Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: AllaTurkaa. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

  • »Ramazanatesfecr« ist männlich
  • »Ramazanatesfecr« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 3

Registrierungsdatum: 13. September 2013

  • Nachricht senden

1

Mittwoch, 17. Mai 2017, 13:40

"Gökbörünün Izinde!" Atam Oğuz





GÖKBÖRÜ NEDİR?

Gökbörü kelimesinin anlamı nedir?
Niçin Türklerde Bozkurt önemlidir?

Bozkurt Türkçe anlamıyla.Bozkurt boz renkte kurt..

Bozkurt gökbörü ikilisi..

Çokca sorulan Gök Börü,Kök Börü,Kök Böri'nin anlamı hakkında bilgiyide burada açıklamak isterim.Kök bugünki gök karşılığı olmakla beraber erişilemeyen kutsal anlamını da taşımaktadır.

Kök Börü kutsal kurt olup kök mavi renk anlamında da kullanıldığından mavi renkteki kurt anlamına da gelir her iki anlamıda bir ad içerisinde kapsar yani Kutsal Mavi Kurt demektir.Burada asıl karşılaştığım soru Börü'nün anlamıdır.Dil bilimciler börü'nün Moğolca'dan geldiğini ve kurt'un karşılığı olduğunu söyleselerde ben ayni kanaatte değilim,şöyleki Türkçe böğür'den,bağır,bağırdan ise bağırmak türemiştir.Böğüz Böğaz anlamı Boğaz. Böğmek'ten,boğmak.Böğürmek'te böğ+ürü+mek ve boğazdan çıkan hırlama sesini yani ürü'meyi ifade etmek için kullanılır.Börü: Böğ+ürü,zamanla Böğrü, Börü olmuştur hırlama sesi kurt'u temsil eder, kurt boğazdan ses çıkarır dolayısıyla böğürü'dür ,aynı zamanda düşmanını veya avını boğazlar böğürtür.Börü Türk'çedir.Moğolca'ya Türkçe'den geçmiştir.Dünya dillerinin atası ve insanlığın ilk konuştuğu dil olan Türkçemizi küçümseyenlere şu kısa şiirimle cevap vermek isterim;


Atam Oğuz Kitabından Alıntı:

“Bağatur eli sadağında öylece kalakalmıştı. Etrafta çıt yoktu. Kendi soluk alıp verişlerini duyuyordu. Oku ve yayını her ani harekete duyarlı bir şekilde gezleyerek, ona doğru yöneldi.
Gökbörü ile kadim bir soluğun vuslatını hissediyor gibiydi. Ondan bir tehlike gelmesinden endişe etmeni yersiz olduğunu düşünerek yayını indirdi ve ona doğru yaklaştı.

Gökbörü’ye yaklaştıkça bir ışık huzmesi dalga dalga yayılıyor, semayı kaplıyordu. Önceleri yüreğinde bir korku belirdi. Sonra gaipten bir ses duyar gibi oldu. Bu sese aşinaydı kulakları, daha önce de duymuştu, hatırladı. İşbara Tarkan ile cenk ederken bu ses ona yardım etmişti. Işık üzerine gelmeye devam ediyordu hala. Sesleniyor, nefesi ciğerlerinden sökün edebilse dahi boğazına kadar geliyor ama dışarı çıkmıyordu umarsız. Ötelemek, uzaklaşmak istedi nafile, ışık dört bir yanı sarmıştı. Bir elini kamaşan gözlerine siper ederken bir yandan yaklaşan gizemi seçmeye çalışıyordu. Tam da bu anda ışık kümesinden yükselen ses, altı yönden bütün benliğine dolmaya başlayacaktı, devasa koyaklardan yankılana yankılana.”


[font='&quot']Atam Oğuz kitabından hareketle Gökbörü savaşlarda, seferde birçok arayışta ona yol göstericilik, rehberlik yapmaktadır.[/font]

Ähnliche Themen