarli yaptimki, onlar o gemiyi
almasinlar, ve bu korsanlar gemiye baktikdan sonra, gemi sahipleri
gemilerini tamir edip, tekrar calişip ekmeklerini kazanmaya devam
etsinler diye yaptim dedi.

ikinci olayda, çocuk büyüdüğü zaman çok kötü biri olcakdi, ve
anne babasinida günahkar yapicakdiki, onu öldürdümkü, Allah onlari daha
salih bir evlat ile, günaha girmekden koruyacak dedi.

ve üçüncü olay ise, o duvarin altinda bir hazine vardi, ve o
evde yetim veya öksüz çocuklar vardi ve o çocuklar daha küçük olduğu
için, eger duvar yikilirda hazine ortaya çikarsa, o çocuklara vermeyip
hazineyi başklari alicakdi, ben duvari yaptimki, çocuklar büyüyünce o
hazineyi, kendileri bulsun diye yaptim dedi.

ve musa anladiki kaza, bela, ceza, tokat, hepsinin bir sebebi
var. o zaman, Rahman abes iş işlemez anladi, sen hiziri görmezsin,
bilmezsin, musaya bile hizir ile gidebilcek, onu görebilcek, onun
yaptiklarina bakabilcek üç can verildi, üç cani ölünce dedi hizir, sen
dünyaya ben bu gizli aleme dedi. ve musa anladiki Rahmandan razi olmak
lazimmiş. her olan kaderin ve olayin bir sebebi, sebebin bile, bir başka
sebebi var, sebebin sebebinin bile bir başka sebebi var. yani
vaazlarimizdan birinde anlattiğimiz temizler temizlerdendir ve
temizler içindir, peki biber fidesinin altina ters gübresi dökdük, ve
biber o gübreyi yedi , pis gübreyi yedi, amma bize cillop gibi tertemiz
biber verdi, hani temizler temizlerdendi, hani avaramu fimi var ya,
hakimin çocuğuda hirsiz olabiliyor, nuhun bebeside kenan olabiliyormuş,
ve yine bir üste çik yine o ters gübre dediğin bir inegin yediği
tertemiz otlar idi, o yedi ve ayrildi ters oldu, hani pisdi, ters ot
iken tertemiz degilmiydi, yani her olayin binlerce versiyonlari var
kainatta, sen o kapi, bu, şu kapi hangi kapyi açdin. ve rahman abes işle
iştigal etmez, bunu bilirsen, kötü sandiğin bir olay gelirse başina
hamd et, iyi olay gelirse şükret, ve yoluna devam etki, hakktan razi
olan kul ol. ve maddeler bunun için metin ismini çekerler, ve hiç bir
madde, bitki, metin çektigi sürece bozulmaz ölmez diridir. ne zaman
ziikirden kesildi ölür. ve o yüzden bardak bardaklikdan memnundur,
zikrettiği müddetçe. ne zaman senin ondan razi olmadiğin onun kulağina
gitdi, üzülür ve metanetini kaybeder ve sen onu terkettikce, sevgin
bozuldukça,onun şükrünü eda etmedikçe, metaneti bozulur. ve sonunda
bitap düşer ve zikirden kesilir, ve zikirden kesilince, bir bardaksa
düşer kirilir, bir koyunsa kasap alip gidip keser, bir bitkiyse sahibi
gelir toplar alip gidip satar, biride alir yer, insan ise hasta olur
ölür gider. yani riza rahmandan razi olmakdir. şayet ecel için bile
çağiriyorsa, rahmana iman ve itaat etki, seni bir başka bahara götürmek
icin çağiriyor , yeni bir doğuma hazirlamak için verdigi ruh emanetini
geri cağiriyor, ve kaderine razi ol. ve artik ne zaman keşke şöyle
olsaydi, bu olmazdi, keşke böyle yapsaydim, bilmem doktur olurdum,
bilmem şöyle yapsaydim hakim olurdum deme, bilki bu gün ne oldunsa ne
başina geldiyse, senin için en iyisi o, birak keşkeleri ve rahmandan
razi ol kurtul.

Ne zaman keşkeleri birakdin, ve ikinci olarak hayatin tek şıklı
degil çok şıklı olduğunu anladin, ve bir kararda durmanin kör cahil
karari olduğunu anladin, ve eğer dünkü kararda kalsaydik, bu gün atomun
da parcalancağini bilmezdik, amma atom en kücük değil, ondan da kücükler
var deniyor bu gün, neden çünkü bir kararda saplanip kalmadilar, acaba
bölsek birşeyler vardimir deyince, araştirip buldular, yani cahil nefis
inatcidir, ve mesela illede elma isterin, illede şu kizi isterin diye
viyklar durur, o olmayinca muradim olmadi der. halbuki , Hz. Davuddan
ilmi ögrenen kurnaz şeytan, sana bir günah sunar hadi kumar oyna der,
sen kumar oynamammi dedin, o zaman içki iç der, onuda yapman dedin, o
zaman yalan söyle der, seçenek bol, yani sende şeytanla savaşmasini
öğrenceksen, sadece kurusıkı tüfekle savaşilmaycagini öğren, ve hayatta
başka seçeneklerin de oldugunu unutma, ve görelim mevla neyler neylerse
güzel eyler dedinmi, bilki sana riza veya raziye makami bir göz kirpti
demekdir, artik gir o kapidan ve makami marziyeye doğru yürü.

ve Hz Davud aleyhisselam, eğilmezin bükülmezin sanan, secde
etmiyon diyen, demir cibilliyatli şeytani ateşde kizidirip şekil veren,
egip büken ve ona başka seçeneklerin de olduğunu öğreten peygamber. Hz
Süleyman ise onu demir haliyle değil, bizzat şeytan haliyle caliştirip
başka seçenekerinde olduğunu öğreten peygamber. pirimiz Davud aşkina gir
ve eğilmezin bükülmezin sanan nefsini demir gibi kizdir, ve döve döve,
eğ bük ve davud gibi, o nefisden zencirler kalkanlar balkon bahçe
demirleri yap.

varabilirsen taaa oraya, MAKAMI RIZAYA ve RAZiYEYE, makamin mübarek olsun.









Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca



Schrems, 11 Mart 2014 Çarşamba

Original Kar © glan



Sessiz Zehirin - ve internetin Sesi ve Onun Şifası Olan - Radyo Karoglan

Ocak - Şubat - Mart - Nisan - Mayıs - Haziran

Temmuz - Ağustos - Eylül - Ekim - Kasım - Aralık

1 Senede/12 Ay

Pazartesi - Salı - Çarşamba - Perşembe - Cuma - Cumartesi - Pazar

1 Yılda/365 Gün

7 Günde/24 Saat

Vaaz - Dini Sohbet - Tasavvuf Sohbetleri - Radyo Karoglanda

RADYO KAROGLAN

Sessiz Zehirin - ve internetin Sesi ve Onun Şifası Olan - Radyo Karoglan





  • "MUSTAFA ÇİLEK" bir erkek

Mesajlar: 11,783

Kayıt tarihi: Mar 5th 2011

Konum: TOKAT

  • Özel mesaj gönder

2

Monday, 4.05.2015, 23:05

Ahirzamani anlatan Hadisi Şerifler..
Peygamberimiz bazı hadislerinde ümmetinin ömrünün binbeşyüz seneyi geçmeyeceğini söylüyor.Ve ahirzaman olarak belirtilen son safhada da yaşanacak kıyamet alametlerrini sıralıyor.Aşağıdaki yazıda,Peygamber Efendimiz(s.a.v.)'in 14 asır önce haber verdiği bu alametleri okuyacaksınız........

*ınsanların başına bir zaman gelecek ki ,onlardan faiz yemiyen kalmayacak yemese bile tozu mutlaka bulaşacaktır.

*Bir çok kişi az bi dünyalık zarfında dinini feda edecektir.

*Kazanç,belirli kişiler arsında dolaşacak,dar gelirliler açlık ve sıkıntıya düşecekler.

*Fitne her veve girecek ve tecrübesiz gençler başa geçecekler.

*Kur'an'dan bir resim,islam'dan bir isim,Müslümandan bir cisim kalacak.

*Üç şey çok kıymetlenecek;Helâl para,kendisiyle amel edinen sünnet ve candan bir dost.

*Ecnebiler çokğalacak ve müslümanlara galebe edecekler.

*Sonradan gelen nesiller ,önceden gelenlere sövüp sayacaklar.

*Mihnet,bela,musibet artacak,rahat ve huzur kalmayacak,kimse eliyle bunları önleyemeyecek.

*Köylüler şehirlere akın edecekler ve ne idüğü belirsiz deve çobanları,bina yaptırmakta birbirleriyle yarışacaklar.

*Bir Müslüman koyundan daha âciz olacak,hor ve hakir görülecek.

*ılim azalacak,cehalet,anarşi ve cinayetler artacak,adam öldürmek hafif bir suç sayılacak.

*Hilesiz iş yapılamayacak,tacirler ve yazrlar artacak kalem bollaşacak.

*Kişi elbisesini sakındığı kadar dinini sakınmayacak ve fakirler de namaz kılmayacak.

*Akrabalık bağları kopacak ve selam,sadece tanıdık olanlara verilercek.

*Zenginler ticaret için,hafızlar riya ve gösteriş için hacccca gidecekler.

*Büyükleri merhametsiz küçükleri hürmetsiz olacak;çocukları terbiye,köpekleri terbiyeden daha zor olacak.

*ınsanlar kötülüklerden birbirlerini sakındırmayacak ve iyiliği emretmeyecekler.

*Minareler çoğalacak,camiler süslenip ziynetlenecek(kkilise ve havralar gibi) ve içlerinden yüksek sesler gelecek.

*Hainlere emin,emin olanlara hain denilecek ve ''şurada emin bir insan vardır''denilecek kadar emin insan sayısı azlacak.

*Kişiye ,şerrinden korkulduğu için ikramda bulunulacak.Görünüşte dost fakar esasında düşman sayısı artacak,sözler hep yalan ve birbirine muhalif olacak,amir ve memur çok ,doğru iş yapan az olacak.

*Yıldızlar(fal)doğrulanacak ve kader yalanlanacak.

*Allah ü Teâlâ apaçık inkar edilecek.

*Âlicenaplık,izzet-i ikram ve cömertlik duyguları kaybolacak ve haklar para karşılığı satılır hale gelecek.

*Cemaatin inanacı zayıf,ibadeti taklit olacak,hafızlar çok ama âlim bulunmayacak.

*Zenginlere itibar edilecek,cimrilik artacak,zekat ağır bir borç olarak kabul edilecek.

*Âlimler para ve dünyalık karşılığında ilim öğretecek,ahiret ameli ile dünyalık talep edecekler.

*Dinden garı hususlar için öğrenim yapılacak.

*Erkekler kendilerini kadınlara,kadınlar da erkeklere benzeyecekler.

*Erkekler erkeklerle ,kadınlar kadınlarla münasebetsiz alakalar kuracak.

*Her tarafta şarkıcı ve çalgıcı kadınlar zuhur edcek.

*Söz kadınlarda olacak ve zina yaygınlaşacak.

*Kadınlar,saçları deve hörgücü gibi ,sokaklarda dolaşacaklar.

*Haram işlemeyi kolaylaştıran imkanlar artacak,gençler günah işlemeye ve kötülük yapmaya çok meyledecekler.

*ımanı kalpte tutmak,kor ateşi elde tutmaktan daha zor olacak,kişi gece mü'min yatacak sabah kafir olarak kalkacak veya bunu tersi olcak.

*ıçkiyi devletler teşkil edecekler ve muhteliif isimler altında içilecekler.

*Dünya işlerine dalıp ahiret işleri unutulacak,Allah'ın kitabıyla hükmetmek ayıp sayılacak.

*Büyük ve gösterişli binalar yapılacak ve bunlardan dolayı sokaklar daralacak.

*Yırtıcı hayvanların derileri tabaklanarak çeşitli giyim eşyası yapılacak.

*SAbah giyinen elbise başka akşam giyinen elbise başkaolacak.Önünüze yemeklerden biri gelip diğeri gidecek ve Kabe'nin örtüldüğü gibi evlerimizin duvarları da halılarla süslenecek.

*Ümmetimin erkekleri şişmanlayacak ve semizleşecekler.

*Dedikodu yaygın bir hal alacak.

*Herkes ''kazanamadığından ve geçinemediğinden ''şikayetçi olacak.

*Yalancı şahitlik ve boşanmalar artacak,ani ölümler sık görülecek.

*Mal çoğalıp sel gibi akacak,mal sahibi malına tapacak ve tüccarların çoğu hilekar olacak.

*Kişi karısına itaat edip anasına asi olacak ve arkadaşına yaklaşıp babasından uzaklaşacak.

*Gönüller birbirini sevmez olacak,dince ve dünyalık işlerde muhtelif görüşler belirlenecek,kardeşler bile dinde ve mezheplerde ihtilaf edecekler.

*ımar edilen şeyler harap edilecek,harap olanlar ise imar edilecek.

*Fazıklar başa geçecek ve konuşmasını bilmeyenler halka hitap edecekler.

*Arap arazisinin çölleri ,nehirlere ve çöllere kavuşacak.

*Faize alış-veriş;rüşvete hediye denecek,tefecilik artacak,helal-haram unutulacak,para gelsin de nerden gelirse gelsin dencek.

*Zaman kısalacak.Bir sene bir ay gibi,bir ay bir hafta gibi,bir hafta bir gün gibi geçecek,bir günün geçmesi ise bir yuaprağın yanması kadar çabuklaşacak,hiçbir şeyde bereket kalmayacak